Ashâb-ı kirâm'ın hâcet namazı ile Allâh'a yönelip yalvarmalarına bir başka misâli de Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem-'in ashâbından Ebû Mı'lâk adında biri vardı. Bu zat başkaları ile ortaklık kurarak ticaret yapardı. Dürüst ve takvâ sâhibi biri idi. Bir defasında yine yola
Bir Şâir-i Mısrî'nin tarzında deriz:
Derya olunca nefes
Parelenince kafes
Tâ kesilince bu ses
Çağırırım: Yâ Hak! Yâ Mevcud! Yâ Hayy! Yâ Mabud!
Yâ Hakîm! Yâ Maksud! Yâ Rahîm! Yâ Vedud!..
Tılsımlar
Baxdı çün Əkbərinin nizədə Leyla üzünə,
Gördü zülfü tökülüb, çün şəbi-yelda üzünə.
Gəldi şurə dedi: - Ey şə`mi-şəbistanım oğul,
Yetmədin kami-muradə məhi-tabanım oğul,
Həşrətək dildə qalıb çıxmadı bu canım, oğul,
Gəlməyəydi anan, ey kaş, bu dünya üzünə.
Ey səba! Bircə əs, ol zülfi-pərişanı dağıt,
Xanimani-dili-viraneyi-Leylanı
Dua
Bismillahirrahmanirrahim
Allah'ım!
Ey Alemlerin Rabbi ,
Ey sevgiyi sevgiyle yaratan,
Ey seven, sevdiren ve sevindiren,
Ey rahmetin sonsuz kaynağı,
Ey merhanetlilerin en merhametlisi,
Ey gönüllerin mutlak hakimi
küçükken, kurtlar danaları yemesin diye büyüklerimizin öğrettiği dua.;)
"Allahumme ya Vedud!"
- "Gözünü bağla dilini tut".
Sayfa 98Kitabı okudu
Kadın, kocası ölse de ya da ben karşılık bulamasam da duyulan sevginin O'nun Vedud isminin tecellisi olma hali devam ediyor.
"Ölümün önünde diz çöken şeyden ne hayır gelir ki zaten," diyerek gülümsüyorum. Gülümsüyoruz.
Sayfa 29Kitabı okudu
