Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

vuslat arslan

88 syf.
8/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Faruk Duman’ın metinlerinde en sık vurgulanan öğe şüphesiz doğa. Kanımca en büyük başarısı ise bunu insanı ve doğayı birleştirerek, doğa insan ikiliğini yıkarak yapması. Onun kaleminde insanı doğanın hakimi/koruyucusu/yok edicisi kisvesiyle, üstenci bir bakış açısıyla izlemiyoruz. Doğa birdir, birliktir, ölümsüzdür, insanı da bu özden ayırmıyor
Ve Bir Pars, Hüzünle Kaybolur
Ve Bir Pars, Hüzünle KaybolurFaruk Duman · Yapı Kredi Yayınları · 2021546 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Kurgu bir anlatı için en önemli öğelerden biridir çatışma. Bu kitapta çatışma daha kitabın ismi ile başlıyor:Anarşist Banker. Bir bankerin anarşist olabilmesi kulağa çok garip geliyor ve Diyaloglar halinde ilerleyen bu kısa bir metinde bu çelişkinin düzeltmesi yapılıyor-tabi ki anlatıcının bakış açısından. Gençken ‘sıradan’ bir anarşist olan
Anarşist Banker
Anarşist BankerFernando Pessoa · Can Yayınları · 20201,495 okunma
404 syf.
8/10 puan verdi
Teneke mahallesinde tüm kurtuluşunu yeniden yapacağı evliliğe bağlamış Nalan’la açılan hikaye, Baki’nin hayatına girmesi ile gelişiyor. Nalan’ın ve Baki’nin ailesinin hikayesini de takip ediyoruz bir yandan. Ancak romanın asıl kahramanı çiftin ileride doğacak olan oğulları Sabri. Çoğunlukla Sabri üzerinden genelde bir döneme, dönemin kültürel ve siyasi yapısına, magazinine, köyden kente göçe; özelde aile ve ikili ilişkilere değinen harika bir kitap. Büyük trajediler, büyük insanlar, büyük laflar yok bu kitapta. Ancak tadına vara vara okunabilecek güzel ve gerçekçi bir hikaye, üzerinde derin derin düşünülmüş çokça karakter var. Bu karakter bolluğu içinde hiçbirinin eylemlerinde tutarsızlık olmaması yazar için büyük başarı sayılmalı. Dönem, gelişim, kuşak romanı türlerinin hepsine sokulabilecek kitabın benim için dokunduğu en net konu baba-oğul ilişkisi oldu. Aile özellikle baba tarafından yaralanmış çocukların hikayelerinin aşırı dramatize edilmeden anlatılması romanın bir diğer başarılı noktasıydı. Halk inanışlarına değinen yanıyla büyülü gerçekçiliğe de göz kırpan yazar sanırım ilk roman tedirginliğiyle bu sularda çok durmamış ve tadında bırakmış bence iyi de yapmış. Her bölümün başında kullanılan alıntılarsa bir sonraki bölüme geçme istediğini körükleyen noktalardan biri oldu. Belki bir şeyi bir şeye benzeterek anlatmak en basiti olduğundan söylemeden geçemeyeceğim; biraz Kafamda Bir Tuhaflık biraz Sevgili Arsız Ölüm tınıları yakalamak mümkün kitapta. Çağdaş yazar ve romanları takip edenler için güzel bir seçenek olacaktır. İyi okumalar.
4 Hane 1 Teslim
4 Hane 1 TeslimEyüp Aygün Tayşir · İletişim Yayıncılık · 2016236 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
334 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Hüküm Gecesi, II. meşrutiyet ve istibdat dönemi sonrası halkın ümitlerini bağladığı İttihat ve Terakki yönetiminin giderek zulüme varan uygulamalarını, bunun karşısında da muhaliflerin yetersizliklerini belgesel tadında anlatan bir roman. Tarihsel altyapı o kadar detaylı ve akıcı veriliyor ki bu açıdan kitabı beğenmemek imkansız, ayrıca Şehabettin
Hüküm Gecesi
Hüküm GecesiYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 2022741 okunma
388 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Postmodernizm kelime olarak çok teknik, üst perde bir tabir olarak görülüyor olabilir. Ancak postmodernizmin günümüzdeki toplumsal yapıyı anlamlandırabilmek, bu sürece nasıl gelindiğini temellendirebilmek açısından önemli bir söylem, eleştiri olduğunu düşünüyorum. Kitap öncelikle, postmodernizmin temel olarak modernizm ve aydınlanma projesine bir eleştiri olması açısından modernizmi detaylandırıyor. Sonrasında eleştiri noktalarını bir bir açıklayarak; çok seslilik, pozitivizm ve bilim fetişi, iletişim organlarının ‘gerçekliği’ yapılandırması, ideolojilerin yıkılması, kuramın çözümsüz kaldığı ve eleştirildiği noktalar gibi konulara değiniyor. Aynı zamanda kuramın edebiyat, resim gibi alanlara etkilerine de ufak bir bakış atılıyor. Kitabın temelini yazarın TODAİE’de verdiği Postmodernizm dersi notları oluşturuyor. Sanırım bu nedenle önemli görülen kısımlar bolca tekrar ediliyor, ancak kurgu dışı bir kitap olması açısından bu durum kabul edilebilir hatta faydalı olmuş. Dili de son derece yalın. Sonuç olarak sosyoloji ile ilgilenenlere, ve özellikle son dönemlerde yayınlanan metinlerin postmodern öğeleri sıkça kullanması açısından edebiyat meraklılarına tavsiye edeceğim bir kitap oldu.
Postmodernizm
PostmodernizmGencay Şaylan · İmge Kitabevi · 201661 okunma
Reklam
200 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sevgili Serkan Hocanın #güncelikeşfet maratonu katılımcıları olarak ek okumamız oldu kitap. Vedat Türkali Jüri Özel Ödülü’nü de alınca bayağı bir iştahlandım okumak için. Daha sonrasında yazar ile yaptığımız söyleşi ile okumamız taçlandı. Kendisine ve bilgi birikimine hayran kalmakla beraber, kendisinin de belirttiği gibi yazarın kafasında tam
Yediler Teknesi
Yediler TeknesiAbdullah Aren Çelik · Everest Yayınları · 2021243 okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kahire’de sahnelenmeye hazırlanan bir tiyatro oyunu, tiyatro çevresinin hayatlarından izler taşımaktadır. Birçok ‘sırrın’ veya ‘itirafın’ bulunduğu düşünülen metin büyük tartışmalara yol açar. Tiyatro metninin yazarı dahil dört farklı karakterin gözünden oyunun oluşumunda rol oynayan belli başlı olaylar aktarılır. İlk üç karakterde dağınık ve parçalı bir şekilde geri dönüşlerle verilen hikayeler, son karakter olan metin yazarı Abbas tarafından kronolojik olarak anlatılıyor. Bu teknik belki de en doğru anlatımın Abbas’a ait olduğu algısı yaratsa da, Abbas’ın hikayesiyle diğer hikayeler arasındaki uyuşmayan noktalar nedeniyle, kitabın ‘metin’ ‘kurmaca’ gibi kavramlara yönelik farklı bakış açıları kazandırmaya yönelik olduğu düşünülebilir. ‘Halime diğer erkeklerle beraber oldu mu?’ ‘Tahiye neden öldü?’ Gibi kurgunun temelini oluşturan olaylar, her hikaye ile birlikte farklı şekillenebiliyor. Mahfuz; kurgu bir metin yaratılırken bazen gerçeğin ta kendisinin, bazen de olmayan şeylerin anlatılabileceğini, bazen de gerçekliğin bükülebileceğini göstermek istiyor. Belki de tiyatronun sahibi Serhan’ın belirttiği gibi hikayeye sadece hikaye gözüyle bakılması gerektiği, fazla yorum yapılmasının gereksiz olduğu sonucu çıkarılabilir. Kurmaca kavramı üzerine yazılmış birçok kurmaca metin var ve Düğün Evi bunların arasında son derece silik kalsa da; Mısır kültüründen ufak tefek izler taşıması, ikiyüzlük erdem gibi kavramlar üzerinde güzel diyaloglar içermesi ve akıcı olması açısından güzel bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Düğün Evi
Düğün EviNecib Mahfuz · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2020376 okunma
480 syf.
7/10 puan verdi
·
20 günde okudu
Eski edebiyattan Modern Türk Edebiyatına geçiş metinleri arasında gösterilen Müsameretname 7 farklı hikayeden oluşuyor. Önsözde de değinildiği üzere Binbir Gece Masalları, Decameron gibi çerçeve hikaye tekniği uygulansa da, hikayelerin dışında kalan olaylar silikten öte hemen hemen hiç yok. Hikayelerin konuları ise birbirine oldukça benzer, bu açıdan hangi olay hangi hikayedeydi hatırlamak güç. Sadece misyonerlik üzerine olan ilk hikaye ve hikayeden ziyade bir roman gibi farklı farklı olayları işleyen son hikaye konu olarak ayrı tutulabilir. Kadın-erkek ilişkileri temelinde, dönemin yaşam tarzı, kölelik gibi konulara değiniliyor. Orijinal metin eski dile aşina olmayanları zorlayabilir, beni zorladı Edebiyat tarihimize detaylı bakış atmak isteyenlere önerilebilir.
Müsameretname
MüsameretnameEmin Nihad · Özgür Yayınları · 2010179 okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitap Dünyam
Kitap Dünyam
Serkan Hocamızın 2022 yılı için düzenlediği #güncelikeşfet maratonunun mart ayı yabancı kitabıydı. Mart ayına yakışan harika bir seçim oldu. Evler, Cinler, Perdeler, Rus bir yazarın genel olarak sürrealist öğeler taşıyan, karmaşık, ama bir o kadar da etkileyici ve gizemli hikayelerinden oluşan bir seçki. Öykülere hakim olan bu fantastik yapı ve dil gayet güzel olsa da asıl beni içine çeken nokta her hikayede ‘kadın olmanın’ popülist söylemlere yer verilmeden bu kadar açık anlatılabilmesiydi. Anne, kız çocuğu, fahişe, aldatılmış, terk edilmiş, evde kalmış, istismara uğramış, otostop çektiği için tecavüz edilmeyi hak ettiğini kabullenmiş… tüm bu kadın portreler asla ajitasyona, vıcık vıcık bir drama girilmeden, nefret kusmadan anlatılmış. Olayların trajik olmamasını da, ‘böyle bir olay bizim başımıza gelmez’ inkarıyla göz ardı edilebilecek kadının modern toplumdaki sorunlarının, en ‘sıradan’ olaylardaki ince izini göstermesi açısından çok değerli buldum. ‘Evet biz kadınız, ve bunlar da bizim çeşitli durumlardaki portrelerimiz, açık açık anlatıyorum. bir gariplik,sizi rahatsız eden bir şey yok mu?’ demiş sanki yazar.
Evler, Cinler, Perdeler
Evler, Cinler, PerdelerLyudmila Petruşevskaya · Jaguar Kitap · 2020299 okunma
240 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
İki üç gündür üzerine düşünüyorum acaba doğru mu yorumladım kitabı diye. Ancak kitabın başındaki ‘Aynı masalları dinlemelerine rağmen, ötekiler hiç böyle bir şey yaşamadılar.’ alıntısının da değindiği gibi her okur kitabı baştan yazar. Bu da benim naçizane yorumumdur; Orhan Pamuk yazarları ikiye ayırır; birincisi tanrı vergisi bir ilhamla
Yeni Hayat
Yeni HayatOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20198,4bin okunma
Reklam
450 syf.
7/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Kitap 12 yıl boyunca Atatürk’ün kütüphaneciliğinin yanında yardımcısı, gezilerinde eşlikçisi olmuş, özel hayatına tanıklık etmiş Nuri Ulusu’nun hatıralarını naklediyor. İlk bölümlerde tartışmalı konularda yapılan yorumlar hoşuma gitmedi ancak bir süre sonra bunun bir tarih-araştırma kitabı olmadığı, Atatürk’ü çok seven O’na kalben bağlı bir insanın anıları olduğu gözüyle okumaya başladım ve bu bakış açımı tamamen değiştirdi. Karşımızda iyi niyetle ancak son derece amatör bir ruhla yazılmış bir eser var. Atatürk’ün sert, kararlı ancak bir o kadar şefkatli ve adil tarzını, espritüel kişiliğini, bazen çocuk ruhuyla küsmelerini, barışmalarını, vizyonerliğini, ev hayatıyla ilgili alışkanlıklarını, çocuklarla ilişkilerini v.b. görebileceğiniz güzel tat bırakan bir kitap.
Atatürk'ün Yanı Başında
Atatürk'ün Yanı BaşındaMustafa Kemal Ulusu · İstek Yayınları · 2017274 okunma
460 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Mevsimlerden kıştır ve Kars’ta kar yağıyordur
İyi niyet ( Necip), aşk (Ka), şefkat ve mantık (İpek), kıskançlık (Kadife), hırs (Lacivert) ve daha nice duygunun sarmaladığı siyasi bir alegori, bir Türkiye minyatürü. Kitabın kurgusuna hayran kaldım. Üstkurmaca yöntemi kullanılarak okuyucunun merakını arttıracak ufak tüyolar verilmesi, hikayeye devam etme isteği uyandırıyor. Benim için kitabı beğenip beğenmemede hiç önemi olmasa da, karakterlerin siyasi ideolojileri, bu akıma kapılmalarının temelleri ya çok detaylı verilmemiş ya da bana bu duygu geçmedi. Bunu söylememin tek sebebi Orhan Pamuk’un bu kitabın siyasi bir roman olduğunu üstüne basa basa belirtmesi. Tabi ki bir tarafın haklı olduğuna kesin hüküm verilen bir kitap olmalıydı demiyorum ama ideolojik altyapılarını da açık bir dille söylenmesini-yazar için riskli olsa da- tercih ederdim. ‘Siyasi kimlikleri ne olursa insan insana özgü hırslara, zayıf noktalara, mutluluk hayaline sahiptir’ fikri geçiyor evet, ama bu siyasi roman tanımına ne kadar giriyor emin değilim.
Kar
KarOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202114,5bin okunma