Rousseau'yu oldum olası sevmişimdir. Kendisi bir filozof olmaktan çok adeta hikaye anlatıcısı gibidir. Herhangi bir filozofun eseri düşünüldüğünde ilk akla gelenlerden biri metnin aşırı yoğunluğu ve ağırlığıdır. Rousseau'da bu durum farklı. Kendisi çok samimi bir dille ifade ettiği düşüncelerini adeta bir keşif süreciymiş gibi anlatır. Okurunu
Kitabın daha ilk iki sayfasında başlıyor ruhsal kayboluş. Yazar, girizgahı kendi diliyle yaptıktan sonra baş karaktere bırakıyor sözü ve son bölüme kadar Devran'dan dinliyoruz insan psikolojisinin nasıl alt üst olabileceğini ve o psikoloji ile daha ne kadar kaybolunabileceğini.
Fiziksel hastalıklar gibi ruhsal hastalıklar da daha ilk
Öfkeli olma hali ( ebeveyninizin sınırlarını zorladığınız takdirde ) kısa devreye ve şalterlerin atmasına neden olabilir. Ciddi işlevsel sorunlara zemin hazırlayacak bu durumlardan kaçınılması gerekir.
Evet, ne yapıyoruz? Birbirimizi üzmekle, yormakla, yıpratmakla, yıkmakla meşgul oluyoruz. Zaten düşmanın da yapmaya çalıştığı şey bu değil mi? Bir de yasal uyarı: İnsanların kusurlarını bulmak için iz sürmek, kimseyi iyi bir yere götürmez.
İbrahim Tenekeci
Yasal uyarı :Lütfen burayı da diğer sosyal mecralar gibi "amacı"dışında kullanıp her yerde kalitesizliğinizi belli etmeyin!Göstermelik birkaç kitapla doldurduğunuz profille rahatsızlık vermeyin! Kitaplar konuşsun.Siz saçma gereksiz sorular sormayın! Uyarıya rağmen ısrar edersiniz engellenirsiniz! Beni de bunları söylemek zorunda bırakmayın!