Matt Haig kaleminden yine şahane bir eser .Yazarı ilk defa "Gece Yarısı Kütüphanesi"kitabı ile tanımıştım.Kitaplarını ilk defa okuduğumda biraz tereddütlerim vardı,yeni bir yazar ve okuma tarzımın dışında eserler olduğu için beğenmeyeceğimi düşünmüştüm.Ama yazarın kitaplarını okudukça olayları anlatış tarzı,kendine has kalemi benim diğer eserlerini de okumaya yönlendirdi .İlk kitabından sonra "Zamanı Durdurmanın Yolları"kitabı ve şimdi de beni çok etkileyen "İnsanlar "kitabını okudum.Bu kitapta :İnsan olmanın ya da başka bir deyişle insanlar gibi davranmanın zorluğuna, matematiğin -beni en çok etkileyen yer- tüm evrendeki önemine ve hayatta değer verdiğimiz şeyleri sorgulamaya iten eşsiz bir eser .Kitapta kısaca :Başka bir gezegenden dünyaya çözülmesi zor ve tüm evren için önemli olan bir matematik denklemini çözen bir profesörün denklemini dünyadan silmeye gelen birinin, profesörün şekline bürünerek insanları tanımaya başlaması anlatılmaktadır .İnsanları tanıdıkça şiiri , matematiği,tarihi , en önemlisi sevmeyi ve sevilmeyi keşfeden kahramanımız kendi gezegeninden vazgeçip dünya ile bağ kurmaya başlamıştır.Kitapta beni en çok etkileyen olaylardan biri de yazarın kitabın sonunda aslında bu kitabın çok kötü olduğu bir dönemde onu ayağa kaldırıp ,yeniden iyi hissettirdiğini belirtmesi oldu .Yani kitap yazarından izlerde taşıyor desek yanlış olmaz .
