Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
111 syf.
·
Puan vermedi
John Dewey, Demokrasi ve Eğitim (1916) yayımıyla bir filozof olarak dünya literatüründe yerini almıştır. Yazarımız bu kitabını daha geç yaşlarında kaleme almıştır (1938). Bu kısa kitabın hedefi, Dewey’in aynı zamanda kökensel başlangıcı olacaktır. O, deneyime dayanan bir öğrenmenin çarpıcı etkisini göstermek istemiştir. İlerlemenin (süreç) de
Deneyim ve Eğitim
Deneyim ve EğitimJohn Dewey · ODTÜ Geliştirme Vakfı Yayıncılık · 200793 okunma
O zengin Fransa'da ambarlar boştur, icarlı mülkler fakirleşmektedir, Avrupa'nın en güzel göğünün altında uzanan o bereketli topraklarda ekmek bulunamamaktadır. Bu işin bir suçlusu olsa gerektir; birileri ekmek bulamıyorsa, herhalde, ötekiler fazla tıkındığı içindir; yükümlülükler birilerinin boğazını sıkıyorsa, o zaman, gereğinden fazla hakka konmuş başka birileri var demektir. Yavaş yavaş bütün ülkede, her açık seçik düşünüşün ve arayışın yaratıcı bir güçle başını çeken o boğuk huzursuzluk doğmaya başlar. Bir Voltaire'in, bir Jean-Jacques Rousseau'nun gözünü açtığı burjuva sınıfı kendi başına hükmetmeye, kınamaya, okumaya, yazmaya, haberleşmeye başlar; ufukta, büyük fırtınanın habercisi olan şimşekler çakmaya başlamıştır. Çiftlikler yağmalanır, feodal beylere tehditler gelmeye başlar. Büyük bir hoşnutsuzluk, kara bir bulut gibi nice zamandır bütün ülkenin üstüne çökmüştür.
Sayfa 266 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
80 syf.
·
Puan vermedi
İnsan hayatta kalabilmek uğruna kendini ortadan kaldırır.
"Olumlu" ve "pozitif" kelimelerinin sıradan sıfatlar gibi tınlamadığı, yaşama karşı bir sorumluluk ve duruş olarak ileri sürülen "olumlu bakış"ın, bireyden çıkıp topluma bağlandığı bir anlatıyla karşı karşıyayız. Bu sefer baskın anlatıdan uzaklaşıyoruz. Acıya yer açıyoruz. Mutluluk nedir, bireysel midir? Acı
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,914 okunma
Mutsuzluk korkulacak bir şey değil. Sürekli değil bir kere, üstelik parıltılı... Doruk anlarda, sıra dışı olayların ardından yaşanan, aşırı ama eninde sonunda tüketilen ve hatta üretici, yaratıcı olabilen bir duygu. Asıl korkunç olan dirliksizlik... Her an, her şeyden, belki de farkına bile varılmadan duyulan hoşnutsuzluk. Aynaya her baktığında suratını asık görmek ve bunun nedenlerini tam olarak bilememek... (...) Dirliksizlik tüketilmiyor, tüketiyor ve sonu yok. Bir türlü bitmiyor. Her günün her ânında inceden inceye var. Gözle görülmeyen ama yapışkanlığı hissedilen bir zar gibi sarıyor yaşamı. İnsanın içine işliyor kışın kuru ayazı gibi.
Sayfa 261Kitabı okudu
Mutlu bir hayatın sırrı nedir? Bu sırrın ne olduğunu bilseydiniz, buna odaklanabilir miydiniz? Bu harika olmaz mıydı! Başarılı insanları düşünürseniz, ortak bir noktaları vardır: bir şeyde harikadırlar. Mutlu insanlar mutlu olmakta iyidir. Her zaman kolay olmasa da, sadece iki şeye odaklanmak hayatımızı büyük ölçüde iyileştirebilir. "Şimdi
Kurtuluş Üzerine
Zerdüşt bir gün büyük köprünün üstünde yürürken, sakatlar ve dilenciler sardı etrafını ve bir kambur şunları söyledi ona: “Bak, Zerdüşt! Halk da bir şeyler öğreniyor senden ve inanmaya başlıyor öğretine: ama sana tamamen inanması için bir şey daha gerekiyor – biz sakatları da ikna etmelisin! İşte güzel seçenekler sana ve sahiden, birçok fırsat var
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
_Bir insanı hiç bir sebep yokken yüreğinizde sıcacık hissediyorsanız, işte bu, gerçek sevgidir. _Sevgi, etkin olarak, bir başka insanın içine girmektir. Bütünleşme sayesinde, kişi hem kendini bulur, hem de karşısındakini keşfeder. Böylelikle insanı çözmüş olur. _İnsan seviyorsa iki şeyi asla yapmaz. Aldatmaz ve ağlatmaz. Çünkü aldatmak
Equus
Eleştirel - Yaratıcı Düşünme ve Davranış Araştırmaları Laboratuvarı Ergenlerde Olumlu ve Olumsuz Sosyal Davranışlar: Sınıflandırma ve İlişkili Değişkenler N. P. Uludağ Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku: Peter Shaffer'in "Equus (Küheylan)" Adlı Oyununda Psikanalist ve Arketip Yaklaşımlar S. Andiç Yaratıcılık, Yıkıcılık ve Tutku:
OLİGARŞİK KOLEKTİVİZMİN TEORİ VE PRATİĞİ, Emmanuel Goldstein Birinci Bölüm Cehalet Güçtür. Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı. Bunlar kendi içlerinde de pek çok alt bölüme ayrılmışlar, sayısız ad taşımışlar, sayıları ve birbirlerine karşı
Can
29 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.