Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Martin Heidegger

Martin HeideggerDüşüncenin Çağrısı yazarı
Yazar
Derleyen
8.0/10
511 Kişi
2.901
Okunma
602
Beğeni
36,1bin
Görüntülenme

Martin Heidegger Sözleri ve Alıntıları

Martin Heidegger sözleri ve alıntılarını, Martin Heidegger kitap alıntılarını, Martin Heidegger en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nietzsche buna Yetkinleşmemiş Hiççilik der. Nietzsche bu konuda şunu söyler (Güç İstemi. A.28. y. 1887) : "Yetkin olmayan Hiççiliğin biçimleri: Biz tam da onların ortasında yaşıyoruz. Şimdiye kadarki değerleri yeniden değerlendirmeksizin Hiççilikten kurtulma girişimi ise karşıtını yaratır, sorunu derinleştirir"
Reklam
10/10
tasası olmayanın tasarısı olmaz .. tasarı denen şey , yaşadığı anın sınırları içinde sıkışıp kalmayarak en az yarın için tasanabilecek kadar zihin sağlığını , hafıza bütünlüğünü kaybetmemiş , dünü bugünü ve yarını bir arada düşünebilen kimselerin elinden gelebilecek bir şeydir ..
Schopenhauer'e göre kötümserlik, dünyaların en kötüsü olan bu dünyada yaşamın yaşanmaya da onaylanmaya da değmediği inancıdır. Bu Öğretiye göre yaşam da, bir bütün olarak yaşam olarak varolanlar da yadsınacaktır. Nietzsche'ye göre bu tür kötümserlik "zayıflığın kötümserliğidir". Zayıflığın kötümserliği her şeyde yalnızca karanlığı görür, o her şeyde başarısızlığın temelini bulur, her şeyin sonunda felaketin daniskasına uğrayacağını bildiğini ileri sürer. Buna karşılık, güçlü kötümserlik, güçlü olduğundan kendini kandırmaz, tehlikeli olanı görür.
Nietzsche 1887 yılında bir yazısında bir soru sordu. "Hiççilik ne anlama gelir?" yanıtladı. "En yüksek değeri değerden düşürmek." (Güç İstemi, Aforizma. 2)
"Noksanlık şu demektir: Birbirine ait olanın henüz bir arada olmayışı."
Sayfa 365
Reklam
Hayatın hakiki manası ölüme götürmesindedir.
Kaçık adam- Öğle öncesi aydınlığında bir fener yakan, pazar yerinde koşarken durmadan "Tanrıyı arıyorum! Tanrıyı arıyorum!" diye bağıran kaçık adamı duymadınız mı? Oradakilerin çoğu tanrıya inanmayanlar olduğu için onun böyle davranması büyük bir kahkahanın patlamasına yol açtı, onu kışkırttılar ."Ne, yolunu mu şaşırmış?" diye
"Her şeyin kendi zamanı vardır."dediğimizde, zaman adını kullanırız. Bu şu anlama gelir: Gerçekte varolan her şey, her varolan doğru zamanda gelir ve gider , zaman onu tayin ettiği sürece bir süre kalır. Her şeyin kendi zamanı vardır...
Reklam
Nietzsche, bir tanrının ölmesi, Tanrıların can vermesi gibi yadırgatıcı bir düşünceye gençliğinden beri inanmaktaydı. 1870 de ilk yazısı olan "Die Geburt der Tragödie"nin [Tragedyanın Doğuşu] son düzeltmelerini yaptığı dönemde düştüğü bir notunda, eski Almanca’daki şu söze inandığını belirtir: "Bütün tanrılar ölmeli". Genç Hegel "Glauben und Wissen" [inanç ile Bilgi] (1802) adlı yazısının sonunda "Yeni çağın dininin dayandığı duygu şudur; Tanrı öldü..." diye yazar. Hegel'in sözü, Nietzsche'ninkinden farklı bir şey düşünür. Bununla birlikte ikisi arasında, kendini bütün metafiziğin özünde gizleyen, özlü bir bağ bulunur. Paskal'ın Plutarkhos'tan aldığı “Le Grand Pan est Mort" [Yüce Pan öldü!] (Pensees, 695) sözü, karşıt bir temelden çıksa da, aynı alana aittir. Biz önce "Fröhliche Wissenschaft" yazısının 125 nolu parçasındaki tüm metne kulak verelim. Bu parça "Der Tolle Mench" [Kaçık Adam] diye adlandırılmıştır.
Metafizik tarihin açık alanıdır, burada duyuüstü dünyanın, ülkülerin, Tanrının, ahlak kurallarının, usun yetkesinin, ilerlemenin, çoğunluğun mutluluğunun, kültürün, uygarlığın yapıcı güçlerini yitirip boşalmasının yazgısı yaşanır. Biz duyuüstü dünyanın özünün özsüzleştirilmesine, çürüme diyoruz.
İnsan, varolanın efendisi değil; varlığın çobanıdır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.