Daha önce de yazmıştım, insanlığa yakışmaz işler yapan uluslar sonuna dek yaşamlarını götüremez, tutsak olurlar, ya da ortadan silinirler. Ya da yeryüzünde onurları beş paralık olur, insandan, ulustan sayılmazlar. Öyleyse, denecek, Hitlerden sonra Almanya yakayı nasıl kurtardı bütün bunlardan? Üstelik de bir Almanya ki Almanya derim sana. Almanya bütün acısı, belasıyla Hitler’i ödedi. Daha da ödüyor. Almanya kendi yaptığı zulmün, kötülüklerin üstüne bütün uluslardan önce yürüdü. Almanya bütün uluslardan önce, yaraladığı insanlığın yarasını herkesten önce sarmaya çabaladı. Bir örnek vereceğim. Heinrich Böll adında bir Alman yazarı vardı. Yazarlık yeteneği orta bir yazardı. Bu yazara Nobel verdiler. Neden verdiler bu orta halli yazara Nobeli? Çünkü bu yazar Hitler’in insanlığa yaptıklarını yazıyordu. Bütün insanlardan önce, daha hışımla Hitler alçaklığının üstüne yürüyordu. Böll’ün savaşı, insanlığın, insan olmanın savaşıydı. Almanya, büyük bir bağnazlıkla Nazilere karşı canını dişine takmış daha dövüşüyor. Amaç, bir tek Nazi kalmayıncaya kadardır. Almanya eğer ayakta kalmışsa, kalıyorsa, bütün öteki uluslardan daha çok, Nazizmin üstüne bütün hışmıyla yürümesindendir. Alman ulusu Nazizmin üstüne kanat gerseydi, ya da bu korkunç davranışları yutsaydı, Alman ulusu ortadan, her şeye karşı silinirdi. Zulüm payidar olmaz, bir kadim sözdür ki, gerçekliğini tarih ispatlamıştır