Sophie Kinsella yazarının kitapların alfabetik sıralanması
Hakkında
Sophie Kinsella eski bir ekonomi muhabiri ve çoksatan Alışveriş-kolik romanlarının yazarı. Ama yine de parasını çok 'dikkatli' harcıyor ve indirimlerin kasa kuyruklarına pek girmiyor!
İngiltere'de oturuyor ve şu aralar yeni kitabı üzerinde çalışıyor. Ailesiyle birlikte yaşıyor. Üstelik ev işleri ve yemek pişirmek gibi 'domestik' meselelerde de üstün performans sergiliyor.
Audrey'yi Bulmak kitabını okumaya başladım. Uzun zamandır bu kadını okumamıştım, ilk 5 sayfada beni kendime getirdi valla buram buram Kinsella kokuyor sayfalar wjshdkqhs yemin ediyorum bu kadının kitapları ilaç ilaç
Aşırı işkolikliği eleştiren çok hoş bir Kinsella kurgusu.
Samantha, bir an dahi başını kaşıyacak vakti olmayan bir avukattır. Londra’nın en büyük hukuk bürolarından birinde çalışıyor olması, çok üstün bir zekaya sahip olması ve ailesi tarafından uygulanan baskılar sonucu tüm hayatı işinden ibaret olmuştur. Yükselen kariyerinin ve üstün zekasının kendi tabiriyle ‘yabana gitmemesi’ için çalışmaktan asla ödün vermez.
Tüm hayatı avukatlıktan ibarettir, öyle ki çalıştığı şirket altı dakikada bir yaptıklarıyla ilgili rapor isteyecek kadar sıkı ve disiplinlidir. Bunu hayal edebiliyor musunuz? Hayatınızda kendinize ayırabileceğiniz altı dakikanız dahi yok…
Fakat bir gün Samantha, bu aşırı temponun içinde ufacık bir hata yapar ve bu ufacık hata kariyerini bitirir. Şaşkınlıktan kendini yollara veren Samantha, bir grup tesadüfün ardından kendisini bir evde hizmetçi olarak bulur. Hayatında avukatlıktan başka hiçbir şey beceremeyen Samantha, bu yeni hayatına uyum sağlamaya çalışmasıyla hikayemizin eğlenceli kısmı başlamış olur.
Bu serüvende Samantha, hayatın aydınlık yüzünü ilk defa görecek ve mutluluğu, gözlerini yeni açmış bir bebek şaşkınlığında keşfedecektir. Pasaklı Tanrıça moral yükseltici, tatlı, sevimli bir yaz kitabı. Hayatına mutluluk katmak isteyen herkese öneririm.
Audrey'yi bulmak. Bu kitap için fazla güzel bir isim. Audrey, başına gelen ağır bir olaydan sonra okulu bırakır ve eskisi gibi biri olamaz. Başına tam olarak ne geldiğini, nasıl geldiğini kitap bitse de öğrenemiyoruz, neden peki? Yazar gizemli mi bırakmaya çalışmış kitabı, yoksa kendisi de mi bilmiyor tam çıkaramadım açıkçası :) bilsek daha güzel olurdu tabii. Audrey kendini bu olaydan sonra tamamen dış dünyadan soyutlar, kimseyle göz göze gelmemek için evde bile kullandığı ve kitabın kapağında da gördüğümüz siyah gözlükleri kullanır. Temas, yüksek ses, dışarının havası bile atak geçirmesine sebep olabilir. Kitapta Audrey'nin bu durumu nasıl atlatmaya çalıştığını keyifle okuyoruz.
Kitap genel olarak güzeldi, yazarın değindiği şeyleri ve Audrey'in ailesini sevdim, benimsedim. Hatta çok az okuyabildiğim bu günlerde bana ilaç gibi geldi bile diyebilirim. Ancak gerçekçi değildi tabii ki, bu kadar ağır bir durumu atlatmak bu kadar basit olaylarla olacak bir iş değil. Ama bu durumdan şikayetçi değilim çünkü zaten bütün okurlar eminim farkındadır bu durumun, yazarın kitlesine baktığınızda karakterin geçirdiği psikolojik evreleri okumayacağınızı az çok tahmin edersiniz.
Audrey'yi bulmak, güzel bir konu, güzel karakterler içerse de içinde yine de daha fazla olay olmasını beklerdim, biraz basit bitirilmiş bir kitap. Yine de çerezlik okumalar için ilaç gibi. İyi okumalar.
Evet, kitap bitti ve ben iyi ki de okumuşum diyorum. Hani böyle canınız sıkılır, hiçbir şey okumak istemezsiniz ya..o zamanların ilacı işte tıpkı Audrey'i Bulmak gibi çerezlik kitaplardır. Canınız sıkıldığında okursanız çok iyi gelecek ama herhangi bir vakitte de okursanız sorun olmaz diye düşünüyorum. Zaten kapağından vesaire edebi değer içeren bir kitap olmadığı anlaşılıyor.