‘Ekmek ve Gül’. Bu sözcükler kadınların hem ekmek hem de gül mücadelesinin yüzyıllara uzanışını simgeler. 1908’de 15 bin kadın işçi daha kısa çalışma saati, daha iyi gelir, oy hakkı ve doğum izni için yürüyüşe geçtiğinde dillerinde ‘Ekmek ve Gül’ sloganı vardır, hep bir ağızdan “Karnımızı doyurmak için ekmek, ruhumuzu doyurmak için gül istiyoruz” der işçi kadınlar. Bundan bir yıl sonra New England Tekstil Sanayi’ni sarsan iş bırakma eylemi gerçekleştirilir. Bir yürüyüşte işçi kadınlar ‘Ekmek istiyoruz, Gül de’ yazan bir pankart taşır. Grev ‘Ekmek ve Güller’ grevi olarak tarihte yerini alır. Ve o günden bugüne kadınların ortak talebi hâlâ Ekmek ve Gül’dür.
2008 yılında Hayat Televizyonu’nda başlayan kadın programı Ekmek ve Gül de kadınların bu 100 yıllık deneyiminden beslendi. Neredeyse her ilde Ekmek ve Gül adıyla bir araya gelen kadınlarla büyüdük, bu birliklerden işçi, işsiz, memur, öğrenci, sanatçı kadınların birikimleriyle çıkan aylık bir dergiyi de yanımıza kattık. Fabrikalara, mahallelere, atölyelere, evlere, kadın derneklerine, kadınların olduğu her yere uzanan Ekmek ve Gül bugün, kadınların birlikteliği ve dayanışmasıyla web portal olarak yoluna devam ediyor.
Devlet hiçbir zaman kadının yanında olmayacak, kadınların kendi kendilerini korumaları lazım. Bu adamlara güvenmeyin, arkadaşlık etmeyin, sonra öldürüp bırakıyorlar, onlara hiçbir şey olmuyor, bizden geçti kendinizi korumak için ders alın.
Deprem bölgesi dışındaki illerde de
online eğitimin genç kadınlar üzerin-
deki etkilerini pandemi döneminde de
deneyimlemiştik. Aile evine dönen
genç kadınlar evin iş yükünü omuzla-
nıyor, ev işleri ile dersleri arasında ba-
zen seçim yapmak zorunda kalıyor.
Ders saatlerinin gün içine yayıldığı ve
evde kalma süresi arttığı için psikolojik
bir yük olarak omuzlara yükleniyor.
Evde ailenin yaşam kurallarına
uyma zorunluluğu, birçok
hareketin kısıtlanması da
eklenince bağımsız hareket etme alanı giderek kısıtlanıyor. Evde, “evin kızı”ndan ve “evin oğlu”ndan beklenenler de farklılaşıyor. Sadece anne-babanın değil, kardeşin de
beklentilerini karşılama zorunluluğu
oluyor. Eğer ki genç kadın ailenin
beklediği profile giremiyorsa şiddet
ortaya çıkıyor. Bu şiddet kimi zaman
fiziksel, kimi zaman ekonomik, kimi
zaman da psikolojik oluyor. Kendi yaşam tarzını oluşturduğu üniversiteden
ona biçilen rolü yerine getirmesi gere-
ken bir yaşama geçme zorunluluğunu
getiriyor.Özünde online eğitim ile sadece
eğitimin nerede nasıl yapıldığı değiş-miyor. Topyekûn gençliğin, özellikle
de genç kadınların hayatları değişiyor.
Genç kadınlar yaşamlarını özgürce ku-
rabilmek için de yüz yüze eğitim tale-
binden vazgeçmemeliler.