Bir cehennemden kurtuluş mucizesi.
Bir cehenneme gidip gelen var mıdır bilinmiyor, dünyadaki cehennemi bir değil iki defa yaşamış Eddie.
Nazi soykırımına ait bir çok kitap ve filmde hissedilen en büyük duygu, içinde bulunulan zor ortamın size hissettirdiği ölüm,acı, aşağılanma. Bu kitap, belki de bu duyguları en az hissettiren kitap oldu bana -ki bunların yıllar sonra kaleme dökülmüş olması nedeniyle sanırım biraz hafiflemiş bir anlatımı var. Yazar yüz yaşındayken bu kitap basılmış.
Kitap birine anılarını anlatıyor hissi veriyor( bir oku da incelemesinde benzer şeyi söylemiş) Bunun en önemli sebebi yıllarca toplantılarda, konferanslarda başına gelenleri anlatıp yıllar sonra kitaplaştırmasından kaynaklı olduğunu düşündüm.
Bu kitabı diğer kitaplardan ayıran en büyük özellik, sadece kamplarda yaşanılan kötü hayat koşulları, ölüm işkence hikayeleri değil, kamptan sonraki hayata ait de bir çok kesiti bulundurması. Bununla beraber yazar, normal hayatına döndükten sonra bir çok mahdurun başına gelen psikolojik travmalar, yaşama adapte olamama ya da yaşama son verme istekleriyle değil de umuduyla,hayat enerjisiyle yaşıyor olması. Bunda yazarın kişilik özellikleriyle beraber şanslı ve zengin devam eden hayatının önemli olduğunu düşünüyorum. Yani aslında onu yaşama bağlayan yaşam enerjisinden çok, günden güne düzelen yaşam koşulları ile hızlıca rehabilite olmuş olması. Bunu yazarla tartışmayı çok isterdim.
Sıkılmadan okunabilen, hızlıca akan bir kitap.