Hayyam, rubailerini sancılı düşünme süreçlerinde yazmak zorunda kalıyordu. Bunlar her şeyden önce kendisi içindi. Kağıda dökülmüş her bir rubai, Hayyam’ın ruhunda meydana gelen çatışmayı, onun melankolisini ve kederini anlatır.
İçi boş, hem hasta, hem de sinsi dünyada,
Hayat şarap diye zehir sunar kucağında.
Ve canımı pek fazla acıtmasın diye ben.
Boşaltmak isterim kadehimi tek yudumda.