1920- 1992 yılları arasında yaşayan Marxist sosyolog ve siyaset bilimci Tom Bottomore 1952'den 1964'e kadar London School of Economics'te ders verdi. 1965'ten 1967'ye kadar Simon Fraser Üniversitesi Siyaset Bilimi, Sosyoloji ve Antropoloji Bölüm Başkanlığını yürüten Bottomore, 1967 yılında akademik özgürlük konusundaki bir tartışma nedeniyle bu pozisyonu bıraktı. 1968 ve 1985 yılları arasında University of Sussex'te Sosyoloji Profesörü olarak çalışmalarını sürdürdü. Marxism, kapitalizm eleştrisi, siyaset teorisi gibi ilgi alanlarına sahip olan yazarın eserleri arasında Early Writings of Karl Marx (1964), Marx: Selected Writings in Sociology & Social Philosophy (1964), A Dictionary of Marxist Thought (1983), The Socialist Economy- Theory and Practice (1990), Between Marginalism and Marxism: The Economic Sociology of J. Schumpeter (1992) bulunmaktadır.
Tam adı:
Thomas Burton Bottomore
Unvan:
İngiliz Sosyolog
Doğum:
İngiltere, Birleşik Krallık, 8 Nisan 1920
Ölüm:
Sussex, İngiltere, Birleşik Krallık, 9 Aralık 1992
eleştirisi üzerine Tom Bottomore'a genel hatlarıyla katılamadığım için pek sevemedim bu kitabı.
habermas, adorno, horkheimer ve marcuse'u ampirik sonuçlarla ilgilenmemekten, tarihsel perspektiften kaçındıkları ve genel olarak felsefik analiz getiremedikleri için frankfurt okulunun çöküşünün yaşandığını iddia etmekte. ancak sorun şu ki bay bottomore okulun neo-marksisizm ya da marksizimi yeniden yapılandırmak için değil ''eleştirel kuramı'' insanlara anlatmak için ortaya çıktığını görememektedir.
İDEOLOJİ YANLIŞ BİLİNÇTİR.
frankfurt okulu gibi, birmingham okulu ve chicago okulunun da ana tezi budur. hemen her ideolojik tutumu birer saplantı olarak görür ve bilincin önündeki en büyük set olduğunu düşünürler. burada işin içine tarihsellik katmak pek de içerikle alakalı bir durum değil. keza tezler deneysel bilgiyle değil özgür bilinçle ortaya atıldığından herhangi bir varlık iddiası da yoktur. eleştirel kuramın bir ideoloji olarak varolması önce kendisiyle çelişmesi değil midir zaten.
keza bu okullar kültür endüstrisini, aydınlanmanın diyalektiğini, müzikoloji ve sosyolojik açıdan marksizmin eksik kaldığı noktalarda aşmış bir boyutta seyretmektedir.
eleştirel kuram önce kendini reddetmekle başlar.
Beğenmedim. Bazı kısımlarını anlamadım da. Çevirisi iyi değil. Mesela "bilit" diye kelime mi olur? Oraya kanıt/delil yazmak varken. Veya bir başka örnek: İmlemek. Vallahi gülesim geliyor. Öztürkçecilik uğruna, Türkçe'nin içinden geçen absürd bir zihniyet var. Kaldı ki, üretilen kavram bir şeye benzese yani. Dil, sosyal mühendisliğe
Sosyolojiye Giriş ya da Temel Sosyoloji ders kitabı niteliğinde değerlendirilebilecek bir kitap. Çevirisi gayet güzeldi.
Yazar kitabı 6 bölüm üzerinde ele almış. 1-Toplumbilimin alanı ve yöntemleri 2- Nüfus ve Toplumsal Gruplanmalar 3- Toplumsal Kurumlar 4-Davranış Düzenlenmesi 5- Toplumsal Değişim 6- Uygulamalı Toplumbilim
Yazar her kısmı alt başlıkları ile ele almış, anlaşılır bir şekilde işlemiş. Çalışmasında örnekleri Hindistan üzerinden ele almış. Sosyolojiye ilgi duyanların keyifle okuyabileceği bir kitap.
ToplumbilimTom Bottomore · Der Yayınları · 09 okunma