Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
576 syf.
8/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Rus Edebiyatına Giriş/ Büyük Usta Puşkin
Edebiyata ilgisi olan her kime sorsanız, roman ve öykü başta olmak üzere dünyanın en iyi edebi eserlerinin Rus Edebiyatından çıktığını söyler. Elimizdeki bu kitap ise Rus Edebiyatına giriş eseri kabul edilen, dönemin en aydınlatıcı, tarz ve içerik olarak türünün ilk örneklerinden olan, ilham verici bir eserdir.
Aleksandr Puşkin
Aleksandr Puşkin
ise yaşadığı dönemin edebiyat
Bütün Öyküler, Bütün Romanlar
Bütün Öyküler, Bütün RomanlarAleksandr Puşkin · Aleksandr Sergeyeviç Puşkin · 2020418 okunma
222 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Sabahattin ali okumaya kürk mantolu madonna yı okuyarak başlamıştım oradaki karakter tahlilleri, ruh hali tanımlamaları ve olay örgüsü beni çok etkilemişti. Onun ardından Kuyucaklı Yusuf'u okumaya karar verdim ama aynı tadı alamadım malesef . Sanki bir şeyler eksik gibi sanki değil eksik hatta..Özellikle sonlarında anlatacağı çok şey varmış ama baskıya yetişsin diye acele edilmiş gibi bir hal var,bir de bu zamana kadar yeşilçam filmleriyle büyüdüğümüz için konu alışılmış ve sıradan fakat aslında memlekette durum eskisi kadar olmasa da hala aynı. parası olana hukuk işlememesi, kendi rahatı için kızlarını peşkeş çeken aileler, parasızlık yüzünden eli kolu bağlanan, bu yüzden hayatta risk alamayan insanlar ve en acısı çaresizlik hat safhaya ulaşınca herşeyi göze alıp yeni bir hayata başlama isteği, fakat bu sefer de kaderin el vermemesi. Okumaya sakın önsözle başlamayın,zira yayınevlerimizin önsöz olarak yayımladığı yazılar aslında bir son söz olmalı ve kitabın sonuna eklenmeli en azından kitabın başında, "önsözü en son okuyun" diye bir uyarı yer alsa iyi olurdu..anlatlanların bir özeti gibi önsöz yazılıyor aynı durum sineklerin tanrısında da vardı.yky gibi büyük bir yayıncının kitabın önsözünde kitabın sonunu anlatmasi..bilemedim Kübranin hikayesini hep merak edicem... Yıllar sonra bile farklı ve sadece benim bildiğim bir anlamı olacak bu kitabın ve kitapligimin en güzel yerinde kalmaya devam edecek ...
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174bin okunma
Reklam
Yayıncının Uyarısı Bu kitabın adı da yayına hazırlayanın önsözü de pek inandırıcı gelmediğinden; okurlara bu uyarıyı yapmayı gerekli görüyoruz: Bu derlemenin doğruluğuna tanıklık edemeyiz ve de bizi bu derlemenin bir roman olduğuna inandıracak güçlü kanıtlar vardır elimizde, bunu gizlememiz mümkün değil. Ayrıca bize göre, romanın yazarı,
Yayıncının (Voltaire) Önsözü
Makyavel'in eserinden bile daha iyi yazıldığını iddia ediyorum ve bu defa ahlaksızlıktan ziyade ahlakın öne çıkartılmış olması, insanlık için bir şanstır.
Sayfa 14 - Yeditepe YayıneviKitabı okudu
168 syf.
10/10 puan verdi
HÜSEYİN AVNİ CİNOZOĞLU'NUN "Taşra Berberi" İncelemesi
ÇAĞDAŞ EDEBİYATTA BİR ANTİ KAHRAMAN: ADEM YOKSUN. POLAT ONAT TUTUNAMAYANLAR VE BEYAZ GECELER iLE BİRLİKTE BENZER İRTİFALARA SAHİP MUHTEŞEM BİR ESERLE 2013 DAMGASINI VURACAK BELLİ Kİ. Hüseyin Peker'e, Orhan Pamuk'un YENİ HAYAT ve diğer Bazı romanlarının zayıf eserler olduğunu Orhan Pamuk'un dünya edebiyatına SELİM IŞIK,
İntihar Etmiş Bir Taşra Berberinin Şiir Kitabı ve Önsözü
İntihar Etmiş Bir Taşra Berberinin Şiir Kitabı ve ÖnsözüPolat Onat · Yasakmeyve Yayınevi · 201215 okunma
Nâzım Hikmet, kendi sanatı üstüne konuşmayı sevmez. Kitapları için önsözü bile ona zor yazdırırlar. Seçme Yazılar kitabı, önsözü yazılmadığı için aylarca basılmayı bekler. Yayıncının israrına dayanmaz ve yazar sonunda. Bu tavrının nedenini şöyle açıklar: "Kitap ortada. Okuyucunun da aklına, fikrine güveniyorum. Zaten güvenmesem, kitabımı okusun diye önüne sürmezdim. Öyleyse, önsöze, hele benim yazacağım önsöze ne lüzum var? Ben sanatı şöyle anlarım, böyle anlarım demekteki mânâ ne? Sanat görüşüm, bu görüşün nasıl geliştiği, ne gibi değişmeler geçirdiği, hele böyle bir Seçme Yazılar kitabımı okuyan için belli olmuyorsa, ne yapsam faydasız. Benim önsözüm de, kitabı düzenleyenin sonsözü de faydasız. Ama işte, bütün bu söylediklerime bakmaksızın, önsözü yine de yazıyorum... Niçin? Çünkü ne yapmak istemişim de, ne yapabilmişim, hasretim neymiş de, bunun ne kadarını gerçekleştirebilmişim, belli olsun istiyorum. Yani ben sanat görüşümü, ne yapmak istediğimi, hasretimi okuyucuya söyleyeceğim. O bakacak, yaptıklarımı, yapabildiklerimi okuyacak, ölçecek. Ayrılık varsa görecek. Elbet de var. Hasretimiz gerçekleştirebildiğimizden çok ilerde, çok büyük. Ayrılık var, ama aykırılık, zıtlık yok. Ben sanat görüşüme aykırı tek satır yazmadım, yazmamaya çalıştım."
Reklam
Yayıncının Önsözü
...bana demişti ki: "Bu acımasızlıklar gerçekte acımasızlık değildir. Ortaçağ'ın bir insanı bizim bugünkü yaşam üslubumuzu bambaşka açıdan değerlendirir, tümüyle acımasız, dehşet verici ve barbarca görüp aşağılardı! Her çağ, her uygarlık, her gelenek ve görenek kendine özgü bir üslubu içerir, kendisine yaraşır incelikleri ve sertlikleri, güzellikleri ve acımasızlıkları barındırır kendisinde, kimi acıları pek doğal karşılar, kimi kötülükleri sabırla sineye çeker. Ne zaman ki iki çağ, iki uygarlık ve iki din birbiriyle kesişirse, işte o zaman insan yaşamı gerçek bir acıya, gerçek bir cehenneme dönüşür. Ortaçağ'da yaşayacak antik dünyanın insanı havasızlıktan içler acısı bir şekilde boğulup giderdi, bizim uygarlık ortamında bir ilkelin havasızlıktan boğulup gideceği gibi tıpkı. Öyle çağlar vardır ki, bütün bir kuşağın insanları iki çağ, iki ayrı yaşam üslubu arasında sıkışıp kalır, her türlü doğallık, her türlü gelenek ve görenek, her türlü korunmuşluk ve suçsuzluk duygusu çıkıp gider elden. Kuşkusuz herkes bunun aynı ölçüde ayrımına varamaz. Nietzsche gibi biri bugünkü sefaleti bir kuşaktan çok daha fazla süre önce yaşamak zorunda kaldı; onun tek başına, hiç anlaşılmadan yaşadığını bugün binlerce insan yaşamakta."
Sayfa 24 - ykyKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.' Ne anlamlı bir söz, değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.
Sayfa 19 - ykyKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
Burada psikolojik bir açıklamaya başvurmadan geçemeyeceğim. Her ne kadar Bozkırkurdu'nun yaşamına ilişkin pek az şey biliyorsam da, yine de onun "istem gücünü kırıp atmayı" temel alan bir eğitimle, sevecen ama titiz ve çok sofu bir anne-baba ve öğretmenlerce yetiştirildiğini varsaymam için elimde yeterli neden bulunuyor. Ne var ki, kişiliğinin yok edilip istem gücünün kırılıp atılması bu öğrencide sonuçsuz kalmıştı. Bozkırkurdu böyle bir girişimi başarısız kılacak kadar güçlü ve dayanıklı, mağrur ve akıllı bir çocuktu çünkü. Kişiliği yok edilememiş, ama kendi kendisinden nefret etmesi ona öğretilebilmişti. Bozkırkurdu da bundan böyle ömür boyu hayal gücünün tüm yaratıcılığı, düşün yeteneğinin tüm gücüyle kendi kendisini, bu masum ve soylu nesneyi karşısına almıştı; çünkü her türlü sertliği, eleştiriyi, kötülüğü, duyabileceği her türlü kin ve nefreti herkesten önce kendi üzerinde açığa vuracak kadar koyu bir Hıristiyan, kendini tümüyle din uğrunda feda edebilecek biriydi.
Sayfa 14 - ykyKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
Bozkırkurdu'nun yüzü başından beri hoşuma gitmişti, yadırgatıcı ifadesine karşın sevmiştim bu yüzü. Belki biraz garip ve üzgün, ama uyanık, pek düşünceli, hayli belirgin hatlarla entelektüel bir yüzdü. Sonra, beni Bozkırkurdu'yla barışık kılan bir başka şey de nezaket ve içtenlikle davranması, kendisine biraz zor geliyor görünse de, davranışında bir büyüklenmeye yer vermemesiydi.
Sayfa 10 - YKYKitabı okudu
Reklam
Yayıncının Önsözü
İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez. Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil!
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
Gerçekte çekilen acılarla gurur duymak gerekir, her acı bize yüksek bir aşamada bulunduğumuzu anımsatır.
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez. Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil!
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yayıncının Önsözü
Gerçekte çekilen acılarla gurur duymak gerekir, her acı bize yüksek bir aşamada bulunduğumuzu anımsatır.
Sayfa 18 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.