Fakat etikte ihtiyaç duyulan iyi ve kötü hissi böyle şahsi bir şey değildir ve etik alanında böyle gayrişahsi bir his olduğunun farkına varılması da oldukça önemlidir. Bu bağlamda bir şey iyi olduğunda, sonuçlarından ötürü ve bunun keyfini kimin çıkartacağıyla ilgili olarak değil, kendiliğinden var olmak zorundadır. Bir şeyin benim için kendiliğinden var olmak zorundayken senin için var olmak zorunda olmadığını savunamayız, çünkü bu tamamen içimizden birinin yanıldığını gösterir, keza aslında her şey ya var olmak ya da var olmamak zorundadır. Dolayısıyla bir insanın arzusunun başka bir insan için hoşnutsuzluk yaratan bir şey olduğu gerçeği, etikle ilintili olarak, iyinin "arzulanan" ile aynı anlamda olmadığını, keza her şeyin kendi içinde ya iyi olduğunu ya da iyi olmadığını ve bir kerelik benim için iyi ve senin içi kötü olamayacağını kanıtlar. Bu sadece onun benim üzerimdeki etkilerinin iyi, senin üzerindeki etkilerinin ise kötü olduğu anlamına gelebilirdi ama burada iyi ve kötü yine gayrişahsidir.