Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.26
Dolores Redondo
Dolores Redondo Yorumları ve İncelemeleri
Dolores Redondo yorumları ve incelemelerini, Dolores Redondo kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Dolores Redondo puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dolores Redondo / Kemiklerin Mirası
Dedektif Amaia Salazar, gizemli ölümlere, Bask mitolojisindeki yaratıklara ve ailesindeki gizemlere ışık tutmaya devam ediyor. Üçlemenin ilk kitabı #GörünmezGardiyan ‘dı. İkinci kitabımız da #KemiklerinMirası. Olaylara bakış açısı, kimsenin fark etmediği detayları görmesi ve güçlü duruşuyla müthiş bir karakter. Hayran olmamak elde değil.
Dokuz aylık hamile olan Amaia, üvey kızını öldürmekle suçlanan Jason Medina’nın davasını takip ederken, duruşmadan hemen önce kendini öldüren Medina ardında Amaia’ya tek kelimelik bir not bırakır : “Tarttalo”.
Birisi bir süredir şapele gizlice girip zarar vermeye başlar. Kutsal su dolu kabı kırar, baltayla öndeki sıraları parçalar ama son girişi herkesi ayaklandırır. Çünkü sunağı ateşe verip altına bir çocuğa ait olan kol kemiklerini adak olarak bırakır. Bu durum Vatikan’dakileri de bölgeye getirmiş ve bölgenin yerlisi olduğu için görev istemese de Amaia’ya verilmiştir.
İki kadın cinayeti, iki katil ve katillerin arkalarında Amaia’ya bıraktıkları aynı not. “Tarttalo” iki t ile. İşin ilgi çekici kısmı, normalde kelimenin tek t ile yazılıyor olması.
Şapeldeki olaylarla kadın cinayetlerinin bağlantısı olduğunu düşünen Amaia, işindeki yoğunluğundan yeni doğmuş bebeğine zaman ayıramamaya ve bu nedenle kendini yetersiz hissetmeye başlamıştır.
Kendini en savunmasız hissettiği Baztan vadisinde ailesinin sakladığı büyük sırrı öğrenmek Amaia’ya nasıl etkileyecek. Bu sırrın davadaki önemi ne olacak?
Keyifli okumalar…
Dolores Redondo / Görünmez Gardiyan
2014 yılında tamamlanan Baztan Üçlemesinin ilk kitabı #GörünmezGardiyan. İzlemek isteyenler için kitabın filmi de var. İşlenen ilginç cinayetler, yaşanan aile içi travmalar ve Bask mitolojide yer alan bir yaratık olan “Basajaun”. İlgi çekici bir kurgusu vardı ve kesinlikle katili sonuna kadar bulmanız imkansız.
On üç yaşında bir kız iple boğularak öldürülür. Ormandaki nehirin kenarına ilginç bir ritüelle bırakılır. Polisler ipuçlarının peşine düşmüşken birden ikinci bir kızın cesedi yine aynı şekilde bulununca bir seri katil ile karşı karşıya olduklarını anlarlar. Kasabada büyümüş ama oradan ayrılmış olan Dedektif Amaia cinayet soruşturmasının başına getirilir. Zamanında bu topraklardan kaçan Amaia tekrar döndüğünde çocukluğundan beri peşini bırakmayan travmalarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Herkesin birbirini tanıdığı bu kasabada acaba katil kimdir ve olaylar sadece iki kızla mı sınırlıdır? Cinayetler ve taklitçiler artınca halk bunun Bask mitolojisinin yaratıklarından biri olan Basajaun’un işi olduğuna emindir. Peki bu yaratığı gören var mıdır?
İhanetler, sırlar ve gizemler sayfalar boyunca peşinizi bırakmayacak. Kitabın sonunda katil bulunsa da bazı şeyler havada kaldı. İkinci kitabında soruların cevaplarını bulacağımı ümit ediyorum.
Keyifli okumalar…
424 syf.
3/10 puan verdi
Vakit kaybı olarak gördüğüm ve uzak durmanızı tavsiye edeceğim bir kitap ne yazık ki.Koskoca evli adamlar 18 yaş altinda çocukla ilişki yaşıyor, bu sapkın konuyu bile kitaba eklemiş. Zaten ana tema da bu. Polisiye gerilim filan değil.
Polisiye ya da gerilim olarak adlandırılamayacak kadar vasat , acemice ve boş bir kurgu. Aile konuları, Salazar'ın trajik geçmişi ve evliliği çocuk yapmaya çalışması, kardeşler arası ilişkiler, birkaç polisin aşk hayatı,aldatma konseptleri yaş farketmiyor, kadın kumar muhabbetleri, tarot falları, rüyalar... Mitolojiden kasıt ormanda iki metreden uzun tüylü bir yaratık ve ayı avı. Yazarın, polisiye hariç aklına gelen her konuyu gereksiz bir şekilde aktarımını okudum boş boş. 50 sayfasını cinayetlere ve gülünç derecede acemice soruşturmaya ayırdığını düşünelim, kalanı hep saçma sapan diyaloglar.Kadın yüz vermedi diye iki gözü iki çeşme ağlayan erkekler, soruşturma esnasında sevgilisi ile kaçamak yapan polisler...
Kitapta sayfalar dolusu bunlar anlatılmış araya da birkaç cinayet koymuş ki bu bile o kadar acemice ki okurken _tabi gerçekten polisiye gerilim okuyucusuysanız ve gerçekten okuduysaniz anlarsınız ancak, inanılmaz mantık hataları görüyorsunuz. Tutarsızlıklar, basitlikler anlatmakla bitmez. Kısaca Pr çalışmalarının ağına düşen şişirilmiş bir kitap. Hele o kurabiye konusu hem iğrenç hem de anlatımda fark edilmeden yapılan hatadan dolayı gülünçtü. 3 kitabını da almış biri olarak ben yandım siz yanmayın diyorum.
Manuel yazardır ve kitabını yazdığı günlerden birinde kapısı çalıyor. Ilk başta bunu umursamasa da ısrarla çalmaya devam edince mecburen kalkıp acıyor. Ve kapının arkasında ki kendisine güzel haberler vermeyecektir. Sevdiği kocası ölmüştür, bunun cinayet mi yok kaza mi olduğunu araştıracaktır. Bakalım neler olacak.
ÖLÜM SİZİ BULAMASIN DİYE GÖRÜNMEZ OLMAK İSTERSİNİZ.
Gizemli bir orman, cesur bir kadın, ormanda bulunan küçük cesetler...
Kitabı ilk aldığım zaman üçleme olduğunu ya da filme uyarlandığını bilmiyordum. Arka kapak yazısında gizemli bir roman, cesur bir kadın ve cesetler ile dünyaya gönderilen mesajlar gibi detaylara yer verildiği için okumam gerektiğini düşündüm. Kısacası ilgimi çektiği için araştırma yapma gereksinimi duymadan aldım. Bitirdiğimde oluşan yarım kalmışlık hissiyatı yüzünden araştırma yaparken "Baztán üçlemesi" olduğunu öğrendim. Sanırım diğer iki kitabı bizde çevrilmemiş. Çünkü denk gelmedim. Sadece yazarın üçleme haricinde yazdığı kitabını bulabildim. Sonuç olarak ne kadar yarım kalmış hissiyatı uyandırsa da baskın tahminlerim var.
Açıkçası devam kitaplarını okumak isteyeceğimi de düşünmüyorum. Çünkü ne kadar akıcı olsa da Mistisizm'e yönelen kurguda oturmayan şeyler vardı. İçten bir bağ kurma arayışı olay örgüsünü zayıflatmıştı. Karakterlerin psikolojik analizlerinin derinliği etkileyiciydi. Küçük yaştaki kızların mitolojik ritüeller ile öldürülerek mizansen oluşturulmaya çalışılması merak uyandırıcıydı. Lâkin kitabın bütünlüğü ile uyumlu değildi. Gizemli cinayetler etrafında dönen kutsama çalışması başarılı bir şekilde yansıtılamamıştı. Üzgünüm ama eser polisiye türünde heyecanı yakalayamadığı için beni tatmin etmedi.
Dedektif Amaia yıllar sonra büyüdüğü kasabaya döner .Soruşturması gereken katil reşit olmayan kızları öldürüp imzasını bırakıyorken ,kız kardeşinin ve polis teşkiltının dedektiflerinin kıskançlıkları ilede baş etmek zorunda kalıyordu.Bir yanda eşinin ona olan tükenmez desteğini alırken diğer taraftan katilin doyumsuzluğu ilede yüzleşiyordu.Orman katilin evi ,cinayetlerini gizlediği olay yeriydi. Fakat cesedin bulunması için bıraktığı ip uclarınında görünmesini istemesiyle garip bir çelişki hissettiriyordu...Dedektif Amaia bu zorlu görevden başarı ile çıkabilecek miydi? Ailesi ile yaşadığı sorunları çözüp hayatının bir dönemini geçirdiği evde yine huzuru yakalayabilecek miydi ?
Keyif ve merak ile okumuştum...Poliseye sevenlere tavsiye ederim...
Eşcinsel bir adamın, kocasının ölüm haberini almasıyla başlıyor kitap. Kaza mı cinayet mi derken farklı bir hikayenin içinde buluyoruz kendimizi. Polisiyeden ziyade psikolojik bir anlatımın etrafına gizemli bir ağ örmüş yazar. Polis soruşturması da var elbette fakat psikolojik tahliler ön planda. Şüpheli bir ölüm ve geçmişteki sırlar derken kitap
Ben ilk olarak bu kitabı okudum ilki de varmış. Seriyi tamamlar mıyım bilmiyorum çünkü yazım tarzını pek beğenmedim. Baş karakter dedektif kadının aşırı soğukluğu bana fazla eril geldi buna rağmen doğum yapan bir anne idi. Annelik karmaşasını çok iyi yansıttığını düşünmüyorum. Lafı sürekli geveler gibi dolandırmak ne kadar iyi yansıtıyor tartışılır.
Kurgu fena değil ama yazara sanki bir sayfa kotası koymuşlar da doldurmak için lafı dolandırıyor gibi. Neyse son 100 sayfada artık tempolu bir polisiyeye döndü kitap.
Sadece sonu çok ama çok kötü bitirilmiş. Öyle ki Sayfaları atlayarak mı okudum diye sayfa numaralarını kontrol ettim. O kadar lafı uzatmış son iki sayfada oldu bittiye getirilmiş.
Genel olarak beğendiğimi söyleyemeyeceğim ama okunuyor bir şekilde Allah sabrını veriyor
Katil kim sorusu ilk başlarda sorulacak bi kitap değil.Kitabın ortalarında cinayetler arttıkça katilin kim olduğu merak konusu tabi. Bi de ana karakterin geçmişiyle ilgili şaşırtıcı hikayesi var . Tahmin ettiğim gibi çıkmadı sonuç şaşırtıcı okumanızı tavsiye ederim . Polisiye severlere duyrulur...
#birkitapkahvehuzur
#okudumbi̇tti̇
Dolores Redondo
Baztan serisi 2 Kemiklerin Mirası
Herkese merhaba kitap dostları sizlere elimden bırakamadan heyecanla okuduğum harika bir kitabın yorumu ile geldim bugün
Dedektif Amaia Salazar üvey kızını öldüren Jason Medina'nın davasını tajip için adliyeye gider ama mahkum tuvalette intihar eder ve Amaia'ya bir mesaj bırakır mesajda tek kelime vardır ( Tarttalo) ardından vahşi bir kadın cinayeti işlenir kadının katili cesedin yerini özellikle Amaia ya söylemekte ısrar eder ardından intihar eder ve o da hücresinde ki duvara aynı mesajı bırakır Tarttalo üstelik kurbanların sağ kolları kayıptır ve böyle kolları kayıp ölü insanlar aslında daha çoktur. Tabi Amaia nın psikolojik tedavi gören annesi hastane de bir hasta bakıcıya saldırır ve o da Tarttalo yazar
Tabi birde Arizkun da bir kiliseye yapılan saldırı var oraya da çocuk kol kemikleri bırakılmıştır Dedektif Salazar her iki olayı da araştırdıkça olayların her iki vaka da aynı katile işaret ettiğini farkeder üstelik hedefte kendisi ve yeni doğmuş çocuğu vardır....
Ne kitaptı ama Amaia nın geçmişine çocukken yaşadığı olayların ne kadar dehşet verici olduğunu okumak resmen tüylerimi diken diken etti üçüncü kitapta neler olacak acaba kitapla kalın hoşçakalın dostlar @okuyanlartayfasi #heraybirpolisiyeokuyoruz #polisiyegerilimsevenler #polisiyeokuyankadınlar #koridoryayınları #binyazarbinokur #yelizinkitapyorumları #okuyantosbikler #doloresredondo
Muz gibiyim muz muzz
Çikita Muz , Çikita Muz
Çikta çikta çikta çikta
çik çik çik çik
Çikitaaa
Şu Ajdar efendinin şarkısı ne kadar mantıklı ise bu kitapta o kadar mantıklı...
Bu kitabı yarım bırakmadığım için; kendime kocaman bir alkış ben gidip bi basajaun'a adağımı sunup geleyim bugünleri gördüğüm için.
İnanın şu sıcakta tek başıma çölü
Orta düzey bir polisiye kitabı. Bazı yerlerde heyecan ve gerilim azalıp konudan uzaklaşıp bir yerde tekrar konuya dönüyor. Fazla uzatılmış yine de okunabilir.
Calismayinca böyle hızlı bitiyor kitaplar
Neyse , yeni tanıştığım yazarlardan biriydi Kitabı okumak isteyenlere tavsiye ederim
Dedektif Amaia doğup büyüdüğü, aslında kötü anıları olduğu, dönmek istemediği kasabasına , bir cinayet soruşturması için döner
Katil reşit olmayan kızları, kendince toplum ahlâkı ve düzeni için öldürür ve hep aynı ritüeli takip eder
Amaia hem geçmişte annesi tarafından ona yaşatılan travma, hem ablasının kendisine sürekli yönelttiği kini, hem meslektaslarinin kıskançlıkları arasında görevini yerine getirmeye çalışıyor
Bana göre çok da iyi iş çıkardı
536 syf.
·
Puan vermedi
Bloğumdan alıntılama yapıyorum. Spoi içerir.
Serinin ikinci kitabı. Kitapta gerilim düzeyi gittikçe artıyor. Yunan mitolojisi oldukça ilgimi çektiği için bu kitaptaki mitoloji de ilgimi çekmeye başladı. Dedektifimiz Amaia Salazar hamiledir ve bu sefer doğumu yakın olmasına rağmen, üvey kızına tecavüz edip onu öldürmekle suçlanan Jason Medina'nın davasını incelemek için görevlendirilir. Duruşmadan hemen önce Jason intihar edince işleri çözmek daha da zorlaşır. Arkasında "Tarttalo" yazarak intihar etmiştir ama bu not ne anlama geliyordu? Bir kez daha ailesinin yanıma ve büyüdüğü yete gitmek zorunda kalan Amaia başına gelen ölümcül tehlikeyle uğraşırken bir yandan da geçmişi ile tekrar yüzleşir. Sıkmayan bir anlatım ve yüksek gerilimli bir kitap. Keyifli okumalar.
Okumasam da olurdu
Kitapta eşcinsellik kocam vs şeklinde ifade ediliyor bu beni çok rahatsız etti. İlk 250 sayfayı itekleyerek okudum. sonrası biraz hızlandı ama yine de aman aman mükemmel bir kitap değildi.
başladığım için bitirdim yoksa okumasam da bişi kaybetmezdim.