Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fethi Benslama

Fethi BenslamaÖlüm Siyaseti yazarı
Yazar
8.7/10
7 Kişi
37
Okunma
6
Beğeni
1.191
Görüntülenme

Fethi Benslama Sözleri ve Alıntıları

Fethi Benslama sözleri ve alıntılarını, Fethi Benslama kitap alıntılarını, Fethi Benslama en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Özgürlük, yaşamın zincirlerinden kurtulmak değildir; yaşamı, onun çevresini saran taşlaşmış düşlemlerden kurtarma arzusudur. Tahar Haddad
Sayfa 101Kitabı okudu
Erkek, Tanrı'ya inanmak için bir kadındaki inançtan geçmek zorundadır, kadın ise kurucunun bile bilgisini hem önceleyen hem de aşan hakikate dair bir bilgiye sahiptir.
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Kadını tarla olarak görenlerden başka yorum beklenemezdi
Tam bir Üst-Müslüman olan ve 2011'de haberi olmadan filme çekilirken "kadının başı dölyolunun ferciyle aynı şeydir" diyen imam Ebu lshak el-Huveyni... Sonuçta buna göre kadın, cinsel deliğinden başka bir şey değildir.
Ciddi akıl hastalığı var bunlarda
Mickey Mouse,Suudi Arabistan kanallarına ve Al jazeera'ya sık sık çıkan vaiz Munajid'in verdiği bir fetvaya konu olmuştur. Mickey'yi mahkum ederken şöyle der: "Şeriat, kemirgenlerin ve ünlü çizgi film faresi de içinde olmak üzere tüm farelerin kökünün kazınmasını ister." Vaiz bu fetvayı Walt Disney'in "şeytanın elçisi" olarak gördüğü faresine karşı vermiştir. Bu hayvan türü "murdar" olduğu için, Tom'dan sürekli kaçan jerry de mahkum edilmiştir.
.. birdenbire aşırı İslamcı bir söylem ve yaşam biçimi benimseyen kişiler, dünyaya kök salalamadıklarından cennete kök salma ya da yeniden kök salma arzusuyla hatta telaşıyla hareket ediyorlardı. Çünkü içinde yaşadıkları dünya üzerindeki her şey, aile öyküleri, kentin manzarası, onlara sunulan imge, ufku görünmeyen gelecekleri, tümüyle köksüzleşmeye tanıklık ediyordu. Bu anlamda, köktencileşme artık kökü olmayan ya da kendilerini öyle gören kişilerde bir kök salma arzusunun semptomu olarak görülebilir.
Bence doğru olur..
Bilimciliğin dinsel söyleme sızması yaygın bir olgudur; san­ki din, geçmişin hakikat düzenini müminlere garanti etmekle yetersiz kalmış gibidir. Kısacası, Freud’un Bir Yanılsamanın Geleceği’ndeki saptaması bu kuşağa uygulanabilir; bu sapta­maya göre, bu kuşak yalnızca inanmakla kalmamakta, inanç kaydının dışındaki argümanlara başvurarak, “inanmayı bir görev haline” de getirmektedir. Dinsel inanca tam bağlılıktan çok, bir inanç kargaşasından söz etmek daha doğru olmaz mı?
Sayfa 71
Reklam
Birisine elveda demekten başka bir şeyin elinden gelmediği bir anda kavuşmuş olmak ne kadar güç.
Takıntısallaştırma
İletişim araçlarına ve İnternet'e yansıyan yüz binlerce fetva arasından birçoğu bedendeki delikler ve kadınlarla ilgilidir.
Cihatçılık arzının gücü erkekler için coşku verici, erkeksi bir vaatten; annelerinden "daha çok ya da başka türlü bir kadın" olmak isteyen kadınlar içinse aşırı kadınsılaştırıcı bir vaatten ileri gelir. Bu vaatler bir gencin olumsuzluğa, karmaşaya, saçmalığa, kendini aşağılamaya kapıldığı bir dönemde varoluş acısını dindirir.
İslamın kadını yüceltmesi böyle
Kadının gelenekte bütünüyle cinsel, cinsel olarak bütün bir nesne olarak, dolayısıyla erkekler için bir baştan çıkarıcılık ve kargaşa (fitne) kaynağı olarak düşünülmesidir. Bedeni, bakışları, sesi, ayak sesleri, mücevherlerinin çınlayışı, gölgesi cinseldir. Ona bütünüyle 'avra' denir, bu sözcük de delinmiş ve kör olanı tanımlar. Bu yüzden, toplulukla olan ilişkiyi bozan cinselliktir kadın.
Reklam
Geleneksel İslam'da, şehit, ölmeyi arzulamadan ölümü karşısında bulan bir savaşçıdır. Ölümü başka savaşçılarla mücadelesinin doğasında olan bir tehlike olarak kabul eder ama yaşamak ister: Ölürse fazladan bir ödül alır. İslamcılığın yeni şehidi içinse, ölüm mücadele sırasında gerçekleşebilecek bir şey değil, mücadelenin ereğidir. Ölmektir zafer.
Üst-Müslümanlığın gereği: "Ol!" değil, "Geri dön!"dür; çünkü ona göre İyilik eskiden hayat bulmuş, vaat eskiden gerçekleşmiştir; yapılması gereken tek şey onu geçmişte aramak, bu arada dünyanın sonunu beklemek ya da daha iyisi onu çabuklaştırmaktır.
Ölme arzusu, hatta zaten ölmüş olma arzusu cihat söyleminde sürekli yinelenen bir olgudur. Çünkü bir kişi zaten ölmüş olduğuna inandığında, onun başına gelebilecek en kötü şey, halihazırda iğrenç olarak gördüğü bugünün dünyasında yaşıyor olmaktır.
Pişmanlık ve arınma
İslamcı köktencilik,temellerinden biri de pişmanlık ve arınma olan dinsel bir ideolojidir. Kimi zaman hiç suç işlememiş gençlerde görülen, yaşamaktan ve arzulamaktan duyulan suçluluk duygusunu işletir. Gerçekten de varoluş mutsuzluğunun ve utancının olduğu noktada işkenceler yoğunlaşır. Özellikle de kimlik bozukluklarında: Özne hiç değerinin olmadığını, bir hastanın söylediği gibi "bir kusur" olduğunu düşünür. Ama arz aynı zamanda bağışlanmak isteyen suçlulara ya da cihatçıların arasına suça yönelik dürtülerine soylu bir görünüm kazandırmak için katılan suçlulara da yönelir.
82 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.