Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Genç Bir Doktorun Anıları
Rusya'nın karışık olduğu devrim döneminde yeni mezun bir doktorun uzak bir kasabaya tayin olması sonrası; burada mecbur kalarak bir cesaretle yaptığı müdahaleler, korktuğu ters doğumu yaptırması ve daha nicesi...
Birkaç meslektaşının başına gelenleri de içeren bu kitabı Dr. Bulgakov'un eşsiz üslubuyla okuyoruz.
Ben de bir doktor adayı olduğum için merakla başladığım bir kitap oldu. Çok da sevdim. Ayrıca Bulgakov'un anlatımını da seviyorum. Böyle buhranlı dönemlerde kitap yazabilmelerini de takdire şayan buluyorum.
arkadaşlar okuyun okutturun
Kitabı bir süre önce almıştım ama okumaya vaktim olmamıştı ilk okumaya başladığım an kitap hemen akmaya başladı benim için sanırım ki 3 yada 4 gün içerisinde bitirdim heyecandan bir sayfa daha diye diye geceleri geç uyudum kitabın konusu insanı asla sıkmıyor ve konularda olması gerektiği gibi oluyor ayrıca ejderhası olan binizilerin güçleri var ve
Merhaba sevgili okur,
Uzun zamandır okuma listemde olan Eşekli Kütüphaneci, hediye edilince hemen okumak istedim; zira kitabı hediye eden kişinin pek sabırlı biri olduğu söylenemez. Tüm sene ‘yavaşla’ dememe rağmen bu konuda başarılı olamadım ve artık kabullendim. Bazı insanlar yavaşlayamıyor efenim. İşin ilginç tarafı onu şimdiden özledim, o
SİYAH GÖZYAŞI
Herkese Merhabalar...
Sizlere harika bir kitap ile geldim.
Aslında nasılsın toparlasam nasıl bir yol izleyip yorum yapsam demeden de edemedim.
Ama sonunda dedim ki en iyisi karakter üzerinden gideyim ben böyle daha iyi olur.
Zira kitabımız bolca karakterli ve konular da bunun üzerinden gidiyor ki bu ayrıntıya bayıldım.
Siyah Gözyaşı kitabı için şöyle denmiş aslında en güzel özet bu; yaşamı anlamaktan vazgeçmeyen,gösterilen dünyayla yetinmeyen ve geleceği öngörmek isteyenler için bir anahtar ,hayatın tüm zorluklarına,yanılsamalarına ve varoluşun tüm ağırlığına rağmen dimdik yürüyenler için yeni bir umut...
Mert ailesinin dayatmasından kendisine çıkış yolunu bilgisayar başında arayan bir genç
Zümrüt hayatinda ikinci bahar yaşayan kendinisini bulma yolculuğunda bir kadın
Lucifer şeytanın kendi çıkarı için sattığı oğlu...
(aslında burad insanlar için öyle nokta atışları var ki ahh şu para onun gözü kör ola diyeyim)
Hermes bir bölüm insanın insanlık üzerinde savaşını ifşa etmek için ve gelecek neslin daha ilerisini görmek için çakışan birisi.
Horus ne kadar güvenli olursa olsun fanusunda özgürlüğünü arayan Mert'in balığı.
İris ölülerden korkan mezarlıkların yakınından dahi geçmeyen ama sistem ile tetikçi olan birisi.
Mayer zenginlik ve gücün veliahtı proje çocuklardan biri ve de sistemin yöneticisi.
Ali ile Ayşe ,Ali köyünden uzaklara giderken (ki zaten hiç oraya ait olmadığını düşünüyor) Ayşe dönüp dolaşıp köyüne gelen öğretmen olan ve de imkansız aşkın girdabına kapılan oluyor.
Her karakter ile siz de farklı dünyalara ve duygulara kapılıp kitabın sonuna nasıl geldiniz anlamayacaksınız...
Ayşegül Çiçekoğlu / Ben Sonnur Ben Saime
Her yeni çıkan kitabında “kesinlikle favorim bu oldu” dediğim, bütün hikayelerini severek okuduğum ve sahiplendiğim karakterleriyle çok sevdiğim bir kalemi var yazarın. Aile temasını ve ikili ilişkileri çok güzel yansıtıyor. Sizi toz pembe hayallere çektiği gibi gerçeklerin acımasızlığıyla da buluşturuyor.
Kitabın ilk dört bölümü, şu zamirlerle adlandırılmıştır: Sen, o adam, ben, o kadın. Böylece şairin "ben"i, dört seste tecelli etmektedir. Bu ise şiirleri hem çoksesli hale getirmekte hem de şiirsel söyleyişe muazzam bir hareket alanı vermektedir. Aynı zamanda şairin sesinin, benliğinin birçok seste ve benlikte par çalanmışlığını da göstermektedir.
İçerik açısından baktığımızda ise şairin insan hayatında gün lük, sıradan temalara yöneldiğini görmekteyiz. Şiirlere öznel ve lirik bir ses, derin bir hümanizm hakimdir. Bunun için diyalog, iç monolog, öyküleme, metinlerarasılık gibi birçok teknikten yararlanmıştır.
Mahmud Derviş'in bu kitabının hem içerik hem de biçim açısından Arap şiirinde düzyazıya yaslanan ama geleneksel ritim unsurlarından da ödün vermeyen yeni bir şiir anlayışını temsil ettiğini söyleyebiliriz.
