Kitaplarını çok sevdiğim Zweig yine harikulade bir eser çıkartmış bizlere. 65 yaşındaki paralı bir adam ve 19 yaşındaki kızı Erna ve eşi ile geçen hayatının son dönemlerindeki çektiği ıstıraplar. Kızını çok sevmesi ve onu erkeklerle gördüğünde kendi kendini yemesi fakat hiçbir şey yapmaması yada yapamaması yaşlı adamı kahrediyor.
Eşinin ve çocuğunun yaşlılığından dolayı kendisini dinlemediğini, insanda " Yaşlansam bende bunları yaşar mıyım?" Sorusunu sorduruyor.
Kitabın sonu adamı mutlu edecek şekilde bitiyor. Bence okunması gereken kitaplar arasında, herkese bol kitaplı günler dilerim.
Bu kitabı okuyan arkadaşlarım çok tavsiye etmişti, okumak yeni nasip oldu.
İki arkadaşlar dev adam Lennie ve zeki arkadaşı George'un çiftliklerde çalışarak yaşamları idame ettirdikleri ve kendi küçük arazi ve ev alma hayalleriyle yaşadıkları çok güzel bir eser. Lennie 'in aklı kıt oluşu dolayısıyla başlarını devamlı belaya sokması ve ona sahip çıkan George'un ne olursa olsun onu yanından ayırmayışı olması gereken dostluğu tarif ediyor. Kitabı okurken özellikle Lennie'nin George 'a hayallerindeki çiftlik evinin ve besleyecekleri hayvanları tekrar tekrar anlattırması beni gülümsettirerek belki birçoğumuza şehir hayatından bıkarak bu tip bir yaşantıya geçme arzusunu patlatıyor. Siyah - beyaz insan ayrımı bu eserde de işlenmiş, çok fazla detay vermemek adına yazmayı sonlandırıyorum. Okumayanlara mutlaka tavsiye ederim, şimdiden iyi okumalar.