Cicero
Cicero şöyle der: "Tartışırken iddiaya güç kazandırmak için otoriter davranışa ağırlık vermemelidir. Çünkü öğretmek iddiasında olanların otoriter davranışları, öğrenmek isteyenlerin öğrenmelerini engelleyen bir ortam yaratır. Öğrenmek isteyenlerin bu duruma düşürülmesi, onları kendi yargılarını kullanmaktan alıkoyar ve üstat olarak karşılarında bulunan kişinin her sözünü sorunu çözümleyici bir yargı olarak kabul ederler. Doğruyu söylemek gerekirse, tartışma sırasında bir savın gerekçesi sorulduğunda "Üstadımız böyle dedi" şeklinde yanıt verenlerin yöntemlerini kabule taraftar değilim. Yargısı önceden verilmiş bir düşünce demek, aklın desteğinden yoksun bir otorite kurmak demektir. "
Yargı yeteneği gelişmeden önce çocuğa verilen dinsel eğitim
Böyle (Aile içinde baba rolünün her konuda üstün olduğu...) bir ortamın sağlıklı ve bağımsız düşünebilen bireyler üretmesinin imkansız olduğu muhakkaktır. Bu ortamlarda en başarılı egemenlik araçları sorgusuz inanç demek olan "İman" kavramını temel alan dinlerdir ve bilhassa baba imajına sahip tek ve her şeye kadir Tanrı'ya inanan üç büyük Sami dinidir. BU NEDENLE bağımsız bir eleştirel düşünce , yani yargı yeteneği gelişmeden önce çocuklara verilecek her türlü dinsel eğitim , türü ne olursa olsun , toplumun zararınadır , çünkü çocuğun bireysel muhakeme ve değerlendirme yeteneğinin gelişmesine zarar verir. Böyle bir eğitim bireyler değil , robotlar (kurallar) toplumu yönetir.
Sayfa 49 - Ka kitapKitabı okudu
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
✓ Ödül insanları kontrol eden bir manipülasyon aracıdır. ✓ İnsanoğlu her zaman amacına en kolay yoldan ve en az enerjiyi harcayarak ulaşmak ister. ✓ Ödül, bir " yapay sevgi" aracıdır. ✓Her ödül içinde cezayı, her ceza da içinde ödülü barındırır. ✓Göz kırpma sayısı endişe ve stresin bir göstergesidir. ✓Rekabet aynı zamanda yargı ortamı da yaratır. ✓Gerçek değişimde düşünceler de değişir. ✓İnsanlar sevdikleri işleri iyi yapmıyor, iyi yaptıkları işleri seviyor.
Beni Ödülle Cezalandırma
Beni Ödülle CezalandırmaÖzgür Bolat · Doğan Kitap · 20166,6bin okunma
O hem yardı hem yardımcı... O hem sırdaştı, hem yoldaş ... O hem anne ku cağı gibi şefkatli hem bir dost gibi vef a lı idi. O ilk l erdendi; Efendimiz'in (sas) ilk göz ağrısı, yastığının ilk ortağı, ilk iman eden, ilk namaz kılan, ilk Efendimiz'e (sas) ço­ cuk doğur andı. Her şeyin en ilk i o idi. Bunun için de o Hanımlar aleminin sultanı idi. Bunun için de Efendimiz'in (sas) gönül tahtının sultanı idi. O'na (sas) sultan olan bize de sultan olur. O'na (sas) sev­ gili olan bize de sevgili olur. O' na (sas) eş olan bize de anne olur.
Basım -Yayım Organlarının Kurulması Bu dönemde fundamentalist düşünceyi yayacak basım yayım ağı oluştu. Bir yandan kitap ve gazeteler çıkarılırken diğer yan­dan basım evleri kuruldu. Bu anlamda Moody'nin Colportage As­sociation adlı kuruluşu büyük hizmetler yaptı. John R. Rice'nin Tanrı'nın Kılıcı (The Sword of The Lord) ve Pazar
Halepçe Katliamı
Özal'ın başbakanlığı döneminde Irak'a en çok kimyasal silah satan şirketlerin biri de Türk Penta idi. Saddam bu silahlarla Halepçe'de yaklaşık beş bin insanı katletti. Murat Vargı, Faruk Erkoç ve Sefa Pelitözü'nün sahibi oldukları Penta'yı hatırlayan kaldı mı? Murat Vargı hala çok bilinen isim, cep telefonu alanında ilk isimdir Murat Vargı. K.V.K. diye bilinen firmanın ismindeki V harfi Vargı'nın V'si. Karamehmet'i cep telefonu işine ikna eden kişi; halen de Turkcell'in ortağı. Penta Dış Ticaret'in bu üç kurucusu hayali ihracattan tutuklandığında, Başbakan Özal, telefon edip Vargı'dan özür dilemiş ve bu üçlüyü serbest bıraktırmıştı.
548 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.