Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak koyu bir karanlık...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya…
Ne güzel şey hatırlamak seni.
Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinde,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
Yalnızlık bir insana neler yaptırabilir? Yeni bir evren kurdurabilir mi mesala? Ya da bu evrende gözlerini açıp her şeyi unutturabilir mi? Peki ya bunların hepsini yapabilir desem? Evet evet yanlış duymadınız yazarımız Axel 2975 yılında yalnızlıktan korunmak için bir hikaye yazmaya başlıyor. Yazdığı M.A.N.C evreni, yorgunluğa düşüp uyuduğu bir
"Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya
Sıfat-ı kelâmdan gelen tekellüm-ü İlahîdir. لَوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَادًا لِكَلِمَاتِ رَبّٖى (Rabbinin sözlerini yazamak için bütün denizler mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden o denizler tükenirdi. Kehf suresi, 18:109) âyetinin sırrıyla: Kelâm-ı İlahî, nihayetsizdir. Bir zatın vücudunu bildiren en zahir alâmet, konuşmasıdır. Demek bu hakikat, nihayetsiz bir surette Mütekellim-i Ezelî’nin mevcudiyetine ve vahdetine şehadet eder.
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini..
"Kendime platoniğim sana vurgun"
demek geliyor içimden dizelerine ayrı ayrı şiirler yazamak sonra.
"Önce bir ellerin vardı yalnızlığımla benim aramda
Sonra birden kapılar açılıverdi ardına kadar "
Ve ışıkları yandı gönül gözümün sona erdi bekleyişler..
Umut filiz verdi yeniden..
"Hiçbir şeyim yok akıp giden zamandan başka Keşke yalnız bunun için sevseydim seni."
Ve sevdim de seni ..
Akıp giden zamana inat sevdim..
Dizelerini okudukça küçük küçük ilhamlar geldi bana kendimden dizeler ekledim.
Şiir severlerin keyifle okuyacağı güzel bir eser.
Kitapla kalın:))
Sevda SözleriCemal Süreya · Yapı Kredi Yayınları · 201727,2bin okunma
mevsim dışı
sarışın bir kederdin
soğuk yazlıkta...
Sayfiye hanımın tembel düşlerine
ve çıplak ayakla
betona basıyordu yaz..
bense paslanmış bir keyifle
hayatımı yazamak istiyordum
sensizliğe
gül buğusu bir edebiyat arıyordum..
her tanışmada
bir "memnun oldum" öldüren
devrik katillerdik hepimiz
ve sen
faili yaz bir cinayettin
o maktül yazlık akşamında...
Yılmaz Erdoğan
Üç seriden oluşur; Yeşil, Mor ,Safran Sarı.
Ilk baskısı 1994 yılında çıkmıştır. Postmodern tarzda yazılmış roman dönemin sosyal ve siyasal ortamını, bir gazeteci ve sevgilisi arasında geçen aşkı da konu edinerek işlemiştir.
OKUYUCU YORUMLARI:
"Kitapta; yazamak için tadavi gören rehabilitasyon merkezine yatırılan yazar olan ana karakter. rehabilitasyonda tekrar yazmaya başlamasıyla beraber kendi oluşturduğu karakterleri benimsemesi ve onlarla adete beraber yaşamasını konu ediyor. saplantılı bir aşkada yer vermiş yazar. "
"Bizlere mutlak gerçekler gibi gösterilen görüntü gerçekleriyle ya da gösterilmeyip saklanan ve gizli gerçek diye sunulan şeylerdeki kofluklarla ironik bir dille hesaplaşıyor. Eleştirel bakışı yanında bu roman, duygu dolu yeni sevilerin ve bundan doğan çaresizliklerin de anlatıldığı bir sanat yapıtı. Aile içi şiddetin ve ensestin yansıtıldığı bölümler ise acının yürekteki el izleri gibi paralayıcı. Çarpıcı, şaşırtıcı, yeniliklerle dolu bir kitap..."
"Yeni Yalan Zamanlar'da, düşsel ile nesnel hayatın, yalan ile gerçeğin uçlarında soluk soluğa , lirik, şiirsel bir anlatım var. Ayrıntılarda soluklanan ve bütünü elden kaçırmadan diyeceğini diyen bir yazma disipliniyle karşı karşıyayız. Hayatımızın gittikçe omurgasızlaştığı, "düş gücü" ve yüreklilik sıkıntısı çektiğimiz bir süreçte sert konuların üzerine yürümekten çekinmeyen bir yazarla yüzyüze gelmek romanımız adına çok sevindirici bir durum."
Adolf Hitler ve Naziler hakkında okuduğum ilk kitap .Ne kadar doğru bir kaynak bilemedim ama özet niteliğinde olması güzeldi.Geçen zamana kıyak gibi oldu. Hızlıca bilmediklerimi öğrendim 'Aryan Irkı 'nın varlığını öğrendim geçte olsa :/ İyiden kötüye doğru yazamak istiyorum mağlum sinirler geriliyor konu #Hitler olunca .
50 maddede anlatmışlar,
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya
Bu güzel şiir için sağol 🌼🌹 @RanaTufan
youtu.be/Sdq2GAaX8QM
Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni
Şair: Nazım Hikmet
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
Yazmak İçin
mevsim dışı
sarışın bir kederdin
soğuk yazlıkta...
Sayfiye hanımın tembel düşlerine
ve çıplak ayakla
betona basıyordu yaz..
bense paslanmış bir keyifle
hayatımı yazamak istiyordum
sensizliğe
gül buğusu bir edebiyat arıyordum..
her tanışmada
bir 'memnun oldum' öldüren
devrik katillerdik hepimiz
ve sen
faili yaz bir cinayettin
o maktül yazlık akşamında...
Merhabalarrr Bugün sizlere moderatörlüğünü üstlendiğim @sanciyayinlari 'ndan çıkan
Ömer faruk aydın ın kaleme aldığı #ilkdevre kitabıyla geldim...Bazen bizler okuduğumuz kitapları eleştirirken zorlanıyoruz, hataları veya olmaması gereken yerleri farkettiğimizde bunları dile getirince de bizden kötüsü olmuyor.İlk yazım efendim yeni yazarlara tolerans