Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Algan Sezgintüredi
Algan Sezgintüredi Yorumları ve İncelemeleri
Algan Sezgintüredi yorumları ve incelemelerini, Algan Sezgintüredi kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Algan Sezgintüredi puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben çok fazla polisiye okuyan biri değilim. Sevmediğimden değil,severim ama felsefesi olan kitapları daha çok seviyorum,tamamen zevk meselesi yani. @yazariylakonusanlar ekibimizin 2023 Ocak ayı “polisiye” olarak belirlendi ve ilk yazarımız Algan Sezgintüredi oldu. İnanır mısınız toplam 5-6 saatte kitabı okudum ve bitirdim. O kadar sardı ki,gece uyumadım,bitirene kadar okudum ve tabi ki bayıldım. Hem okuması kolay ,hem de kurgusu güzeldi. Mutlu Kavgaz’la tanıştım ve devamı gelecek diye sabırsızlıkla bekliyorum. Ülkemizdeki polis teşkilatını da güzel aktarmış yazar; araştırarak yazdığı çok belli ve hatta kitapta da polis teşkilatına da zamanında yerleşmiş yapılanmaya hafif bi selam çakmış :) gönderme yollamış. Pırıl pırıl yeni mezun akademi mezunu Mutlu’nun ilk büyük işi “Çantacı” cinayeti ve olayın sonunda katilin soğukkanlılığı çok güzeldi. Severek okudum,tavsiye ederim.
.
Devamını da okuyacağım yazarlar arasına bir yenisi eklendi
Komiser yardımcısı olarak atanmış mutlu kavgaz’ın mesleğe başlangıcı ve ilk vakasının anlatıldığı bir kitaptı. Sahaya indiği ilk ay da sahilde kesik bir el bulunur.
Sahibi parmak izi taramalarında bulunan bir çantacıya aittir.
Çantacı Volkan Tuncer düzenli olarak Karadeniz’e altın siparişlerini teslim etmeye çantaya çıkmaktadır. Ya da en azından ailesi öyle bilmektedir. Oysa Volkan Tuncer bir süredir Marmara bölgesine çantaya çıkmaktadır. Ve haliyle arada ciddi bir zaman tasarrufu olmaktadır.
Volkan boşa çıkan zamanlarında nerdedir, kimledir kocaman muammadır. Kim öldürdü, cesedin geri kalanı nerde polislere ciddi mesai düşmektedir.
O kadar ayrıntılara boğulmuş ki girişi ilk 100 sayfa bitmek bilmedi diyebilirim. Sürekli üst seviye polisiye okuyunca bu tür kitaplar kesmiyor haliyle
Kitapta esas macera gece yarısı çıktıkları sinema filmi sonrası yapılan gevezelik eşliğinde başkarekter Vedat Kurdel'in boş sigara paketini bir an boşluğuna gelip buruşturup bir apartmanın bahçesine atmasıyla başlıyor. Öyle atıp geçiyor mu? Geçmiyor çünkü o duyarlı bir karakter. Arkadaşının da uyarmasıyla bir koşu alır gelirim diyerek dalıyor
Çok zevk aldım. Polisiye dediğimde aklıma gelen ilk iki isim Jo Nesbo ve Henning Mankel. Bu yazarların tarzını seviyorum. Türk edebiyatında da bu tarza yakın bulduğum bir kalem oldu Algan Bey. Bu kitapla tanıdım kendisini ve diğer kitaplarını da zevkle okuyacağım.
Bir komiser, çalışma arkadaşları, cinayet, olay yeri, şüpheliler ve çözüm. Daha derin olabilirdi, yan karakter biraz daha ön plana çıkıp kendini gösterebilirdi yine bu tarzı seven okuyucuların zevk alacağını düşünüyorum.
Konsantrasyon sorunu yaşadığım bugünlerde çok iyi gitti, beni depremden ve gündemin sorunlarından biraz kurtardı. Yazara da bir övgüm var: dili son derece akıcı ve sizi alıp götürüyor. Kurgu klasik bence, arada sırada sonraki kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Öncelikle kitabın seri kitap olduğunu ve serinin ilk kitabının Katilin Şeyi olduğunu belirtmekte fayda var. Sıralama da şu şekilde gidiyor, -sıralamayı dikkate almayabilirsiniz bu kendim için not:)-
1-Katilin Şeyi
2-Katilin Meselesi
3-Katilin Uşağı
4-Katilin Şahidi
5-Maktulün Şansı
Kitabı mizah ve polisiye kategorisinin her ikisine de sokabilirsiniz, yazarın dilinin güzelliği olaylara renk katmış. dili kadar kurgusu da güzel ve akıcı .Afilli Filintaların bana kazandırdığı kim bilir kaçıncı yazar Algan Sezgintüredi.
anlatım gayet keyifli, ilk birkaç sayfada yazarın kendine has cümlelerine alışmak gerekiyor, kitap gayet akıcı.
Algan Sezgintüredi'nin editörlüğünü yaptığı bu yerli polisiye öyküleri çalışması, bir çok bilinen ve en azından benim bilmediğim yazardan birer öyküyü bir araya getiriyor. Genel anlamda iyi bir çalışma ama şunu söylemek gerek, Doruk Ateş sosyal mesaj kaygısıyla hikayesine zarar verene dek mükemmel bir kitap okuduğumu düşünüyordum. Ancak Doruk Ateş'le beraber Çağan Dikenelli, özellikle fazla meselenin ve olayın hikayeyi bozduğu Gonca Çiftçioğulları çalışması, yetersizlik hissi veren Arkın Gelişim öyküsü, Emrah Poyraz ve Ulaş Özkan öyküsü ile kitabın niteliği zarar görüyor. Bununla birlikte çok iyi öyküler de var:Vera Pars, Günay Gafur, özellikle bilimkurgu atmosferli Ercan Akbay öyküsü Dehlizler Kebapçısı, Feneryolu Cinayetleri kitabıyla bir yerli polisiye klasiği yazdığını düşündüğüm Gencoy Sümer'in yine aynı kitaba selam gönderen öyküsü gibi çalışmalarla kitap yerli polisiye adına ümitvar olmamız için çeşitli sebepler, gerekçeler koyuyor ortaya. Yabancı polisiyelerin formüllü öykülerini yanında daha gerçekçi, sade ve hakikaten buraya ait görünen bu öyküler okunmayı hak ediyor. Yerli polisiye ceset ve ölümde uç noktaları anlatmakta değil de suçun çeşitli sebeplerini göstermek amacıyla çeşitli adaletsizlikler, nefsani arzulardan bahsediyor. Öykülerde, en azından kitabın niteliğini bozan Öykülerde polis ve dedektiflerin konuşmaları, diyalogları sahte bir his veriyor. Çok şeyi anlatmak yerine daha az anlatan, daha az sayıda şeye, kişiye olaya odaklanan ve diyalogları sahte bir his vermeyen öykülerde çıta hak ettiği noktaya yerleşiyor yeniden.
Yerli polisiyeye şans vermeliyim diyen her okuru bu kitaba davet etmek gerek...
Evet arkadaşlar , bir yerli polisiye öykü kitabının daha sonuna geldik. Çok güzel bir derleme idi, içinde Dark Polisiye, Dark Dedektif serilerinden tanıdığım bazı yazarların öyküleri olduğu gibi, hiç tanımadığım bazı yazarların öyküleri de vardı. Öykülerin hepsi güzel olmakla birlikte, kitaba ismini veren " Kanlakarışık " öyküsü beni çok etkiledi. Gerek kurgusu gerek duygusu harikaydı, hani derler ya şuramda bir şey oldu, işte aynen öyle oldu, ki bu polisiye hikayelerde pek sık karşımıza çıkmaz. Bundan hariç Günay Gafur'un Ölüm Manifestosu adlı öyküsü de oldukça başarılıydı. Diğer öyküler de kesinlikle okuduğunuza pişman etmeyecek kalitedeydi denilebilir. Üç tanesini sadece pek begenemedim ama zevkler ve renkler mevzusundan ötürü söylemek istemiyorum, hiç bir yazara haksızlık etmek istemem : ) Yaşasın yerli polisiyeler, gelsin siradakiiiii !
Polisiye dünyasına bir özel dedektif daha katıldı; Vedat Kurdel. Aslında bir de ortağı var Vedat Kurdel'in. Ancak ikilinin akıl yanını temsil eden Tefo'nun pek öyle ünde gözü yok. Vedat'sa işin bu yönünü sevdiği için, yaklaşık on yıl önce başlayan meslek yıllarından seçme parçaları hikâye etmeye karar vermiş. Romanların yazmaya karar veriyor.
Gerçek hayatta pek az karşılaştığımız seri katillerden yola çıkarak kurgulanan Katilin Şeyi, ABD kaynaklı bu toplumsal olguyu bizim toplumumuza uyarlamaya çalışıyor.
Ben beğenmedim, hiç bu tarz bir polisiye okumamıştım. Sürekli 'NEYSE' kelimesi çok sıkıyor okurken. Serinin ilk kitabıymış Katilin Şeyi. Ben seriyi okumayı düşünmüyorum tabii. Bu kadarı kafi.
birkitapkahvehuzur
#okudumbitti
Algan Sezgintüredi
Katilin Şeyi
"Hayatın anlamı üzerine kendi kendime gevelemeye, yapabilecekken yapmadıklarım için sövmeye ve Neruda'nın dediği gibi, yavaş yavaş ölmeye devam ederdim herhalde."
Herkese merhaba kitap dostları sizlere @okuyanlartayfasi #heraybirpolisiyeokuyoruz etkinliğim için de okumuş olduğum uzun zamandır kitaplığımda bekleyen polisiye serisinin ilk kitabının yorumu ile geldim bugün ve evet yine ben yine bir seri
Vedat ve Tevfik iki arkadaş Tefo'nun babası emekli polis bir gün bir baltaya sap olamamış kendi oğlu Tefo ve Vedat'a bir dedektiflik bürosu kuralım sizlerde ortağım olun diye teklif yapar...
Onlar da kabul eder ve heyecanla çalışmaya başlarlar. Basit işler ile uğraşırken bir gece Vedat ve Tefo bir apartmanın önünde bir kadın cesedi bulur e tabi bizim acar dedektiflerimiz en sonunda gerçek bir olayın peşine düşme fırsatına balıklama atlar o, bu, şu derken başka kadın cesetleri de ortaya çıkmaktadır bizim zıpır ikili acaba bir seri katil mi kovalıyordur?
Harika bir kitaptı yazarın harika anlatımı yazım yanlışının hiç olmaması okurken Vedat ve Tefo'nun yaşadığı bazı olaylara attığım kahkahalar ile keyifle okudum diğer dört kitapta beni bu ikili'nin hangi maceraları bekliyor merak içindeyim kesinlikle tavsiyemdir ne diyorduk #yerlipolisiyecandır gerisi heyecandır #okuyun #okutun efenim
Algan Sezgintüredi'nin "Maktul'ün Şansı", gerilim ve polisiye türünü ustalıkla harmanlayarak okuyucuları merakla bekleyen bir hikayenin içine çekiyor. Kitap, heyecan verici bir suç öyküsü etrafında dönerken, karakterler arasındaki karmaşık ilişkiler ve sırların perdesini aralıyor.
Hikaye, gizemli bir kayboluş ile başlıyor ve bu olayın ardındaki sırları araştıran bir dedektifin perspektifinden ilerliyor. Sezgintüredi, okuyucuyu olayın içine çekmek için ustalıkla detayları işliyor ve her sayfada yeni bir sürprizle karşılaşma şansı sunuyor.
Romanın en dikkat çekici yönlerinden biri, eğlenceli dili, karakter derinliği ve psikolojik karmaşıklık. Ana karakterlerin zengin geçmişleri ve karşılaştıkları zorluklar, okuyucuyu hikayenin içine daha da çekiyor. Ayrıca, olay örgüsü ve ipuçlarının ustaca entegre edilmesi, okuyucunun kitap boyunca dikkatini kaybetmeden takip etmesini sağlıyor.
"Maktul'ün Şansı", gerilim sevenler için tam anlamıyla bir sayfaları çevirtme potansiyeline sahip. Sezgintüredi'nin akıcı ve etkileyici üslubuyla birleşen sürükleyici hikaye, polisiye edebiyatın zevkini arayan herkes için keyifli bir okuma deneyimi sunuyor.
İskandinav polisiyesinin nasıl kendine özgü bir tadı varsa, Türkiye polisiyesinin de ülke gerçeklerini ve renkli kişiliklerini yansıtan mizahi bir yapısı var. Bu ekole katkıda bulunan yazarlar arasında Algan Sezgintüredi de önemli bir yere sahip bence...Bu yüzden Türkiye' yi ve Türkiye insanını tanımak isteyenlere tavsiye edilebilir bir serinin başlangıcı "Katilin Şeyi". Şahsen kitapta yer alan bölüm başlıkları, insan, yer ve kurum adları da beni çok eğlendirdi. Bazen hınzırca bazen de ironik olan bu adlar ve göndermeleri keyifle hatırlayacağım :)
Sezgintüredi'den dinlediğim ilk kitap oldu. Afilli Filintalar grubunda beni çeken bir şeyler var, frekanslarımız çok uyuşuyor. Hepsi dinlemeye uygun değil (mesela Menteş ve Canıgüz gibi) ama hepsinin kitaplarıyla tanışmak istiyorum.
Vedat ve Tefo bir baltaya sap olamamıştır. Tefo'nun polis emeklisi olan babası, o zamanlarda çıkan yasa ile bir
Öykü yazmak zordur bir de polisiye öykü yazmak daha da zordur .O kısacık sayfalarda o gizemi ,merak duygusunu vermek ,konuyu toparlayıp sona ulaşmak çok zor.
21 yazar 20 öykü. Yazarların için de çok çok sevdiğim yazarlar var ki kitabı almama neden onlar.Bazi öyküleri pek beğenmesem de çok begendiklerim de oldu için de. Genel olarak sevdim kitabı ve o sevdiğim yazarlar beni yine hayal kırıklığına uğratmadı öyle ki eğer isimleri olmasaydı öykülerin basında ben yine de anlardım kimin hangisini yazdığını. Bana göre çok önemli birşey bu.Yazı karakterlerini ,dilini ve aslında anlatmak istediklerini ve bunları Yazıya dökmeyi başarmak. Tebrik ederim sizi . .
Algan Sezgintüredi imzalı serinin ilk kitabı Katilin Şeyi
Istanbulda geçen bir seri katıl hikayesi ve candostu Tefo'nun babasının kurduğu özel dedektiflik bürosunda mesleğe adım atmalari ile başlıyor hikaye
.
Vedat Kurdel ve Tefo'nun maceraları çok keyifliydi tabi ki bunda yazarın payı çok büyük çünkü dili çok iyi kullanıyor kendine has üslubu ve mizahi ile okurken fena halde eğlendiriyor,dili kadar kurgusu da güzel ve akıcı .
Vedat 2015 de oturup 2005 yılında başlarından geçen kariyerlerindeki ilk olayı kitaplastirmasini okuyoruz biz de keyifle ve kesinlikle devam edeceğim bir seri bence bakın sizde .
.