Züleyha
@yasonra
şen şakrak umutlar
İstanbul
29 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Bir dosta koşar gibi içimi dökmek için sana gelmiştim.
Adamın biri bizim mezarlığın yanından geçerken peygamberimize bir defa salât-ü selam getirdi,mezarlıkta azap çeken beş yüz elli ölü vardık.O adamın salatü selamı sayesinde bunlardan azabı kaldırın diye emir geldi.
Şimdi düşünelim bir adamın peygamberimize getirdiği salat-ü selam hürmetine o kadar kişi affedilince elli yıllık ömrü boyunca ona Selatü selam getiren kimsenin kıyamet günü onun şefaatine nail olmaması düşünebilir mi?
Sayfa 34
"Allah katında en sevimli ses, tövbekâr bir günahkârın; "Ya Rabbi!" diyen sesidir."
Okur Takip Önerileri
Ben serpilip gelişirken, insanlık çöktü, derisi pörsüdü.
Sayfa 85
Kesin olan bir şey varsa, onu görmek, dinlemek, aklımdan geçen binbir düşünceyi onunla paylaşmak için sürekli bir istek duyuyorum. Yalnızken bile zihnimden onunla konuşuyorum, onun yerinden sıçrayıp kalkarken, coşku içinde veya surat asarken hayal ediyorum.
Sayfa 75
Kalp yerine diken diken olmuş bir kirpi taşıyorum.
Çünkü ışık değerlidir, ama bedelini oyulan iki gözümle ödeyeceksem hiçbir değeri kalmaz.
 Yalnızlık sanki fiziksel olarak göğsümün üzerine çökmeye başlamıştı.
Sayfa 13
"Yaşamımda kendim olarak var olabiliyor muyum, ayna karşısında kendi yüzüme rahatlıkla bakacak bir seçim yapıyor muyum?" meselesidir sorumluluk.
Sayfa 42
Hangi mevki makamda olursan ol ve servetin ne kadar olursa olsun, kendi özüne, "can"a merhaba demeden yaşamında anlam bulamazsın.
Sayfa 41
Çünkü insan kendi özünü ne kadar erken fark ederse,kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir.
Sayfa 24
Başarının sonuçta değil, süreçte yaşandığını anlayıncaya kadar uzun süre acı çektim.
Sayfa 9
Insanların kim oldukları sadece adlarından mı anlaşılır sanıyorsun? Bakışlarından,yürüyüşünden, görüntüsünden,kullandıkları ses tonundan tanırsın onları.
Sayfa 75
Hiçbir şeye şaşırma, hakikatin de insanların da iki yüzü vardır.
Sayfa 63
Ramazan-ı Şerifte sevab-ı a'mal, bire bindir. Kur'an-ı Hakîm'in nass-ı hadîs ile herbir harfinin on sevabı var; on hasene sayılır, on meyve-i Cennet getirir. Ramazan-ı Şerifte herbir harfin, on değil bin ve Âyetü'l-Kürsî gibi âyetlerin herbir harfi binler ve Ramazan-ı Şerifin Cum'alarında daha ziyadedir. Ve Leyle-i Kadir'de otuzbin hasene sayılır. Evet herbir harfi otuzbin bâki meyveler veren Kur'an-ı Hakîm, öyle bir nuranî şecere-i tûbâ hükmüne geçiyor ki; milyonlarla o bâki meyveleri, Ramazan-ı Şerif'te mü'minlere kazandırır. İşte gel, bu kudsî, ebedî, kârlı ticarete bak, seyret ve düşün ki: Bu hurufatın kıymetini takdir etmeyenler ne derece hadsiz bir hasarette olduğunu anla!
Mektubat - 401
Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir.
Mektubat - 402