Göklerle irtibat gönlün pörsümemesinin yegane çaresidir. Gökler önemlidir, çünkü "orada size vaat edilen şeyler ve rızkınız vardır." (Zariyat, 22)
..
sünnet göklerle irtibatın en ibretli derslerini muhtevidir. O En Güzel insan sık sık göğü temaşa eder, bu muhteşem yapının yaratılışı, deveranı ve içindekileri tefekkür ederlerdi
...
Tevazu ve tefekkürle Kur'an'a yapışana gök kapıları doğrudan açılır. İlahi feyiz ve bereket o kişinin kalbini sarıp sarmalar ve onu başka hiçbir şeye muhtaç olmayacak bir seviyeye terfi ettirir
....
Kul ne zaman "Rabbim" diye gönlü ile Hâlıkına yönelse o anda gökler hareketlenmekte ve kapılar ardına kadar açılmaktadır
Mehmet Lütfi Arslan
HALBUKI BIZIM HAKİKİ VARLIĞIMIZ RUHUMUZDUR. RUH İSE BEDENİN AKSİNE ANCAK GOKLERDEN GELEN GIDALARLA BESLENIR.
..
Parmak ucu hayatidir:
Dijital dünyada en büyük sorumluluk kişinin parmak ucundadır.
Herkesin biricikliğinin göstergesi olan parmak ucu, dijital dünyadaki ahval ve harekâtımızın da şahididir.
Ne biz ne bir başkası parmak ucumuzla yaptıklarımız yüzünden mesul olmamalıdır, çünkü
“Müslüman elinden ve dilinden diğerlerinin zarar görmediği insandır.”
(Buhârî, Îmân 4-5)
Mecelle kaidesidir; bir şey haddini aşarsa zıddına dönüşür. Buna en güzel misal iletişim mecralarıdır. Daha çok irtibat kurması, sosyalleştirmesi için tasarlanmış bu mecralar haddini aştığı için zıddına hizmet eder hale gelmiş, insanı yalnızlaştıran ve hayattan koparan tuzaklara dönüştürmüştür. Herkesin elinde gördüğünüz küçük ekranlar artık insanı insana bağlayan masum pencereler değil büyük hüsranların dipsiz kuyularıdır.
Uyanın, Rüya Vaktidir bence derdi olan herkesin derdinin dermanı için, derdi olmayanların da hakiki bi dert edinebilmesi için okuması gereken bi kitap. Sadece sorunlardan bahsedilmemiş, sadece eleştiri yapılmamış; modern dünyada sözde proflar sözde akademisyenler gibi. Sorunlara çözüm önerileri, çaresiz gördüklerimize çare, kafamızdaki karmaşık duygulara yol yöntem gösterilmiş, tane tane ve defalarca anlatılmış. Okumalısınız sadece okumak da değil her bi sayfayı okuyup diğer sayfaya geçmeden önce en az 5 dakika sayfadakileri bi düşünerek, idrak etmeye çalışarak okumalısınız.🧡
Kardeşlik bir güven iklimidir. Güzel zan, kardeşlik hukukunun ilk şartıdır. Kardeşlerini güzel bilmek, güzel tanımak ve güzel zanlarla anmak kardeşin özel hayatının muhafazası için zaruridir.
Ben Demeyene Yol Açılmaz kitabından ilhamla ben demenin ehemmiyetine değinmek istiyorum.
Bu kitap ilk çıktığı vakit, kendisinin tasavvufi ilimle yoğrulduğuna kâni olduğum için, "nasıl ben demeliyiz? Hâlbuki eskiden insanlar ben demekten çekinir, bendeniz, fakir, fakiriniz gibi tabirler kullanırlar" diye düşünmüştüm.
Daha sonra
İnsan, kimin dost, kimin düşman edinileceği hususunda tavrını ortaya koymalı ve kalbine söz geçirebilmeyi başarmalıdır. Muhabbeti layığına, nefret ve düşmanlığı müstahakkına yöneltebilmek bir kalbî maharettir. Bu zor işi başarmak için Allah’ın ve Rasûlü’nün emir ve yasaklarına gönül hoşluğu ile teslim olmak, yegâne ölçüyü, şahsi ve indî mülahazaların ötesinde ilahi ölçüler içerisinde aramak gerekir.
Allah ve Rasûlü’nün sevdiklerini sevmek, yine Allah ve Rasûlü’nün düşmanı olanlara düşmanlık etmek imanın bir gereğidir. Peygamber Efendimiz, müminin gördüğü ve müdahale edemediği kötülüklere karşı kalben nefret hissi taşımasını (buğz) imanın en zayıf hali olarak nitelendirmiştir. Buradan buğzu olmayanın imanı olmadığı neticesi dahi çıkarılabilir ki bu, Allah için nefretin, sevgi kadar mühim bir iman rüknü olduğunu gösterir.
|