Bir insanın hayattan beklentileri ne olmalıdır? Neleri beklemelidir? Neler beklenilmeye değer, yaşanılmayı hak ediyordur?
Her şeye sahip birey, neden mutsuz hisseder? Her şey dediğimiz olgular, yaşamın birer parçası iken neden mutluluğumuza etki etmemektedir?
Sorular, sorular ve sorular... Karakterimiz ne yazık ki bu soruların cevapsızlığı içinde debelenmektedir. İyi bir iş, iyi bir hayat arkadaşı, akışında giden hayat... Fakat bir terslik vardır, ya da kendisi yolunda olmayan bir şeyleri sezmektedir. Okurken düşünüp, sorgulama ihtiyacı hissedeceğiniz kısımlar mevcut. Yazar biraz bilinç üzeri analizlerle, bizleri düşünmeye sevk ediyor.
Bu süreçte de karakterimizin iç dünyasından bahsedelim: aslında iyi bir eğitim seviyesine sahip olmasına karşın çok da hoşnut olmadığı ya da kendini ait hissetmediği bir yerde çalışmaktadır. Kendisini çok sevdiği bir sevgilisi vardır. Her şey olağanca akışıyla devam etmektedir. Fakat karakter içinde anlamlandıramadğı, değiştirme ihtiyacı hissettiği, hayatına bir yön verecek farklı bir etki yaratacak yeni planlar kurmak istemektedir, hatta bazen o kadar düşünür ki sevdiği kadın dahi bu düşünceye dahil olur. Bu yüzden evlilik gibi ciddi bir olguya sıcak bakamamaktadır. Çünkü ona göre evlilik de bu rutine dahil olup karakterin kendi rayında giden düzeninden farksız olmayacaktır.
Kitap bu şekilde karakterin kendi ve çevresi ile birtakım iç çatışmalarını konu edinen, sevgilisi ile yaşantısındaki değişikliklerin kendisini nereye sürüklediğini anlatan olaylar şeklinde devam etmektedir.
Keyifli okumalar dilerim.
Bir Kadın Bir Ev Bir Roman 
