Adı Arthur Gordon Pym. Rüzgarın neredeyse kasırgaya döndüğü okyanuslarda bir o yana bir bu yana savrulan ''Grampus'' adlı gemide maceradan maceraya rota çiziyor.
Güney Kutup bölgesinde yaptığı geziler sırasında korkunç karşılaşmaların; yamyamlık, kızıl dişli garip görünümlü hayvanların toplu ölümü ve belki de en ürpertici olanı ''H. P. Lovecraft evreninden yaratıklar ile burun buruna gelmesi, bu durumu aşması onu iyi bir kaşif ve başka Poe kitaplarında kurnaz bir dedektif haline getirir.
Korku öyle distopik bir toplum yaratır ki bu toprak ve denizlerde, sınırların dışına kimse çıkmak istemiyordu. Bu baskılı ortam yaşadığımız hayatın kimine göre aynısı kimine göre zıttıdır. Baki kalan, kalplerin içindeki keşfetme arzusunun yüksek sesli yankıları.
Denizci olmak bana göre zor. Kaptan olmak daha zor. Her kararı sen verirsin, mürettebatın seni can kulağı ile dinler. Yelkenleri açınca gitmez gemiler sadece.
Poe evrenine girdiğinizde bir evde kısılı da kalabilirsiniz dev dalgalarla da boğuşabilirsiniz. Okurlarını her daim kaotik bir düşünce kalıbının içinde yoğursa da hayata dair iyi güven dersleri alırsınız. ''Nantucketlı Arthur Gordon Pym’in Hikayesi'' ıssız Antarktik Okyanusunda karanlıkta kalırsanız size ışık olacak.