[İstitrat: Akif Balıkesir’i çok severdi. Hastalıktan kurtulmuş olsaydı Balıkesir’de yerleşecekti, hayatının son günlerini bile hep bu emelle yaşadı. Ankara’da idik, memleketimizin Yunanlılar tarafından işgali sene-i devriyesine müsadif bir günde (Yeni Gün) gazetesine yazılacak meftur bir yazıyı karalamakla meşgul idik. Akif te şu kıtayı yazıp bize verdi; O yeşil toprağın ey yüzler ağartan (karesi). Şimdi binlerce şehidin kanayan makberesi. Sana hasret kalan evladın için dünyada Varsa kahrolmadan aram edecek yer neresi? Hani gök kubbenin altında görülmüş mu eşin? Dağların bağ, hele vadilerin altın deresi! Ey benim her taşı bir mabedi iman yurdum, Seni er geç bana mutlak verecek mabudum!
Hüseyin Haydar - Krala öğütler
Ebedi, ezeli halka, hakikate sadakatle oku! Dokunma Kral, uğraşma şairlerle, öğüdümü iyi dinle, Bırak elleme, neftli çıraya çakma, ateşle oynama. “Ateş olsa cürümü kadar yer yakar” deme Kral,
Reklam
·
Puan vermedi
Rüsumat
Sene 1920.. Yer; Ordu Anadolu insanı peşpeşe savaşlardan geçmiş, yorgun, hayatlar alt üst olmuş. Ülke İngiliz ve Fransız işgali altında.Halk ekmek kasnma derdinde ne iş bulursa yapakta.. Ve burada Hamdi ile Celal'le tanışıyoruz. Hadi ağır başlı, aklı başında bir genç.. Celal ise bıçkın, korkusuz, güçlü bir genç Lakabı da Vonalı Celal ..Çocukuktan beri hiç ayrılmamışlar.. Celal Binbaşı Ali Rıza Bey'in ela gözlü kızı Sündüs'e aşıktı.. Tek istediği onunla evlenebilmekti. Ekmek parası kazanmak için balıkçı teknesi olan Dursun kaptanın yenıda ile başladı iki kafadar. Ama Dursun Kaptan, Mustafa Kemal'in üstün Siyasi zekası sayesinda yardım için ikna ettiği Sovyetler'den muhimmat nakleden vatan sever bir ekibin içindeydi.. Mühmmatlar gizlice Karadeniz yoluyla bir gemiyle getirilecekti.. Bu gemi RÜSUMAT'tı.. **İşte bu gemi, Karadeniz'in dibi gibi görünmeyen karanlık sularında bir efsaneye dönüşecekti.. Bizim iki bıçkın delijanlı bir gece gelen Rüdumat ile kendilerini bu ekibin içinde bulurlar. Ancak bu iş çok tehlikeler barındırıyordu. Çünkü hem ilgalcilere yancılık yapankar vardı hem de her yer işgalcilerin gözetimindeydi.. Sonra neler mi olur ?? Celal'i ve Hamdi'yi neler bekliyordu? Rüsumat ve ekibi başarılı olabilecek miydi?
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Rüsumat
RüsumatMehmet Uluğtürkan · İnkılap Yayınevi · 202353 okunma
Kurtuluş Savaşı'ndaki yenilgiyi hazmedemeyen işgalci devletler, savaş meydanında elde edemedikleri başarıyı, halkı, özellikle dini hislerini istismar ederek birbirlerine düşman etmeğe uğraşılır ve bu yüzden de çeşitli devletlerin ajanları âdeta Istanbul'da cirit atıyordu. İşgal sırasında şımaran, düşmanlarımızla ortaklaşa çalışan Rum ve
Sayfa 18 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Nisan 1919 tarihinde İtalyanlar Antalya'ya çıktılar. Mayıs'ın ilk günlerinde Mears İzmir'de idi, hiç kimsenin yakında bir işgal havası içinde olmadığı konusunda bizi inandırıyor. Acele bir iş olduğunu düşünmek durumundayız. Toynbee ne güzel söylüyor, büyük hırsızı, hırsızlık ortaklarının payından çalan olarak, tarif ediyor. Lloyd
Qasımlı istehza ilə gülümsədi: - Mən siyasətçi deyiləm, xəfiyyəyəm. Cinayət axtarışı ilə məşğul oluram. Həm də kim tərəfindən törədilməsi məlum olmayan gizli cinayətlərin axtarışı ilə. Və özün də bilirsən ki, bundan zövq alıram, çox vaxt. Amma ermənilərin Azərbaycanda törətdiyi cinayətlər hamısı dünyanın gözü qabağındadır. Torpaqların zorakılıqla işğalı, insanların vəhşicəsinə qırılması, evlərin, meşələrin yandırılması... Saymaqla qurtarmaq olmaz bunları. Bunlar gizli cinayətlər deyil. Bütün dünya bilir ki, bu cinayətlər olub və onu da bilirlər ki, kimlər tərəfindən edilib. Amma qiymət verən yoxdu buna. Bax, bunu anlaya bilmirəm. Elə hey nəyisə araşdırırlar, sanki təhqiqat aparırlar. Nəyi araşdırırlar, görəsən? Cinayətkarı axtarırlar? Allaha and olsun, gülməlidir! - Siqaretini yerə atıb hirslə tapdaladı.
Reklam
677 öğeden 551 ile 560 arasındakiler gösteriliyor.