Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan. Kurulmuş saatler gibi günboyu çalışıp tekdüze Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz Unuttunuz başkalarının acısını duymayı Küçük çıkarların büyük kurnazları Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı, planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışavurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en güzel davranış.
Sayfa 73 - Öteki yayıneviKitabı okudu
Çok şey anlatmak isteyip de bi o kadar da susar mı insan? Bazen kelimeler yetmez anlatmak istediklerini anlatmaya. Bir kelimeyi koyarsın oraya oradaki yerini beğenmezsin ta ki oraya yakışan kelimeyi bulana kadar uğraşırsın... Bazen de kelimeleri söylemeye dilin dönmez...Karşında dilimin lal olması gibi..!
Reklam
Şükrü Erbaş
Seni hiçbir dünya telaşına değişmedim ben. Evlerin ve kalabalığın ağırlığını sana üstün tutmadım. Yoksulluğun acısından hafif bilmedim acını. Yenilen herkesin boğuntusuydu kaybolduğum uzaklık, yüzün her bulutlandığında. Nereye gidersem gideyim seni yürüdüm hep. Sevincini bir barış, bir bayram sabahı gibi taşıdım içimde. Sesine güvendim, gözlerine en çok yakışan o sürekli yaz ikindisine. Gökkuşağının alnından geçen çocukların şımarıklığıydı, kaküllerini her araladığımda gövdemdeki ürperti. Ağzımdaki meneviş sendin insanlara şiirler okurken. Bütün öksüzlerin kederiyle baktım yüzüne, ne zaman geleceği düşündüysem.
" 'Ben kadın gibi kadın ' , olmayı çok seviyorum. Ne güzel kadın, ne başarılı kadın dedirtebilmek... Sıfatlar hiç önemli değil, beni anlatacak olsunlar yeter... Bana 'Erkek gibi kadın ' dendiğinde ben bitmişim demektir. Kadın gibi kadınlıktır bize yakışan... "
Sayfa 62 - Yediveren yayınlarKitabı okuyor
Ruhuna yakışan hayatı sen seçmiyorsun ki
Adam gibi adamları sevin diyorum. Bir adamın önce sesinde huzur, bakışlarında sıcaklık ve ellerinde şefkati arayın. Mükemmel olsun demiyorum, ama sevgiden önce onda mutlaka biraz da saygı arayın. Yanınıza yakıştığı kadar yakışsın yarınlarınıza. Gözlerinde güven, sözlerinde samimiyet ve yüreğinde sevgiyi fazlasıyla hissedeceğiniz adamlardan bahsediyorum. Yani kişiliğinde de şüphe götürmez bir güven arayın diyorum. Her türlü zorluk karşısında yılmayan, yıkılmayan, inandıklarından ve sevdiklerinden ayrılmayan adamlar hala yaşıyor bu topraklarda. Ne istediğini bilecek kadar, hiç de istemediği acılar ve anılar yaşayan kadınlara sesleniyorum. Bir gülü koklarken bile, gül incinmesin diye incelik gösteren yürekli adamları da artık görün diyorum. Çünkü bir adama yakışan ve adamlığa yakışan en güzel huydur merhamet. Çünkü o adamlar; yarım bırakmayı, yaralı bırakmayı, ağlatmayı ve aldatmayı sevmezler. Kaybetmemek için sevdiklerini, yanlış olana yüzlerini dönmezler. Korkmazlar sevdikleri uğruna değişmekten. Yani sizi kaybetmekten korktuğu kadar korkarlar sizi incitmekten. Ve gücünü sadece sizi korumak için kullanan bir adam arayın diyorum. O'na uzaktan her baktığınızda, yaralarınızı değil, yüreğinizde sevildiğinizi hissedin. Ve üstünüzden yıllar geçse bile, "iyi ki seni seçmişim, iyi ki seni sevmişim be adam" deyin.
Reklam
Öyle çok insanlar vardır ki bir ömür boyu kendileri ile yaşarlar ama hiç kendileri ile karşılaşmazlar.
Doğru insanı doğru yerde aramak çok önemli. Yanlış yerde doğru insan bulmamız zor.
Senin çağıltın evladım sen denizi düşününce uğuldayan sokaklar açık renk bir elbiseye yakışan alnın sabah şehre henüz kamyonlar girerken bir kadın kıvranışını hatırlayıp kuduran ve zaten bu terli, bu tozlanan bulutlar altında bile saklı bir yerlerinde bir şeyler parıldatan senin çağıltın. Seni marifetli sanacaklardı karşısında uçurumlar çağıldamayan herkes seni marifetli sanacaklardı kalbini rehnedebilseydin eğer.
Klasik bir operayı bugüne uyarlamak, halk türküsüne piyano eşliği yazmak gibi değildir. Tüm sanatsal ögelerin klasik formda olmasını gerektirir. Bir türküyü opera tarzında söylemek, türküyü evrensel sanat ortamına taşır ki bu çağdaşlıktır, insana yakışan bir durumdur. Klasik bir eseri, alt kültürün malzemesi yapmaksa ona katkı değil, onu yozlaştırmak, bozmak, değerini düşürmektir, popülizm yapmaktır.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.