Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“Yirminci asırda zan ve vehimle millet idare edilemez!” Bundan yaklaşık bir asır önce Kâzım Karabekir, Meclis’te İstiklal Mahkemeleri Kanunu görüşülürken bu sözleri söylüyordu. Ancak eller kalktı, indi ve basını susturacak yasa maddeleri muhalefetin itirazlarına rağmen kabul edildi. İsmet İnönü’nün başında bulunduğu Ankara hükümeti, İstanbul’da yayın yapan ve ülkenin toplumsal hayatını etkileyen, gerektiğinde eleştirel tutum alabilen gazeteleri ‘yola getirmek’ istiyordu. 1925’te çıkan Takrir-i Sükûn Kanunu ile olağanüstü ek yetkiler verilen İstiklal Mahkemeleri harekete geçti. Mahkemelerdeki yargılamalar delil yönteminden çok vicdani kanaate göre yapılmaktaydı. Kararları kesindi; itiraz ve temyiz hakkı yoktu. Meclis’in onayına gerek olmadan idamlar hemen infaz ediliyordu! Mahkeme üyeleri milletvekiliydi. Birçok gazeteci, ‘casusluk yaptığı ve rejime muhalefet ettiği’ gerekçesiyle tutuklandı. Dönemin ünlü gazeteleri kapatılırken, önde gelen gazetecilerin ellerine kelepçe vuruldu. İdam sehpalarında sayıları bugün bile tartışılan yüzlerce kişi sallandırıldı. Hapis cezaları ve sürgünlerle Türkiye büyük acılar yaşadı. İskilipli Atıf Hoca, Şapka Kanunu’nun çıkmasından yaklaşık 1,5 yıl önce bastırdığı ve “Millî Eğitim Bakanlığı” tarafından da onaylanan “Frenk Mukallitliği ve Şapka” isimli risaleden dolayı yargılanıp idama mahkûm edildi.
1015 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, iyi geceler. Geç de olsa hepimizin bayramını tebrik eder, bu güzel günlerin bizler adına yeni başlangıçlar, umutlar ve güzellikler getirmesini hepimiz için temenni ederim. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Zor bir süreç oldu ama bahsi geçen bu romanı ilk cildi 05/04/2024, ikinci cildini 11/04/2024 tarihinde bitirerek en sonunda
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)
Kasvetli Ev (2 Cilt Takım)Charles Dickens · Yapı Kredi Yayınları · 2021288 okunma
Reklam
b-Hadd-Cinayet ve Ta'zîr Suçları
Nasslarda, yani Kur'an-ı kerîm ve sünnet-i nebevîde suç olduğu bildirilen ve cezası da kat'î olarak tayin edilen fiillere hadd suçları (veya cezaları) denir. Hadd, lugatta, men' (engelleme) demektir. Beş suç için hadd cezası vardır: Zinâ, şarap içmek, kazf(iffetli birine zina iftirası), sirkat(hırsızlık) ve yol kesicilik. Bazı
Aynalar
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karsıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Bugün en ciddi eserler yeni nesil tarafından komediye veya alaya alınarak dalga geçiliyor. Bu yüzden hayatı bir makine, ruhu bir hayal, vicdanı basit bir mahkeme gibi görmek ve yaşamak anlamını görev ve erdem kabul eden bilginlerle bilim adamları ile dalga geçilmekte değil midir?
308 syf.
·
Puan vermedi
Okumaya yeni fırsat bulduğum ve elimden bırakamadığım bir kitap oldu. İlk başta tereddüt içeren bir yanım olsa bile okudukça içinde kullanılan eski kelimeler bile hoşuma gitti. Kitabın başında bahsedilen destanın devamında gördüğüm olaylar ile bağlantısı alakalıydı ve merak uyandırıcıydı. Yeri geldiğinde fiziksel olarak bahsedilen karakterlerin aslında Selim Pusat'ın hisleri, vicdanı ve düşünceleri olduğu aynı zamanda bize baş kahramanın iç dünyasını farklı kişilerle yansıtması, bana sadece o zamanın değil geçmişinde içinde bulunduğu duygu ve durumu iletti. Kitapta en beğendiğim kısım bir çok kişi gibi büyük mahkeme bölümüydü. Din ve insanların ideolojilerinin mukayese edilmesi beni cezbeden dolayısıyla düşündüren, insanların savaş ve barış için kullandığı yöntemlerin uygunluğu hususunda sorgulatan metinler içeriyordu. Kitabın konu içeriği ise bir adamın tarih boyunca süregelen tutkusunu anlatıyor. Baş kahramanın yaşadığı dönem için halkın hoş karşılamadığı düşünceleri için savaşması ve zamanla bu saplantısı için kendini kaybetmesini daha sonra ise aklından çıkartamadığı tutkusunun onu getirdiği halleri bize tarihsel destan aracılığıyla farklı zaman dilimleri içerisinde yaşatıyor .Tarihi bilgiler içeren ama tarihe ilgili olmayanların dahi sıkılmayacağı, içerisinde bolca felsefe ve edebiyat bulunduran bir eser. Atsız okumaya başlamak için ilk kitabınız olabilir.
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,7bin okunma
Reklam
Her bir Yıldız kaydığında Yıldırımlar kurşuni gök kubbeyi binlerce kez sarsar Çifte su verilmiş Ve tavında dövülmüş halep işi bir hançer inceliğiyle Her Yıldız kaydığında gökyüzünde
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
“Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın”
Hüseyin Nihal Atsız
Hüseyin Nihal Atsız
’ı, insanların onun hakkında eleştirilerini duyduğum için eserlerinden uzak dururdum. Ama bu eseri okuduktan sonra bu ön yargının tamamen boş olduğu kanısına vardım. Atsız gerçekten bu eseri çok güzel yazmış.Okurken hiç ama hiç sıkılmadım. Hatta biraz abartmış olmak istemem ama bir günde
Ruh Adam
Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202126,7bin okunma
“Allah, doğruyu yanlıştan ayırt edebilmesi için insanın kalbine bir iç mahkeme kurmuş, gönül tahtına evrensel bir ahlaki yasanın sözcüsü olan vicdanı koymuş..”
Sayfa 53 - Alfa kitapKitabı okuyor
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Saffet Akkaya
Saffet Akkaya
#alıntı "Ve aslında insan kendi neslinin, kendi öz çocuklarının mirasını mahvetmişti." "Ama ben, çıplak bedenimi örterken asıl gerçeği göremedim. Gerçekte utanılası olan bedensel çıplaklığım değil ama zihinsel çıplaklığım, yani cehaletim olmalıydı." Yıl 2632. Yaşam tükenmiş, insanlık yok olmuş, dünya dediğimiz
Son İnsan, Mahşer, Ulu Divan
Son İnsan, Mahşer, Ulu DivanSaffet Akkaya · Kaktüs Kitap · 09 okunma
Reklam
188 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Okuyucu
Alman yazar Bernhard Schlink, akademisyen ve yargıçlık görevi yapan bir yazar. Okuyucu Almanya'da ve diğer birçok ülkede en çok satanların arasına girmeyi başarmış ve birçok dile çevirilmiş.1997'de kitap Hans Fallada Ödülü'nün yanında birçok ödül kazanmış. #kitapyorumu Kitap inanılmaz kendine bağlayan bir kitap. Gayet sade ve akıcı
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink · İletişim Yayıncılık · 20143,190 okunma
112 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bu kitap çoğu kişi gibi Camus'un okuduğum ilk kitabı oldu. Epeydir ertelediğim ve hala okumamış olduğum için biraz utandığım bir kitaptı. Biraz düşüncelerimden bahsetmek istiyorum. Yalnız biraz spoiler içerebilir, henüz okumayanlar bu yazıyı geçebilirler. Kitap kahramanımız annesinin ölümünü anlatmasıyla başlıyor fakat biraz olağan dışı bir
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019111,2bin okunma
637 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
- Ekaterina Maslova (Katyuşa) - Dmitriy Nehludov Roman 19.yüzyıl Rusya'sında geçer. Nehludov; genç ve yakışıklı bir asilzade. Maslova; güzel, sıradan bir hizmetçi. Maslova doğduğunda Nehludov 'un teyzelerinin yanında olduğundan ona sahip çıkarlar. Bir gün Nehludov teyzelerini ziyarete geldiğinde Katyuşa ile münasebetleri olur.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,2bin okunma
360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sanatçıların eserlerindeki eril ve eşcinsel orgazm ve personal sırlar
Kitabın ilk bölümü Leonardo Da Vinci incelemesi üzerinedir. Diğer bölümlerde
William Shakespeare
William Shakespeare
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Michelangelo’nun Musa heykeli, suç psikolojisi,
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
ve Freud’un dostum diye hitap ettiği
Stefan Zweig
Stefan Zweig
ın bazı eserleri analiz edilmiştir. Freud’a göre Leonardo bir eşcinseldir. Bunun nedenini sanatçının çocukluğunda annesine karşı ilişkisinde arar. Leonardo
Sanat ve Sanatçılar Üzerine Notlar
Sanat ve Sanatçılar Üzerine NotlarSigmund Freud · Yapı Kredi Yayınları · 2016118 okunma
Takdir yüce mahkemenindir..
-Savcı mütalaasını açıkladı ve sanığın cezalandırılmasını istedi, salonda derin bir sessizlik oluştu ve hakim, sanığa dönerek "hüküm vermeden önce son sözün nedir?" diye sordu, -Ne diyebilirdi ki, artık herşey bitmişti.. giden geri gelmez, acılar telafi edilemez ve o an'a geri dönülemezdi. Zaten suçunu da itiraf etmişti, deliller ise apaçık ortadaydı. Geriye kalan tek şey, ruhuyla ve bedeniyle bir ömür çekeceği cezayı duymaktı. Son bir söz neyi değiştirirdi ki, sabaha kadar da konuşsa, günlerce, sayfalarca savunma da yapsa, vicdanı hafiflemeyecek, o an'ı kafasından silemeyecekti, herşey bitsin istiyordu, artık son birşey diyebilirdi, son bir kelam.. ve mahkeme başkanına dönüp "hakim bey vereceğiniz ceza beni ıslah etmez, vicdanları hafifletmez, göz yaşlarını dindirmez ve sevdiğimi geri getirmez. Sizin cezanızın yanına, bende kendime, bir ömür boyu sükunet, pişmanlık, suçun vebalini taşıma, geleceğini boş yere heba etmiş ve kendi elleriyle sevdiğinin canına kıymış bir adam olma cezası veriyorum. Ben bir kere öldürdüm ancak size söz veriyorum, ben içerideyken her an, her saniye, her gün tekrar doğup tekrar öleceğim...takdir yüce mahkemenindir. " dedi. 🖋️ K. D. ⚖️
203 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.