Nazan Arısoy 1976 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü ve Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam ve Halkla İlişkiler bölümünden mezun olmuştur.
Çeşitli kurumlarda Öğretmen, Eğitmen, Üst düzey yönetici asistanı, Müşteri ilişkileri uzmanı ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü pozisyonlarında görev yapmıştır. Babasının gazeteci ve annesinin edebiyat öğretmeni olması yazarı edebiyata sürüklemiştir.
"Herkes gibi benim de, bana ait bir gökyüzüm var. Kendi fırtınam, yağmurum, şimşeğim, baharlarım ve yakıcı yaz günlerim, karanın görünmediği. Kendi okyanusum var."
Hayatımda ilk kez biri bana
“Kendine çok dikkat et” dedi.
Anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde…
Rastgele,
Yürürken aklına geleyim
Sızlasın için…
Zaman sen olmayınca geçmiyor,
Sen olunca da yetmiyor…
(ÇIKIN ÇIKIN GELİN #42027708 )
Sevgili muhterem 1K ailem, 😊
Bir etkinlik düzenlemek istiyorum. Kadınlığa, kadın olmaya, kadın olmayı anlamaya dair…
Dünya kadınlar gününe 10 gün kalmışken "emeği" daha çok anlayalım istiyorum ve kadın yazarlarımızı daha çok okumaya davet ediyorum sizleri. Umarım bu
Biliyorum. Sen de herkesin geldiği yollardan geleceksin bana.
Her kes gibi bazen tökezleyecek, sendeleyecek, yorulacak, vazgeçeceksin.
Geliyorsun. Bir yolcu beklemezken geliyorsun ruhumun mühürlü kapılarına.
Kapıyı aralasam içeri sızıvereceksin.
Ardına kadar açık bıraktığım kapılarımı, pencerelerimi sıkı sıkıya kapatalı çok zaman oldu.
İçeride eskimiş bir küf kokusu, saman sarısı günce sayfalarım var.
Kristal gibi kırıldı ruhum.
Tuzla buz olmak deyimine uygun kıymık kıymık saçıldım oraya buraya.
Derin yaralarım, sızım sızım sızlayan acının kör kuyuları var.
Sana doğru yola çıkan cümlelerim yok henüz.
Geçmişe dair sayfalar dolusu hislerim var hâlâ ve maalesef silinebilir değiller.
Sen öpsen de geçse olmaz mı?"
Nazım Hikmet sevenlerin mutlaka edinmesi gereken bir kitap bence. Bunca zamandır okuduğumuz şiirlerini çoğunu ona yazdıran kadının cümleleri ve mektuplarının yer aldığı bu kitapta yer yer fotoğraflar süslüyor sayfaları ve ayrı bir güzellik katıyor. Okurken çeşitli duygu karışıklıkları yaşadığımı itiraf etmeliyim çünkü böylesine farklı ve derin hayatı olan pek az kişi var. Aynı anda birden fazla kadına aşık olabilmek, yaşadığı dönemin şartları, hapishane hayatı çok farklı. O yüzden okurken objektif olmaya çalıştım ve sadece edebi olarak değerlendirdim hayatını. Hem bir solukta okunacak hem de başucunda durup ara ara karıştırılarak sürekli canlı tutulabilecek güzel bir kitap. Herkese tavsiye ederim.
Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon... 20. yüzyılın başarılı ressamlarından , Picasso'nun "biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" diye bahsettiği kişi.
Adını sürekli duyduğum bu kadının öyküsünü çok merak ediyordum ve kitabı okumaya başladım. Hayatı çocukluktan zorluklarla başlamış, sağlık sorunlarıyla boğuşmuş. Yaşı ilerledikçe ve hayatının kazası! Diego ile tanışınca bu zorlukla ve acılara yenileri özellikle Diego kaynaklı sıkıntılar eklenmiş.
Kitap akıcıydı. Sayfaları çevirdikçe Frida'nın psikolojik çöküntülerini ben de hissediyordum.
Kitap sayesinde Frida'nın sanatı, özel hayatı; umutları, heyecanları, mutlulukları kısacası duyguları hakkında birçok bilgi edindim ve okudukça hayranlığım arttı.
Kitabın sonunda yer alan tabloları ve tablolar hakkındaki bilgilerin verildiği kısmı çok beğendim. Keşke bi de tabloları renkli olsaymış. :)
"Frida Hikayeleri ve güncelerde yazan hiçbir cümle Frida'ya ait değildir" demiş yazar. Keşke biraz Frida'nın kendisinden alıntılar görebilseydik.
İyi okumalar.
Frida KahloNazan Arısoy · Dokuz Yayınları · 20191,514 okunma
4 çocuklu bir ailenin 3.çocuğu olarak dünyaya gelen Frida Kahlo ;
asi, neşeli, güzel, ve zeki bir kızdır . Bu özellikleri ile hemen dikkat çeken Frida, kardeşlerinden de farklıdır . Ancak 6 yaşında geçirdiği çocuk felci sebebi ile sağ bacağı diğer bacağından kısa ve ince kalır. Bu sebebten ona “ tahta bacak Frida “ lakabı takılır ve bu durumdan