Otoriter bir devlette durum böyle değildir. Gerçek tektir, yukarıdan belirlenmiştir; gazetelerin hepsi aynıdır, hepsi bu tek gerçeği yineler; radyo yayınları da aynısını yapar ve öteki ülkelerin radyo yayınlarını dinleyemezsin; öncelikle, bu bir suç olduğundan, hapse girme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsın; ikincisi, ülkenin radyo vericileri, uygun dalga boylarında yabancı mesajlarla çakışan ve onların dinlenmesini önleyen bir taciz sinyali yayarlar. Kitaplara gelince yalnızca devletin uygun gördüğü kitaplar yayımlanır ve çevrilir. Öteki kitapları yurtdışında arayıp bulman ve kendi ülkene tehlikeyi göze alarak sokman gerekir, çünkü kitaplar uyuşturucudan ve patlayıcı maddelerden daha tehlikeli kabul edilir;
Hellenistik Çağ Tarihi'ne henüz Bil.kent Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü'nde lisans öğrencisiyken ilgi duymaya başlamış ve o zamanlar bu alanda birkaç ödev ve seminer çalışması hazırlamıştım. Bu bakımdan, Marmara Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Yüksek Lisans Programı'nda bir tez konusu seçmem gerektiğinde, Küçükasya Hellenistik Çağ
Reklam
Müzik olmasaydı, İnsan eski yaşamını unutup, anılardan arınmış bir halde yeniden taptaze doğabilirdi. Müzik olmasaydı, İnsan Guatemala'nın pazar yerlerinden geçebilir, Tibet 'in karlarını yarabilir, Hindu tapınaklara tırmanabilirdi; kılık değiştirebilir, eşyalarını dağıtabilir, geçmişten tek bir şey saklamazdı. Ama müzik insanının peşini bırakmaz; onu bildik, tanıdık bir havayla izler, kovalar ; yürek artık kalp atışlarından oluşan o yabancı, belirsiz ormanda atmayı keser; ortada ne tapınak, ne Pazaryeri, ne de sahne dekorunu andıran sokak kalır, şimdi insanca bir kriz, bir bunalım bütün ayrıntılarıyla yeniden, amansızca canlandırılmakta, oynanmaktadır; müzik piyesin bir eşlikçisi, tamamlayıcısı değil de ta kendisi olmuştur sanki. (everest yayınları, çevirmen: püren özgören, sayfa.34)
Sayfa 34 - Everest yayınları
"Her şeyden önce, anadilimize saygı göstermeli ve onu korumalıyız; dilimiz yaşadığı sürece biz de bir halk olduğumuzu hissedeceğiz. atalarımızın dili yok olursa halk da tükenir ve yok olur." "Ulusun doğuşu ve şekillenmesi için olmazsa olmaz koşulan halkın tarihi ve kültürel değerlerini benimsemesi ve bunlara sahip
alıntılarla Camus
Umutsuzluk konuştu mu, düşündü mü, hele yazdı mı, hemen bir kardeş el uzanır sana, ağaç anlam kazanır, sevgi doğar. Umutsuz edebiyat sözü birbirini tutmayan iki sözdür. Çünkü edebiyat olan her yerde umut vardır. Yabancı, Can Yayınları, 2003
"'Burada getirilen sınırlamaya dikkati çekmek isterim; dedim ki, bir mucize, bir din sisteminin temeli haline getirilecek şekilde ispat edilemez. Kabul ediyorum ki, başka şekillerde, İnsan tanıklığının ispat teşkil edeceği mucizeler veya doğanın alışılmış akışının çiğnenmeleri olabilir; ancak bütün tarih kayıtlarında böyle bir şey bulmak belki de imkânsız olacaktır. Böylece, tutalım ki, bütün dillerde, bütün yazarlar, 1600 yılı Ocak ayının ilk gününden başlayarak sekiz gün bütün dünyanın tam bir karanlık içinde kaldığı üzerinde anlaşıyor; bu olağanüstü olayın rivayeti halk arasında hâlâ güçlü; yabancı ülkelerden dönen bütün gezginler en ufak bir değişiklik ya da çelişme olmaksızın, aynı rivayetin haberini getiriyor; açıktır ki, günümüzün fîlozoflarının olgudan şüphe etmek yerine, onu kesin olarak kabul ederek nedenlerini aramak gerekir.(David Hume, İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Soruşturma, Hacettepe Üni. Yayınları, Çeviri:Oruç Aruoba,s.105)
Sayfa 315Kitabı okudu
Reklam
118 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.