Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ertuğ Uçar

Ertuğ UçarBir Çift Ayak yazarı
Yazar
7.4/10
45 Kişi
173
Okunma
11
Beğeni
1.994
Görüntülenme

En Eski Ertuğ Uçar Yorumları ve İncelemeleri

En Eski Ertuğ Uçar sözleri ve alıntılarını, en eski Ertuğ Uçar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
aslen mimar olan ertuğ uçar'ın yazdığı kitaplardan "dünyayı seyretmek için bir yer", deniz fenerlerinden esinlenerek yazdığı belgesel ve kurgusal hikâyelerden oluşuyor. bugüne kadar okuduğum en güzel öykü kitaplarından diyebilirim. kitapta sadece öykü değil, aynı zamanda deniz fenerleri hakkında gayet detaylı bilgiler de var. kitabın sonunda ülkemizin önemli fenerlerinin kısa biyografileri ile birlikte gezi önerilerini de bulabilirsiniz. aslında bu küçük ama dopdolu kitap, benim okuma deneyimime göre, bugüne kadar karşıma çıkan en çarpıcı kitaplardan biri çünkü kurgusal olanla belgesel/gerçek olanın bu kadar iyi birleştirildiği çok az metin vardır. tür olarak aynı olmamasına karşın hemen aklıma herman melville'in moby dick'i geliyor. melville, bu kitapta sadece ishmael'in hikâyesini anlatmaz, aynı zamanda dönemin balinacılığı hakkında bir yığın bilgi de verir. benzer şekilde, ertuğ uçar da bu küçük ama bana göre dünyayı deniz fenerlerinden anlattığı kitabında bunu denemiş. ve bence başarmış. kitabı belki bu kadar çok sevmemin bir nedeni de denizciliğin eski mesleğim olması olabilir. en romantik dönemlerimde denizde, gemilerde çalışırken vardiyada deniz fenerlerini ve içindeki muhtemel hayatları düşündüğüm çoğu anlarda, hep bir fener bekçisi olmak istemiştim. gençlikten kalan fener hayatlarına duyduğum ilgi, merak ve özlemle bu kitaba kavuşunca, uzun süre ayrı kalmış sevgililer gibi aşkla birbirimize sarıldık. daha ne olsun!
Dünyayı Seyretmek İçin Bir Yer
Dünyayı Seyretmek İçin Bir YerErtuğ Uçar · Yapı Kredi Yayınları · 201010 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
İki kısımdan oluşan, iki sayfayı geçmeyen öykülerin olduğu inanılmaz başarılı bir kitap. ilk kısım rüyaların derinliği, rüyaların anlamlarıyla harmanlanmış şahane öyküler. Yaratıcılığın en güzel örneklerinden olan bir kitap. Yazar sizi hep uyanık (Birinci kısmın adı uykuda) tutarak rüyalara atıyor diyebilirim, sıkılmadan okuyorsunuz. İkinci kısım (uyanık - Resimli Dizin) ise deniz fenerleri çizimleriyle ayrı ayrı hikayeler yer alıyor. Çok değişik ve güzel bir kitap okudum ben. Yazarın eline emeğine sağlık.
Gece Yolculuğu
Gece YolculuğuErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201719 okunma
Reklam
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı alırken ve okumaya başlamadan içeriğini gece yolculuğu anıları tarzı bir şey sandığım içindir ki umduğumu bulamadım ve hayal kırıklığına uğradım. Kitabı beğenmedim, bana hiçbir şey kattığını düşünmüyorum. Sadece okumuş olmak için okudum. Keşke sandığım gibi bişey çıksaydı eminim daha çok beğenirdim.
Gece Yolculuğu
Gece YolculuğuErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201719 okunma
125 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Ertuğ Uçar yalnızlığın 17 türü “Şişedeki şu gemiye bakın. Okyanuslar aşsın,dalgalara meydan okusun diye inşa edilmiş.Gidilecek bir kulaç denizi yok.” Ertuğ Uçar’la tanışma kitabım oldu yalnızlığın 17 türü.Bir nesne olan deniz fenerlerinin ve onun bekçilerinin yalnızlığını kaleme almış yazar.Her şeyi hoyratça kullanıp bir kağıt gibi fırlatıp attığımız şu günlerde,hiç aklıma gelmezdi,deniz fenerlerinin,denizin,dalgaların,kıyısındaki taşın,toprağın,üzerinde yürüdüğümüz yolların yalnızlığı... Kitabı okurken konusunu çağrıştıran daha önce izlediğim bir filim “Hayatımın Işığı” ve Gülten Akın’dan şu dizeler geldi aklıma “Ah kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya”
Yalnızlığın 17 Türü
Yalnızlığın 17 TürüErtuğ Uçar · Alef · 20075 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bir adam düşünün bir gökdelenin 36. katında yaşıyor, Edward Hopper'ın pencereden bakan kırmızı elbiseli kız tablosu ile.Taşındığı, birbirine benzeyen her yere bu tabloyu da taşıyor.İşi ve evi arasında sıkışmış yaşamında, Edward Hopper'ın yalnız insanları kadar yalnız.Bir gün evinde bir farklılık sezer, duvardaki çatlak, onu bambaşka bir dünyaya taşır.Sistem karşıtı, binalara parazit yaşam alanları kuran, kaçkınlar ile karşılaşır. Tüketim toplumunun dayatması eşyanın esiri olmak ise kahramanımız kadar hepimizin derdi. Okuduğum ilk Ertuğ Uçar kitabıydı, Bir Çift Ayak.Çok sevdim kalemini, kitap nedense 1992 yapımı Ron Fricke'in Baraka filmini düşürdü aklıma.
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
Bir Çift Ayak
Bir Çift Ayak" sevgili kitapçıma verdiğim Sunay Akın & Bir Çift Ayakkabı siparişimin tamamen yanlış anlaşılması sonucu elime geçen bir kitap olarak rafımda yerini aldı Bir apartman dairesinde yaşayan kahramanımızın, odasının duvarında bulduğu bir çatlağı takip etmesi sonrası gelişen olaylar zincirini okuyor, hızlı kentleşme neticesinde, metropol şehirlere hapsolmuş insanların çığlığı ve yalnızlaşma sancılarına ortak oluyoruz. ***Pencerelerinde ufku gözleyip durduğumuz bu apartman dairelerinde kurtarılmayı bekliyorduk. Hiçbir şey yapmadan. Şikayetçi olmadan. Kapımızı kimse çalmıyor, telefonumuza bir mesaj gelmiyordu. Ertesi gün yine devam ediyorduk çaresiz. Birbirimizle konuşmuyor, harekete geçmiyor, hayatımızın dümdüz duvarını şu çatlak gibi yaramıyorduk.
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
Reklam
104 syf.
6/10 puan verdi
Yüksek yapı bloklarının karakterimizi nasıl belirlediği ve insanları nasıl robota dönüştürdüğü mizahi bir dille anlatan bir dile sahip.Modern çağda geçen küçük bir hikaye..
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Hakkında araştırma yaptığınızda pek bir incelemesini bulamadığınız, ince, akıcı bir kitap. Kitapta günümüz İstanbul'unda yaşayan insanların kendini adapte ettiği kentleşmeyi ve yaşadıkları duyguları eleştirel bir dille okuyorsunuz. Kitap, aynı zamanda kalabalıklar içinde yalnızlaşmayı ve ana karakterin dönüşümünü de gözler önüne seriyor. Tavsiye ederim.
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
192 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitabın ismine bakarak gece yolculuğu üzerine yazılan hikayelerden oluşuyor sanmıştım. Aslında ismiyle içeriği arasında bir alakasızlık yokmuş. Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölümünde geceye yolculuk yapıyor, rüyalara dalıyoruz. Birbirinden ilginç ve başarılı, kısmen sürrealist hikayelerden oluşuyor ilk bölüm. İkinci bölümse her birinin içinde deniz feneri olan hikayeler bütünü. İlk bölüme göre biraz iç sıkan, insanın içine karamsarlık çöktüren hikayeler bunlar. Ama hikayeler oldukça güzel.
Gece Yolculuğu
Gece YolculuğuErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201719 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
Gökçeada’da bir kırtasiyeden aldığım ve beni oldukça etkileyen “Bir Çift Ayak” Metropolü, kargaşayı, kalabalık içinde nefes alamayacak durumdayken bile tepkisizce durup beklemeyi hissediyorum romanda. Sayfalar ilerlese de başlıklar geriye sarıyor kendini ve bu bana dikte edilen hız toplumunda, gündelik yaşama yetişmek için daha da hızlı olmamız istendiğinde bir noktadan sonra yerimizde saymamızı ve hatta gerilememizi hatırlatıyor. Kitap, giysi, tabak, çanak tüm bu nesneler yalnızca birer fazlalık oluşturuyor, bunları gerçekten isteyen ben miyim? Standart bir ev, standart bir iş, 36. Kattan şehrin bir kısmını izlerken Edward Hopper’ın yalnız insanlarına dönüşmek. “Kanımızı emen şehir’i” tüm roman boyunca hissetmek.
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ertuğ Uçar'dan naif bir hikaye. Kitabı okuduğum sırada Istanbulda bir rezidansın 19. katında yaşıyordum. Hikaye benim binamda ve benim katımda geçiyor gibi geldi adeta. Gerçekle hayal arasında dans eden bir kurgu.
Bir Çift Ayak
Bir Çift AyakErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201661 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
"Hayattaki sayısız tesadüften biri. Önemsiz denebilir. Bir kadın ve bir erkek. İkisi de yalnız, yazı bekleyen bir kıyı kasabasının boş pansiyonunda karşılaşıyorlar. Adam yakındaki adaları gezmiş, yazmayı planladığı ada kitabına çalışıyor. Pansiyonun bahçesinden ufukta dizili adalar görünüyor. Alt balkondaki kız kahvaltıda ismini söylüyor: Ada." Ayrılığın Haritası'nın esas kız ve esas oğlanı Ada ve Uraz. Ada ve Uraz'ın bir yaz tatilinde Ayvalık'ta başlayan ilişkileri bir yıl sonra yine bir yaz tatilinde çıktıkları Yunan Adaları gezisinde uğradıkları Nisyros Adası'nda sonlanır. Son çıkılan gezi sırasında yaşanan sorunlara kayıtsız kalamayan Ada, hem ilişkisini hem de kendi duygularını tekrar sorgular ve bir seçim yapar. Ertuğ Uçar Ayrılığın Haritası'nda tüm hikayeyi kitabın kadın karakteri Ada'nın gözünden anlatır. Bu konuda okurken, erkek bir yazarın bir kadın karakterin gözünden bir ilişkiye bu denli isabetli bakışı ve kadının duygusal geçişlerini ve yaşadıklarını bu kadar iyi anlatmasını gerçekten takdir ettiğimi söylemeden geçemeyeceğim. Ben kitabı çok keyif alarak okudum. Özellikle mekanlar beni mest etti desem yalan olmaz. Kah Ayvalık ve Cunda sokaklarında dolaştım, kah bir Rum tavernasında harika bir akşam geçirdim, kah Ege'nin serin sularıyla buluştum, kah adaların sardunyalı sokaklarının keyfini çıkardım kitabı okurken. Evetttt. Ayrılığın Haritası Ertuğ Uçar'ın okuduğum ilk kitabı oldu ama son kitabı olmayacağı kesin. Kadın erkek ilişkilerinin dinamiklerine dair keyifli bir kitap okumak isterseniz Ayrılığın Haritası sizi bekliyor. Keyifli okumalar.
Ayrılığın Haritası
Ayrılığın HaritasıErtuğ Uçar · Can Yayınları · 202025 okunma
96 syf.
7/10 puan verdi
Deniz fenerlerine olan ilgisini yazıya dökme düşüncesi yazarı masasından kaldırıp bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculuğun tohumu da, deniz fenerlerini gidip yerinde görmeden sadece teorik bilgiden faydalanarak yazmanın yapaylığı fikriyle düşüyor düşüncelerine. Deneme türünde olan kitap yazarın bu serüvenindeki izlenimlerini ve izlenimlerin doğurduğu düşünceleri aktarmasıyla oluşuyor. Tabii kitabı ilgi alanıma sokan şey ise yazarın bu yolculukta Deniz Feneri eseri sayesinde Virginia Woolf ile tanışmasıdır. Deniz Feneri'ni okuduktan sonra aslında yazmanın bilgiden ziyade hayal gücüne dayalı olduğunu fark ediyor. Çünkü Virginia da Deniz Feneri eserinin ana objesi olan Godrevy Feneri'ni sadece uzaktan görmüştü ve bunun üzerine Fener'e hayal dünyasıyla bir gerçeklik giydirmişti ve bu gerçeklik Fener'in dünya gerçekliğinden farklıydı. Belki de dünya gerçekliği yazmaya değer değildi...
Woolf'un İzinde
Woolf'un İzindeErtuğ Uçar · Can Yayınları · 201711 okunma
108 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Kader kısmet
Kitabı içinde şavkar Altınel,murat gulsoy ve Murat Menteş olduğu için aldım ve gerçekten en iyi yazılar da onlara aitti diyebilirim. Diğer yazıların büyük bölümü ya 444 kelime sınırına takılarak ya da yazarların büyük kısmınin çevirmen olması nedeniyle biraz daha bilgi verici ya da bir lise ödevini yerine getirir gibiydi. Yine de bir fotoğrafa bakarak yazı yazmak hele de 444 kelime ile sınırlı tutarak meramını analtmak kolay olmasa gerek. Atıştırmalık bir kitap desek çok ayıp etmiş olur muyuz acaba ?
444
444Oğuz Demiralp · Sel Yayıncılık · 202021 okunma
24 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.