Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
·
Puan vermedi
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ~ Stefan Zweig
~"Ben, bütün o zaman boyunca yalnızca sende yaşadım.." ~ve senin bakışlarından anlıyordum: ruhunda ufacık da olsa bir iz bırakmadığımı. ~Şahsen ben insanları yargılamak yerine, onları anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum. ~Bekledim, bekledim, seni kaderimi beklercesine bekledim. Bilinmeyen bir kadının çocukluğundan beri bir yazara olan aşkını okuyoruz. İç dünyasındaki derin aşka tanık oldukça bu kadar saf temiz duyguların bu denli güzel kusursuz oluşuna hayran kaldım. Çoğu kez gözlerim dola dola okudum. Bir insanın beklenti içerisinde fakat ömrünün sonuna kadar hiç tanımadan sevmesine şahit oluyoruz. Temiz pakk ve duru bir aşk. Daha önce yazarın mecbuyet ve ay ışığı sokağı eserlerini okumuştum. Bu eseri de beni çok etkileyen bir eser oldu şiddetle tavsiye ediyorum.
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022224,6bin okunma
"Şahsen ben insanları yargılamak yerine, onları anlamaya çalışmaktan zevk alıyorum."
Sayfa 18 - Anonim YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yargılamak...
(...) Halbuki insanı insan yapan en önemli yetilerinden biri yargı becerisidir. Biz birbirimizi yargılamayacak, tenkit etmeyeceksek nasıl gelişeceğiz? “Seni yargılamıyorum” lâfı “seni yargılamaya hakkım yok” demektir ki, bu toplumsal bir aptallığın ifadesidir. Herkesin herkesi yargılamaya bal gibi hakkı vardır ve bu toplumsal gelişmemizin en temel gereğidir.
" En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir. "
Yargılamak, "yarmak" gibidir. Bizde var olan ama faali­yete geçirmediğimiz Allah isimleri adeta göğsümüz, bedeni­miz, beynimiz yarılmak suretiyle bize belli bir acıyla gelir ve bizden dışarı çıkmaya çalışır. İşte bu yüzden yargılama yaptığımız konularda muhak­kak yarılacağız. Ve bize bu kesik atılan, yarılan yer ister evla­dımız, ister sevdiğimiz, ister kendimiz kim olursa olsun, çok acı verecek. Kendimizi şartlandırdık. Beynimizi bir hükümle kilitledik. Ve o olay veya şahıstaki Allah'ın ismini fark etmeden reddet­tik. İşte reddettiğimizi kendimiz yaşayıp da kabul edinceye kadar acıyı çağırdık fark etmeden, bilmeden.
"Bir başkasının duygularını yargılamak ve korktuğu, kaygılandığı, üzüldüğü için utandırmak ya da abartılı davrandığını ima etmek, kişide suçluluk duygusu hissettirerek, onu olduğundan daha farklı, suni, maskeli yaşamaya yönlendirecektir. Bu kafa karışıklığı da manipülasyon yapan kişi için ortamı uygun bir zemin haline getirecektir."
Reklam
"O zaman sen de kendini yargılarsın. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür ... "
O zaman sen de kendini yargılarsın. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.
Sayfa 48
Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.
''...Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir.''
Reklam
"Ben çoktan baktım bile!" dedi küçük prens. Bir kez daha gezegenin arka yüzüne bakıp geldi. Hiç kimse yoktu gerçekten... "O halde kendini yargılayacaksın," dedi kral. "En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
... sıra sıra raflar üzeri fare pisliğiyle kaplı ekmeklerle doluydu. Üstelik rafların köşelerinde de birikmiş fare pislikleri vardı. Yurtsever rehberimizin, üçümüzün de kahvaltıda ekmek yemediğini fark etmesi bir hafta aldı. Bu yeni perhizin aslını astarını sorduğundaysa, Saus tereddütle ekmek sepetinin dibindeki fare pisliklerini gösterdi. Utanç içinde, "çörekotu" denen bitki tohumunun ne olduğunu öğrendik. Daha yakından tahlil edince bir fare kartvizitinden daha küçük olduğu belli oluyormuş zaten. Aldığımız ders cahil gözlerle bir kültürü yargılamak üzerineydi aslında.
"O zaman sen de kendini yargılarsın. En gücü de budur zaten. Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan çok daha güçtür. Kendini yargılamayı başarabilirsen gerçek bir bilgesin demektir."
Sayfa 48 - Can Çocuk YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.