Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu evlerle ilgili gerçek neydi örneğin; şimdi alacakaranlığın loş ışığında kırmızı pencereleriyle neşeli dururken sabahın dokuzunda tatlıları ve bağcıklarıyla haşin, kırmızı, sefil görünen evlerin gerçeği? Sonra salkımsöğütler, nehir, nehre inen bahçeler, şimdi üstlerine sis çökerken buğulanıyor, oysa güneş ışığında altın sarısı ile kırmızıya çalıyor - hangi halleri gerçek, hangi halleri yanılsamaydı?
Sayfa 21 - Can Sanat Yayınları, çev. Berrak Göçer, 4. Basım 2023Kitabı okuyor
eğer bir kadın bir edebi eser yazmak istiyorsa kendisine ait bir odası ve parası olmak zorundaydı.
Sayfa 8 - Ren YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Evli olan 40 yaşındaki Bay Oft daha önce hayatında hiç yapmadığı bir şeyi yapmaya, gizli gizli internette cinsel içerikli sitelere girmeye başlıyor. Bu yetmiyormuş gibi çevresindeki kadın- larla konuşurken de uygun olmayan cinsel içerikli kelimeler kullanıyor. Tedavi görmek için gittiği klinikte çalışan hemşirelere ve diğer hastalara sarkıntılık etmeye kalkınca yargıç hapsine karar veriyor. Hapse gitmeye hazırlandığı gece ağır baş ağrısı şikâyeti ile hastaneye kaldırılıyor. Yapılan testlerde yazı yazmada ve çizim yapmada güçlük çektiği de ortaya çıkıyor. Virginia Üniversitesi Hastanesinde beyninin MRI çekildiğinde beyninde, sağ orbitofrontal kortekste yumurta büyüklüğünde bir tümör olduğu ortaya çıkıyor. Ameliyatla tümör alındıktan sonra olağanüstü bir şekilde Bay Oft'un davranışları normale dönüyor, cinsel içerikli sitelere de girmiyor. Bay Oft bir yıl kadar sonra tekrar baş ağrılarından şikâyet etmeye başlıyor. Ayrıca anormal davranışları da yeniden su yüzüne çıkıyor. Beyin MRI çekildiğinde ilk ameliyatta tümörün küçük bir parçasının beyinde kaldığı ve aradan geçen sürede yeniden büyümüş olduğu anlaşılıyor. İkinci bir ameliyatla bu tümör de alınınca uygunsuz davranışlar ve cinsel içerikli internet sitesi tutkusu da kendiliğinden kayboluyor.
Sayfa 197Kitabı okudu
Atmosfer dünya için ne ise insan ruhu için de yanılsama odur. O yumuşak hava olmazsa bitkiler ölür, renkler solar. Üzerinde yürüdüğümüz toprak alev topuna döner. Kireçli topraklarda yürürüz, ateş gibi taşlar ayaklarımızı kavurur. Gerçek bizi mahveder. Hayat bir rüyadır. Uyanmak ise bizi öldürür. Rüyalarımızı çalan, hayatımızı da çalmış demektir.
Sayfa 142 - Kırmızı kedi yayıneviKitabı okuyor
İyi geceler
Bazen dakikalar mutludur," dedi. "Ve bazen de üz­gündür. Üzgün ve mutlu zamanlar vardır.
Sayfa 147
"Ama kitaplarımı özledim," dedi Dibs. "Kitap okumayı seviyorsun değil mi?" dedim. "Ah, evet. Hem de çok. Ayrıca gördüğüm ve düşün­düğüm şeyler hakkında hikaye yazmayı da seviyorum. Resim de yapıyorum. Ama en çok okumayı seviyorum."
Sayfa 145
Reklam
Para kazanın, kendinize ait bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın.
Keats ve Flaubert gibi dahi adamların katlanılmasını öylesine güç bulduğu kayıtsızlık, dünyanın kayıtsızlığı, kadın söz konusu olduğunda yerini saldırganlığa bırakıyordu. Dünya onlara dediği gibi "İstiyorsan yaz; benim için fark etmez," demiyordu kadına. Dünya gülerek "Yazmak mı? Senin yazıların ne işe yarar ki?"diyordu.
As summer neared, as the evenings lentghened, there came to the wakeful, the hopeful, walking the beach, stirring the pool, imaginations of the strangest kind---of flesh turned to atoms which drove before the wind, of stars flashing in their hearts, of cliff, sea, cloud, and sky brought purposely together to assemble outwardly the scattered parts of the vision within.
Sayfa 148
-SON-
Böylece, elinizde biraz zaman ve beyinlerinizde biraz kitap bilgisiyle -diğer türden olanından size artık gına geldiğinden ve koleje kısmen öğrendiklerinizi unutmanız için gönderildiğinizden şüpheleniyorum- elbette çok uzun, çok zahmetli ve fazlasıyla karanlık kariyerinizin bir başka evresine geçmelisiniz. Binlerce kalem ne yapmanız ve ne etki yaratmanız gerektiğini öğütlemeye hazır bekliyor.
Sayfa 159 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
Reklam
Sizi yaşamaya koyulmanız için daha fazla nasıl cesaretlendirebilirim? Genç kadınlar, derim, lütfen dinleyin çünkü konuşmanın son kısmı başlıyor ve bence siz utanç verici ölçüde cahilsiniz. Asla kayda değer bir şey keşfetmediniz. Asla bir imparatorluğu sarsmadınız ya da bir orduyu muharebeye sokmadınız.
Sayfa 157 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
Ve gazetelere ve romanlara ve biyografilere dalınca bir kadının kadınlarla konuştuğunda elinde çok tatsız bir koz tutması gerektiğini yeniden hatırladım. Kadınlar, kadınlara karşı serttirler. Kadınlar, kadınlardan hoşlanmazlar. Kadınlar...
Sayfa 156 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
Tartışmalı bir konu
Yaşam her iki cinsiyet için de çetin ve güçtü,sürekli bir kavgaydı.Dev boyutlarda yüreklilik ve güç gerektiriyordu.Yanılsamalar içinde bulunan varlıklar olarak belki de her şeyden çok kendine güveni gerektiriyordu.Kendine güven olmadan beşikteki bebekler gibiyiz.Ve bu düşünülemez ama aynı zamanda paha biçilemez niteliği en kısa zamanda nasıl oluşturabiliriz?Başkalarının kendimizden daha aşağı varsayarak.Kendimizin doğuştan gelen bir üstünlüğü olduğunu düşünerek.
Ve bir kitap ikna kabiliyetinden yoksunsa, zihnin yüzeyine ne kadar sert vurursa vursun içeri nüfuz edemez.
Sayfa 144 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
Beyin, her ne kadar tamamen ona bel bağlasak da hakkında hiçbir şey bilmediğimiz, kesinlikle çok gizemli bir organ, diye düşündüm başımı pencereden içeri sokarken. Neden zihinde de tıpkı bedendeki bariz nedenlerden kaynaklanan burkulmalara benzer ayrışmalar ve zıtlıklar olduğunu hissediyorum? İnsan "zihnin birliği" derken neyi kasteder diye düşündüm çünkü belli ki zihnin herhangi bir anda herhangi bir noktaya odaklanma gücü öylesine büyüktü ki tek bir varoluş hâli yok gibi görünüyordu.
Sayfa 136 - Indigo Kitap, 41. baskı, İstanbul, Ağustos 2020
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.