XVII
“Bir değil bin kere ölmem gerekse bile yolumdan asla dönmeyeceğim.”
Baskı çağını, yüzyıllar boyu süren temiz hava ve özgür anlatım sonrası,XVII.yüzyılda başlatmakla, onun kapitalizmin gelişmesiyle çakışması sağlanır;böylece baskı cağı burjuva düzeniyle tek vücut olacaktır. Cinselliğin ve ona yapılan eziyetlerin küçük güncesi hemen üretim tarzlarının şatafatlı tarihine aktarılır....
Afa
Reklam
Türkiyede ilk basım işinin azınlıklar tarafından yapıldığı görülmektedir. İlk kitap, İstanbul'da, İspanya'dan göç etmiş Sefarad yahudileri tarafından 1494'te basılmıştır. İstanbul Kumkapıda, ilk Ermeni matbaasını; kitap basma sanatını Venedik'te öğrenen ve beraberinde getirdiği matbaa donanımıyla İstanbul'a dönen Sivaslı Apkar kurmuştur. İstanbul'da XVII. yüzyılda Rumlar'ın da matbaacılıkla uğraştığı bilinmektedir.”
XVI. ve XVII. yüzyıllar arasında dünyanın tümünü ele geçirecektir, talihi çay ve kahveninkinden daha büyük olacaktır, bu da az şey değildir. Tütün Yeni Dünya kökenli bir bitkidir. Colombus 2 Kasım 1492'de Küba'ya geldiğinde, yerlileri yuvarlanmış tütün yapraklarını içerken görmüştür. Bitki Avrupa'ya kendi adıyla geçecek (ya Karayip, ya da Brezilya dillerinden), uzun zaman botanik bahçelerinde basit bir merak unsuru olarak kalacak veya ona atfedilen tıbbi meziyetleriyle tanınacaktır.
Buhurizade Mustafa Itri Efendi
Besteleri bütün İslâm Aleminde terennüm edilen mûsiki üstadı Bayram ve teravih namazlarında İslâm Alemindeki bütün camilerden yükselen: Allahü Ekber Allahü Ekber Lâilâhe İllallahü Vallahü Ekber Allahü Ekber Velillahi'lhamd "saltanatlı segah tekbir´nin bestecisi Buhîrizâde Mustafa Itri Efendi, bütün müzik ölçülerine göre dünya çapında
Eğer Çin'de karmaşık bir para sistemi olmadıysa (garip ve uzun kâğıt para aralığı bir yana bırakılırsa), bunun nedeni, sömürdüğü komşu bölgeler karşısında ona ihtiyacının olmamasıdır: Moğolistan, Tibet, Endonezya, Filipinler, Japonya. Eğer İslamiyet Orta Çağda, Atlantikten Pasifiğe kadar Eski Kıtaya çok yukarıdan egemen olduysa, bunun nedeni yüzyıllar boyunca (Bizans ayrık), hiçbir devletin onun altın (dinar) ve gümüş (dirhem) paralarıyla rekabet edememesidir. Bunlar onun güç araçlarıdır. Eğer Orta Çağ Avrupa'sı sonunda paralarını geliştirdiyse, bunun nedeni, karşısına dikilmiş olan İslam dünyasının üzerine tırmanmak zorunda olmasıdır. Aynı şekilde, Osmanlı devletini XVI. yüzyılda yavaş yavaş istila eden para devrimi, bu devletin Avrupa birliğine zorunlu girişidir. Bu birlik yalnızca törensel olarak, karşılıklı elçi değişimini içermemektedir. Nihayet Japonya, 1638’den itibaren kendini dış dünyaya kapatmıştır, ama bu bir dil pelesengidir; Çin jomjue’larına ve izinli Hollanda gemilerine açık kalmıştır. Çatlak, ülkeye mal ve para girmesine yol açacak ve onu gerekli karşılıklar olarak, gümüş ve bakır madenlerini işletmeye zorlayacak kadar geniştir. Bu çaba aynı zamanda, Japonya'nın XVII. yüzyıldaki kentsel atılımıyla, ayrıcalıklı kentlerde “gerçek bir burjuva uygarlığının” çiçeklenmesiyle bağlantılıdır. Her şey birbirini tutmaktadır.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.