Yakalanış
Merhaba..
|YAKALANIŞ| 》》Kitap Yorumu
Yine bir Jack London klasiği..
Hala rüzgar ortalığı kasıp kavurmaktaydı. Böylesine korkunç bir rüzgarı daha evvel hiç görmediğinden hızını kestirmekte güçlük çekiyordu. Fakat bildiği tek şey vardı ki o da rüzgarın her an gittikçe sertleşmesiydi. Çok geçmeden ağaçlardan biri rüzgarın etkisiyle sert bir şekilde sarsıldı. Üstündeki insanlar teker teker yere döküldüler. Hemen peşinden büyük bir dalga insanları önüne katarak silip süpürdü.
Onların kim olduklarını pekâlâ biliyoruz. Büyüklerimizden dinlemiştik. Çok sessiz geldiler, tatlı diller döktüler. Böyle yapmak zorundaydılar. Çünkü biz onlardan sayıca çoktuk.
Koolau:
"Yaşam çok , günler ise azap," dedi. "Madem öyle biz de yiyip, oynayalım."
Yakalanış 
Jack London
Cemiyet’in üst düzey 40 üyesi tutuklanarak Kuleli Kışlasına hap sedildi.74 Cunta üyelerinin yakalanıp Kuleli Kışlasına konulmaları nedeniyle de, bu olay devlet kayıtlarına ‘Kuleli Vakası’ olarak geçti. Yakalanan örgüt üyelerinin mahkemeleri; sadrazam, şeyhülislam, se rasker, Meclis-i Ali-i Tanzimat, Meclis-i Vala ile Dar-ı Şura-yı Askeri reislerinden oluşan bir heyet tarafından yapıldı. Soruşturma dosyası, Bab-ı Ali’de toplanan vükela heyeti (Bakanlar Kurulu) tarafından in celenerek, ceza kanunnamesi hükümlerine göre suçlulara ceza tespit edildi. Çok titiz şekilde yürütülen yargılamalar neticesinde varılan kanıya göre Cemiyet’in amacının; “Halkı ve askeri, saltanatı seııiyye aleyhine kandırarak heyeti devleti tağyir ile usul ve kavaniııi boz mak”75 olduğu açıklandı. Yani bugünkü Türkçesiyle Cemiyetin he defi; halkı ve askeri devlet aleyhine kışkırtarak mevcut devlet dü zenini değiştirmekti. Örgüt üyelerinin yakalanış haberi hükümetin yarı resmi gazetesi Ceride-i Havadisle şöyle yer alacaktı: “...niyet-i fasidesile bazı sebekmegzan bir cemiyet teşkilini murad eyledikleri haber alınarak buna mütecasir olan 40 kadar eşhas derhal ahzü girift ve Kuleli kışlasında hapsolunmuş...
:D
Yani 1974'e, o sünnet vakasına gitmem; kendini tuvalete kilitleme, ailecek mahcup oluş, "İşte misafirler gitti rezil ettin bizi" sessizliği, inanıp çıkış, çıt çıkarmadan yarım saat bekleyen yüze yakın misafirin işbirliğine hayret fırsatın bile olamadan yakalanış. Kesim işlemi sırasında yapılabilecek en düzeysiz yakarma, ağlama, çırpınışlar...
Sayfa 87 - Elma YayıneviKitabı okudu
Uygar kişi, hep, kendi ördüğü ağlara yakalanan insandır; ancak da yakalandığını fark ettiği anlarda uygardır. Çok uzun sürmez ama bu bilinç —dolayısıyla da uygarlık— anları: yeni bir ağ, yeni bir yakalanış...
Sayfa 53
Insanın kendisini gerçekte olduğu gibi görmesi acı verici bir şeydir. Kendisini gerçeğin gözüyle gören bir insanın uzun süre bu görüşle yaşayabilmesi ise imkansızdır.
Sayfa 150Kitabı okudu
Yakalanış
Sakız gibi ağdalı yalnızlık, ıssızlık sokaklardan, evlerin kerpiç duvarlarından, yol köşelerine konmuş belirleme taşlarından başlayarak korkutucu biçimde kasabanın kuytularına, hava zerrelerine sindi.
Sayfa 48Kitabı okudu
