Ahmet Rasim, 1865 yılında dünyaya gelmiş yazarımız. 157 yıl önce..
Ve hâlâ eserleri burada, bizlerle. Söz uçar yazı kalır derler ya, bu da öyle işte. Göçüp gittiğimiz zaman bizleri topluma hatırlatan geride bıraktığımız eserler olacaktır.
Ahmet Rasim'in bu eserine 6 puan vermem tamamen benden kaynaklı bir durum. İster istemez yakın zaman eserleri ile dilini ve yöntemini karşılaştırmamın verdiği tecrübesizlik. Eminim ki çok daha iyi okurlar daha güzel puanlara layık görecektir eseri.
Klasik eserlere giriş yapacak bir okurun bu kitapla başlamamasını tavsiye ederim.
Dili güzel, fakat tanımlar, betimlemeler yaklaşık bir 20 sayfa sürüyor. Olay çok sonradan başlıyor ve başladığı gibi de hemen bitiyor. Pek tat alamadım. Keşke bir 20 sayfa uzunnncaaaa girişten ziyade, olay daha erken başlasaydı.
Şöyle düşünün; 2 saatlik bir film izliyorsunuz ve 1.30 saat bir giriş yapılıyor, olaylar, kişiler henüz görünürde yok, yalnızca IZTIRÂB tanımları yapılıyor ve filmin kalan 30 dk gibi kısa bir süresinde ise aşırı akışkan, meraklandıran sahneler izliyorsunuz. Tam odaklandım ve beğendim derken film bitiyor..