Âdem’in hikâyesini hatırlayan herkes, her şey kendi başın-
dan geçmiş gibi olur. Kendi hikâyesini okur.
Ben?
Benden önce seçilmiş bir yolun yolcusu olarak geldim bu
dünyaya ben. Bana sorulmadı. Ama sorulsaydı ben de seçerdim.
Açık itiraf işte, yasak meyveyi, unutarak ve hatırlayarak ben de
yerdim.
Hangimiz balçık bedeni yaratılmışların en üstünü kılacak
olan kutsal nefese, özgür iradeye hayır, derdik?
Hangimiz insan olmanın şerefli bilincine, kansız olaysız bir
masumluk halini tercih ederdik?
Hangimiz bir dünya yolculuğunun onurlu yorgunluğuna,
kazasız belâsız cennet yaşamının bilgisizliğini yeğlerdik?
Bilmemenin güvencesini hangimiz neylerdik?
Bildiğini bilmeyen bilgisini ne yapsın? Sen biliyordun ben
bilmiyordum, buna kim dayanabilir?
Demem o ki, dağların taşların taşımaya takat yetiremediği
teklifi hangimiz reddederdik?
Ödülle cezayı hangimiz ayırt edebilirdik?
Yasak meyveyi hangimiz yemezdik?
Ve hâlâ sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
Şimdi duvarlarda resmin
Ama kelimeleri, herkesin kabul edeceği biçimde değiştirip paketlemenin ve bu konuda hüner kazanmanın tıpkı gümrükten yasak madde geçirmek için paket yapmak gibi insanı aşağılayan, gurur kıran bir yanı var.
Heves biter tortusuyla idare edersin. Yol uzun çünkü, yürümek gerek. Başkasının gösterdiği yoldan, gitmek bile istemediğin bir yere varabilmek adına yürürsün.Kan ter içinde kalırsın. Tökezlemek yasak. Düşersen yarı yolda bırakırlar. "Varacağımız yer önemli değil, sizinle beraber yürüyebilmek için çıktım ben bu yola" dersin ama onlar önlerine çıkan her engeli senden bilirler.
Sen aynı ekmeği bölüşmek istersin, onlar "lüzum yok biz tokuz " derler.
1543 yılında Polonyalı bir Katolik rahip olan Nikolas Kopernik tarafından ortaya atılan evrenin merkezinin yeryüzü değil Güneş olduğunu varsayan görüş sayesinde yerküremiz herhangi bir gezegen statüsüne düşmüştür. 1616 yılında Katolik kilisesi, Kopernik'in görüşünü içeren kitabını yasak yayınlar arasına aldı. 1835 yılında bölgesel kilise yetkililerince düzeltilinceye dek yasak yayınları arasına kaldı. Martin Luther onu zibidi bir astrolog olarak niteledi. " Bu çılgın, tüm astronomi bilimini altüst etmek istiyor. Fakat kutsal kitap bize, Yeşu'nun Güneş'in değil, yeryüzünün hareketsiz kalmasını emrettiğini söylüyor."