Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
_Gazeller_ _Keşke uyuyabilseydim de, rüyada yüzünü gösterseydin. _Ey bütün maddî varlığından kurtulup, sadece baştan ayağa nür olan azîz varlık, yıldızlar bile seni görüp kendilerinden utanıyorlar. Senin cevherin kuyumcuda müşterilerce pek beğenildi. Yani asaletine, rühî güzelliğine, Hakk aşıkları hayran oldular. _Avareliği, bir bir şerbet gibi
... bakışlarıma hayli yabancı yüzler üstlerinde yıldızların gözyaşlarıyla evler zindanın dehşeti ve zincir halkalarının parıltısı biricik Tanrı'nın Lutfu ise yalnızca hikâyeler toprağın soğuk bağrı ve mezar lekeleri eller boş ve gökyüzünün kapısı uzak her selam vedanın karanlık gölgesi güneşin sarılığı, ateşli bir hastalık...
Reklam
Bir hocam anlatmıştı... Gökyüzündeki yıldızların ışığı bize yoklar sonra ulaşırmış. Yani gökyüzüne bakıyoruz, bir yıldız parlıyor ama o yıldızın parıltısı belki iki yıllık, belki on yıllık, belkide daha eski... Hatta o yıldız çoktan sönmüş bile olabilir... Umarım hayatta hiçbir şeye bu kadar geç kalmazsın Metin, senin ne güzel parlıyor dediğin o yıldız çoktan sönmüş olabilir
Sayfa 172 - indigoKitabı okudu
Gördüğüm o gökteki yıldızların verdiği şekil sanki Tanrı’nın kalbimizde oynanan büyük sahne oyunları için yarattığı bir dekordu. Kalbimiz buz kestiğinde ve dramımız bittiğinde bu sahne süsleri artık hiçbir işe yaramıyorlardı. Orkidelere ve gezegenlere, kutuplardaki sonsuz buzlara, okyanusta bulunan mercanlara ancak sevdiğin birinin varlığı değer kazandırabilirdi ve böyle biri yanımızda ya da düşüncelerimizde olmadığında, gözlerimizi göğe dikerek “Şimdi belki onun güzel gözlerinde de aynı yıldızın parıltısı var!” diyemediğimizde, bütün bu Evren’in sadece değersiz bir döküntüden, eskidikleri için dama atılmış çocuk oyuncaklarından ve sadece boncuklarla işlenmiş bir şapkadan (bu aklıma aniden geldi) ibaret olduğunu düşünüyorsunuz.
Sayfa 177 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Denize girmek, güneşlenmek, büyük lunaparklar. Sessizlik ama kör olduğun, sağır kaldığın bir sessizlik değil. Tatlı bir sessizlik. İnsanın ruhunu okşayan bir sessizlik. Gün doğumu. Gün batımı. Karanlığın ürkütücülüğü değil, yıldızların parıltısı. Sonu gelmeyen yollar. Bir sonraki durakta inmek zorunda kalmadığın trenler!
"Bir hocam anlatmıştı... Gökyüzündeki yıldızların ışığı bize yıllar sonra ulaşırmış. Yani gökyüzüne bakıyoruz, bir yıldız parlıyor ama o yıldızın parıltısı belki iki yıllık, belki on yıllık, belki daha da eski... Hatta o yıldız çoktan sönmüş bile olabilir... Umarım hayatta hiçbir şeye bu kadar geç kalmazsın Merih, senin ne güzel parlıyor dediğin o yıldız çoktan sönmüş olabilir... -Eylül
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Ve seziyorum ki...
"Çocuğu artık tekin olmayan bu yollarda kime, nereye bırakabiliriz? Oysa gökyüzüne baktıkça içimin bütün keder tortuları dağılır gibi oluyor, yıldızların parıltısı içimdeki karanlıkları arıtıyordu. Sıkıldıkça,daraldıkça,umutsuz kaldıkça neden göğe bakarız,neden yerlerden değil de göklerden yardım dileriz,şimdi anlıyorum. Ve seziyorum ki Yaratan yüksek bir yerdedir,umut da öyle..."
Sayfa 18 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Ayın ve yıldızların ışığı yeter miydi kırık kalplerin acısını örtmeye??
Güneş, yüzünü görmüştü de utanmıştı. Gök, gönül gibi yarılmıştı. Parçalanmıştı. Onun parıltısı vurmuştu da suyla toprak, ateşten de fazla aydın olmuştu. Göster dedim merdiveni; göster de göklere ağayım. Dedi ki: Merdiven senin başındır, başını al ayaklar altına. Ayağını başının üstüne koydun mu yıldızların üstüne ayak basarsın. Hevâ ve hevesini yendin mi ayağını havaya atarsın, hadi gel. Göklerde, havalarda yüzlerce yol belirir sana, her seher çağı dua gibi göklere ağarsın.
Sen güzel ve solgunsun Arp telinde çalınan Eski bir opera ezgisi gibi; Ya da benzersin güneş taşan On sekizinci yüzyıl boudoirin ipeklerine. Gözlerinde için için yanar Son anlarını yaşayan düşmüş güller Ve ruhunun güzel kokusu, Belırsizdir ve üzerine yayılır, Kapalı baharat kavanozlarının keskin kokusuyla birlikte Senin ara tonların bana zevk verir Ve deliririm sürekli bakarak Senin uyumlu renklerine. Benim gücüm, ayaklarına saçtığım Yeni basılmış penidir. Onu tozdan topla, Belki de parıltısı seni eğlendirebilir.
97 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.