Bizim, halk ağzıyla felsefe dediğimiz şey, hayatın bütün şartları içinde bize aklı başında bir rehber olmak iddiasındadır. Sanki bütün insanlara uyabilecek bir hayat kaidesi varmış gibi. Eğer bir hayat kaidesi varsa, bu ancak hayatı, su birikintisi üstünden atlamak zorunda kalmış bir kedi usulüyle yaşamak isteyen insanları ilgilendirebilir. İşte bu yüzdendir ki en yakın akrabalarımız, hayatı bir su birikintisi, bizi kedi yavruları, kendilerini ise birer filozof yerine koyarlar, çünkü su birikintisinin hakkından gelmişlerdir. Her zaman haksız değildirler, fakat her şey dişi kedinin dünyaya getirdiği yavruların nev'ine bağlıdır, insan kedileri vardır ki, ejder doğurmuşlardır. Kabahat kimde? Kimsede, tabii. Vaktinde yağmur yağmayınca kime kızarız?..