Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkçedeki Yabancı Kelimelere Atamızın Cevabı
“Peki dilimizde, kökeni ne olursa olsun, onlarca kelime varken, yabancı bir kelimeyi doğrudan Türkçenin yapısına ve telaffuzuna uyarlamadan kullanmak, hangi aklın ürünüdür? Derdimiz Türkçede yer alan ve artık bizim olan yabancı kökenli kelimeler değil. Derdimiz, zaten herhangi bir kavramla ilgili onlarca kelimeye sahipken bir topluma özenip o kavramla ilgili bir sözcüğü doğrudan dilimize katmaya çalışmalarıdır. Aslında bununla ilgili sayfalarca, ciltlerce yazılacak mevzuyu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK müthiş bir şekilde özetlemiştir: ‘Kitap, kâtip, mektup’ benimdir. ‘Ketebe, mektep, yektübü ve geri kalanı Arap’ındır!’ Bu şekilde baktığımızda Türkçeleşmiş kelime nedir, ne değildir, daha net anlamaktayız. ‘Birader’ bizimdir, ‘brother’ İngiliz’in, gibi.”
Sayfa 185Kitabı okudu
238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
Puslu Sözlük
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor... İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,2bin okunma
Reklam
Adam diyor ki: "Türkçeyi kullanırken ne kadar çok Arapça kelime kullanıyorsunuz ya! Hepiniz arap hayranısız..." Ah amcacığım ah! Oysa "Hayran" kelimesi de Arapça'dan geçme.. Kheyran" şeklinde boğazdan okunuyor onlarda, k harfini burada k harfi olarak değil de; hırıltılı boğaz vurgusu olarak anlayın.. Esasen güncel Türkçemiz özgün bir dil değil, çok ağırlıklı olarak Arapça Farsça ve modern Osmanlıca karışımı. Aslında o kurduğu cümle de kullandığı başka yabancı kökenli kelimeler de var da uğraşmak istemiyorum :) Örneğin kelime diyor, gene boğaz vurgusu ile Arapça khelam dan geçme. Kelime tillahi şeklinde devam eden Arapça ayet buna örnek..
100 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dil Devrimimizin önemini anlatan harika bir kitap...
Kitap, yazarımızın 1975 yılında Cumartesi günleri yaptığı ‘Dilimiz’ adlı radyo programının 11 haftalık yayınının kitaplaştırılmış hali. Türkçenin, diğer dillerin etkisinden sıyrılırsa dilin daha anlaşılır hale geleceğinden, diğer dillerden geçen kelimelerin yanlış kullanımlarının önüne geçileceğinden bahsediyor. Yazar, sadece Arapça, Farsça kelimelerden değil, Batı kökenli sözcüklerden de olabildiğince arınalım düşüncesini savunuyor. Yabancı kelimelere Türkçe karşılık kullanma ve türetme konularıyla alakalı yazılar mevcut. ‘Öztürkçeciler’, ‘Batı özentisi’, ‘Şark düşmanı’ gibi terimleri kitapta sık sık tekrarlıyor. Çünkü Batılı kelimeleri layıkıyla kullanabilmemiz için, önce Latince ve Yunanca bilmemiz gerekiyor! Yoksa örn. ‘telefon’, ‘televizyon’ gibi kelimelerdeki ‘tele’nin ‘uzak’ anlamına geldiğini bilmeden, ‘tel’le ilişkili kelimeler olduğunu sanmak yanılgısına düşeriz, fikrine savunuyor yazarımız.. Kitabın bir bölümünde Mevlana ve Yunus Emre karşılaştırması var: Yunus Emre, Türkçe yazdığı için bugün hala anlaşılır olduğunu ve Öztürkçeciliğin tarihsel bağlar kurma açısından da önemli olduğundan bahsetmiş. Bazı kelimelerin 70’lerden bugüne yaygınlaşması, bazılarının ise tutmamasından da örnekler vermiş yazar.. Keşke Lise seviyesindeki öğrenciler de okusa, diye düşündüm kitabı okuduktan sonra. Dil Devrimin önemini, beraberinde getirdiklerini anlamak ve Türkçe bilincini kazanmak açısından çok değerli bir inceleme kitabı...
Dilimiz Üstüne Konuşmalar
Dilimiz Üstüne KonuşmalarMelih Cevdet Anday · Yapı Kredi Yayınları · 200167 okunma
BAYRAM KELİMESİ ÜZERİNE En eski yazılı kaynaklarımız olan Göktürk ve Uygur metinlerinde “bayram” mefhumunu ifade eden Türkçe bir kelime bu güne kadar tespit edilememiştir. Bayram mefhumunu karşılamak üzere Sanskritçe, Sogdça > Farsça, Arapça gibi dillerden Türkçeye giren kelimeler de Türk dilinin kuralları içerisinde yoğurularak
Dilimize özgü bazı özellikler vardır. Bunları kural olarak düşünürsek, bazı yabancı kelimeleri kolaylıkla ayırabiliriz. 1- Türkçe kökenli dillerde c, ğ, l, m, n, r, v, z harfleriyle kelime başlamaz. Ve Türkçede b, c, d, g, ğ harfleriyle kelime bitmez. Türkçede f, h, j, v sesleri bulunmaz. 2- İki sesli harf yan yana olmaz: saat, ziraat, aile, saadet, 3- Kelime köklerinde aynı iki ünsüz yan yana bulunmaz. 4- Kelimeler iki sessiz harfle başlamaz: stad, spor, klasik, tren, … 5- Dilimizde sesli harf uyumu vardır. Yani hem ince sesli harf (e, i, ö, ü) hem kalın sesli harf (a, ı, o, u) aynı kelime içinde bulunmaz: minare, cami, sandalye, kanepe, divan, asker, fakir, kitap, kalem, vicdan, … 6- Birinci heceden sonra o,ö bulunmaz. 7- Türkçede uzun ünlü yoktur. İnce a da yoktur. Birkaç öğrenci arkadaş sordu. Paylaşmak istedim, işinize yarar😁
Reklam
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir döneme tanıklık etmek
“Canlılarda devamlılığı sağlayan genetiktir. Kültürlerde bu, yazıdır. Yazıyı değiştirmek bir soykırımdır. “Kültür soykırımı”; bu biyotik yani fiziksel bir soykırımdan daha kötü sonuçlar doğuracaktır. (…) Kültür soykırımı daha etkili ve devrimseldir ve geri dönüşü ya da çıkar yol yoktur. Bizde yazıyla birlikte dil de değişti, dilden daha önemli bir
Türkçe Meselesi
Türkçe MeselesiAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 2012185 okunma
180 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Esenlikler! Nurullah Ataç deneme türünde ilk eser veren edebiyatçılarımızdandır. Cumhuriyet Döneminde Türkçe’nin sadeleşme harekatı denilince ilk akla gelen isimlerin başında Ataç gelmektedir. Devrik cümle ile Orhan Veli’yi de yazı hayatımıza kazandıran kişidir ek olarak. Aranızda paragraf çözenler varsa bilirler ki “eleştirmen” diye bir meslek
Karalama Defteri - Ararken
Karalama Defteri - ArarkenNurullah Ataç · Yapı Kredi Yayınları · 2019586 okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
Türkçe halka yeniden iade edilmelidir.
Bir milleti diğer uluslardan ayıran en önemli özelliği o milletin dilidir. Dil tıpkı insanın kendi benliği gibi ait olduğu millete sıkı sıkıya bağlıdır en azından bağlı olmalıdır. Türkçe ise bir çoğumuzun konuştuğu fakat çok azımızın gerçekten bildiği mazlum bir dildir çünkü bildiğimizi sandığımız dile, zincir vurulmuş ve gelişimi engellenmiştir.
Türkçe Meselesi
Türkçe MeselesiAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 2012185 okunma
350 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Tarık Buğra
Tarık Buğra
Düşman Kazanmak Sanatı
Düşman Kazanmak Sanatı
Toplumumuzun gelişmemiş olmasını, birçok nedene bağlıyoruz. Kimi zaman yoksulluğa kimi zaman da okullardaki egitimin kötü olmasına,kimi zaman da terör belasına. Tarık Buğra ise toplumumuzun gelişmemiş olmasını okumamamıza bağlıyor. Türk insanının,tarihini ve edebiyatını bilmiyor olması onun canını yakıyor. Evet okuyup da cahil
Düşman Kazanmak Sanatı
Düşman Kazanmak SanatıTarık Buğra · Ötüken Neşriyat · 2018122 okunma
Reklam
384 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
Okumam ara ara oldu ve biraz uzun sürdü.Kadir Mısıroğlu inanıyorum ki İslamiyet için elinden geleni yapan,vatanına milletine bağlı,yazarken de konuşurken de Allah rızası için yapan birisi.Türkçe meselesinde de hayli haklı.İlk baskısı 93 de yapılan bu kitabın 2013 de genişletilmiş hali bir hayli zengin.Yer yer belgelerin neşri,gazete küpürleri ve dil meselesinde hatırı sayılır şahısların makaleleri kitabı zenginleştirmiş.Hulasa dilimizdeki hususen arapça kökenli kelimelerin yerine uydurma kelimeler ikame etmenin yegane amacı kelimeler üzerinden düşünen milleti ruhsuz bir yapıya büründürmek ve İslam'dan uzaklaştırmaktır.Mesele dildeki yabancı kelimeleri atmak ise Fransızca'dan vesair dillerden binlerce kelime alan Türkçe'yi arındırın bakalım yok oluyor mu olmuyor mu?Bir yabancı kelime kendi milli hançeremizden geçtikten ve bizim terkibimize maruz kaldıktan sonra bize aittir.Dünya üzerinde başka dilden kelime devşirmemiş dil yoktur vesselam.Okuyun ve okutun bu kitabı mukaddesatçı gençliğe.
Doğru Türkçe Rehberi
Doğru Türkçe RehberiKadir Mısıroğlu · Sebil Yayınevi · 2018275 okunma
392 syf.
7/10 puan verdi
·
79 günde okudu
Yer yer eski türkçe ile tercüme edilmiş bir kitap. Sayfa altında ve kitap sonunda kelime anlamlarını bulabilirsiniz. 19. Yy da yaşamış İstanbul Rum sosyetesinin yaşam tarzını ve büyük İstanbul yangınından bahsetmesi ilginç. Yazan ve çeviren Rum kökenli. Okuması akıcı değildi benim açımdan. Okumak çok uzun sürdü bende. Yabancı,eski ,anlamadığım kelimeler çok olduğu için. Günümüz Türkçeye çevrilse belki daha akıcı olurdu. Bu kitap bir zamanlar bir gazetede ,arkası yarın programları gibi yayınlanmış. Ayrıca hiç Türklerden bahsetmemesi,sanki Türklerle yaşamıyorlar gibi görülmeleri hayli ilginç. Hiç Türk karakter yok. Kitap kendi Rum toplumlarını, sosyetesini, varoşlarını anlatıyor ve yer yer özenti Rum sosyetesini yeriyor. O günkü Rum toplumunu ve İstanbul'u merak edenler için ilginç ve bilgilendirici bir kitap. Okuyacak olanlara şimdiden iyi okumalar dilerim...
Beyoğlu Sırları
Beyoğlu SırlarıEpameinondas Kyriakidis · İstos Yayınları · 20203 okunma
Güneş Dil Kuramı
Türkçenin söz varlığını, başta Arapça ve Farsça olmak üzere yabancı dillerden geçen kelimelerden arındırarak özleştirme hareketi, diğer bir deyişle “Dil İnkılâbı”, Tanzimât ile başlar ve bilhassâ Cumhuriyet ilan edildikten sonra Atatürk’ün özverili çalışmalarıyla hızlı bir şekilde devam eder. Başlatılan bu hareket, sadece yabancı dillerden geçen
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
59 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.