544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Yaşadığım Gibi -Akıntılarımdan Derleme-
Önsöz "İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket eder. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gib uni manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar. Nefret ettiğimiz bir şeyi yapmak bize çok güç gelir. Korku kaleleri yükseltir, hendekleri derinleştirirken sevgi bütün kapıları açar ve bütün
Yaşadığım Gibi
Yaşadığım GibiAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2019394 okunma
334 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Foucault Bilgi iki anlamda yalandır diyerek başlıyor işe. Bunu, söz konusu söylemlerin “soybilimsel boyutu” olarak, yani bu söylemlerin belirişlerinin ve ihlallerinin koşulları şeklinde tarif ederek devam ediyor: Yasadışı durumlar, sapmalar ve anomaliler, düzensizlikler, itiraflar, hakikati söylemeye yönelik sözler, Dil ile iktidarın birbirini
Bilme İstenci Üzerine Dersler
Bilme İstenci Üzerine DerslerMichel Foucault · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 201621 okunma
Reklam
Bir arkadaşım özelden yazdı yardım etmek için yaptığı paylaşım malesef yalan habermiş kendisi çok üzüldü o arkadaşım ve bizler de dahil olmak üzere burada azda olsa yardım etmeye çalışıyoruz o an o bilginin doğru yada yanlış olacağını teyit etmek çok zor böyle bir durumda bile yalan haberlerle bizleri oyalamaya çalışan şerefsiz vicdan yoksunu kişilerin Allah belasını versin açık ve net söylüyorum keşke o göçüklerin altında masum insanların yerine bu şerefsiz vicdan yoksunu mahluklar olsaydı …..🤬
Çocukken anne babamızdan duyduğumuz korku, gerçeği görmemizi engeller. Nefretin bizi hasta ettigi doğru değildir. Bastırılan, bağlarından kopan duygular bizi hasta edebilir ancak ifade edebildiğimiz bilinçli duygular bizi hasta edemez.
Sayfa 113 - Okuyanus Yayınları
Eylül’dü
Eylül’dü. Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız Adımlarımızın kısalığı bundandı Bundandı gözlerimin durgunluğu. Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan, Ellerin kadar ıssız, Sen kadar zamansız molalar veriyordum Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz. .... Dedim ya Eylül’dü Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.
Lamba
"apartmanın girişindeki lambayı sen mi kırdın bülent?" "hangisini?" "otomatik yanan, sensorlu lamba." "hayır." "komşu görmüş, yalan söyleme. süpürge sapıyla kırmışsın dün gece." önüme baktım. "neden kırdın?" cevap yok. "hasta mısın evladım? söyle bana, neyin var, neden kırdın lambayı, yapma böyle..." "kırdımsa kırdım, ne olacak! çok mu değerliymiş?" "lamba senden değerli mi evladım, lambanın amına koyayım, lamba kim? yöneticiye de dedim. lambanızı sikeyim, kaç paraysa veririz. sen değerlisin benim için." "beni görünce yanmıyordu baba." "nasıl ya?" "görmezden geliyordu, yanmıyordu. kaç sefer yok saydı beni." "e beni görünce de yanmıyordu bazen, böyle el sallayacaksın havaya doğru, o zaman yanıyor." "hadi ya! sahiden mi?" "evet. ucuzundan takmışlar. bizimle bir alakası yok."
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.