Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
120 syf.
·
Puan vermedi
·
35 günde okudu
Symposion ve Eros
Uzun bir inceleme yazmaya niyetim yoktu fakat sanırım yine uzatacağım. (Kendim için notlar) Önce şunu söylemem gerekir ki: Platon’un diyaloglar içinde hocası Sokrates’i böylesine bilge ve saygın biri olarak tasvir edip onurlandırması, bu diyaloglar içinde kendi adını hiç geçirmemesi beni etkiliyor. Kitabın Yunanca adı Symposion, dilimizdeki
Şölen - Dostluk
Şölen - DostlukPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,040 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 saatte okudu
Bir Edebi Saplantının Öyküsü
''Jacques, bu mobilyaları kendi iradesi dışında sürüklendikleri sefil sondan bir rehine kurtarır gibi kurtardığına inanmaktadır; kaderin onu asla kaçamayacağı bir ödevle görevlendirdiğini hissetmektedir; içinde kimsenin yaşamadığı odaya bir göz attığında yatağın, yazı masasının, kitaplığın, o kişisel eşyaların bir ölünün yadigârlarını
Proust'un Paltosu
Proust'un PaltosuLorenza Foschini · Kırmızı Kedi Yayınları · 201268 okunma
Reklam
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Çukur
Modern Kore edebiyatından Çukur! Biraz farklı kültürlerin edebiyatını tanımak hevesiyle önce Japon edebiyatına sardım. Haruki Murakami, Osamu Daza falan derken oradan Arap edebiyatına atladım. Necip Mahfuz, Nizâr Kabbani filan... Sıra geldi Kore edebiyatına. Aradığımı buldum mu, tartışılır. Adının hiç de önemli olmadığı bu çekik gözlü
320 syf.
8/10 puan verdi
Spoiler vermeden duramayacağım bir incelemedir ona göre okuyunuz. Yazardan okuduğum, bugün elime ulaşan ve az önce bitirdiğim içimde buruk bir his bırakan kitap, neden böyle oldu diye yazarla iç hesaplaşmam bitmeyecek evet duygularım henüz taze. Öncelikle romana pozitif bir önyargıyla başladığımı belirteyim, farklı zamanlarda farklı bookstagram hesaplarında karşıma çıktı ve hep güzel şekilde bahsedilmişti, yazarı hiç okumadığım ve Türk yazarları okumak konusunda eksik hissettiğim için almak istedim. Naçizane yorumum olumsuz bir yere evrilsin istemem kurgu kesinlikle çok güzel farketmeden sürükleniyorsunuz dil güzel kullanılmış ve yazarın zengin bir zihinden de beslendiğini hemen anlıyorsunuz atlamadan geçemeyeceğim dil kullanımında bana biraz Murat Menteş'i de anımsattı hatta -ki kendisini de çok sevdiğimden olabildiğince pozitiftim kitaba karşı. Ama, bir ama olacaktı tabii ki. Böyle güzel bir kurgunun mutsuz bitmesi Adaletin ölmesi çok yersiz geldi. Çok öznel bir yorum dikkate değer de değil belki ama mutsuz son kurgunun okur hafızasında kalıcı olması için kolaya kaçılmış son hissini yaratıyor bende -ki yine bu romanda buna hiç, hiç ihtiyaç yokmuş. Bir miktar üzüldüm yine de hakkını yemek istemiyorum okuyun, okutturun efenim çünkü belki bir yerlerde yamuk serçeparmağınızın önünde fotoğraf çektirmek isteyecek kadar aşık kıvırcık saçlı bir delinin olabileceği mucizesine siz de inanmak istersiniz.
Dokunmadan
DokunmadanNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20175,7bin okunma
Reklam
Darmadağın
Hava tüm gün 40 dereceden fazlaydı. İçimden "bu Mersin sıcağı da temmuz ayında daha fena oluyor" derken birden kapı çaldı. Oysa kimseyi beklemiyordum. Kapıyı açtığımdaysa karşımda birisini beklerken bir zarf görmüştüm. Pembe bir zarf. Merakla içini açıp okumaya koyuldum. 3 sayfa mektup vardı içinde. Özensiz bir el yazısı, yanlış imla
92 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
“Hani bu ayın apartman kitabı?” diyenler; işte nisan ayının apartman kitabı Kozmonot Apartmanı.Üstelik çok da ilginç bir davet düzenleniyor bu apartmanda. Kozmonot apartmanı 13 numarada oturan Zeki Bey düzenliyor daveti. Siz de davetlisiniz ama şunu söyleyeyim davet edildiğinize pişman olma ihtimaliniz yüksek. Yine apartman kitaplarının peşine
Kozmonot Apartmanı'nda İlginç Bir Davet
Kozmonot Apartmanı'nda İlginç Bir Davetİdil Gürsel Himmetoğlu · Metinlerarası Kitap · 202314 okunma
zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar
Ne hesabını veremeyeceğim bir günüm oldu ne de vicdanımı lekeleyen bir geçmişim.... Ne hissettiysem onu söyledim, onu yaşadım. Yaşadığım bir tek andan bile pişmanlık duymadım. Asla keşkelerim olmadı. Hiçbir zaman kendimle vicdan mahkemesi yapmak zorunda kalmadım. Karşıma bazen gerçek yüzler, bazen sahteler çıktı ama olsun ben yine sadece hislerimle yaşadım. Asla sevmediğim birine seni seviyorum demedim, ya da asla birini severken karşılığını beklemedim. Dostluğuma değer biçmedim, sevgime ise hiçbir zaman sınır çizmedim. Sevdiysem sonuna kadar gittim,bitirdiysem öldürse de hasreti geriye dönmedim. Bazen çok kırıldım, bazen belki de kırdım. Ama hata insana mahsustur dedim. Affettim, af diledim. Kimileri birden fazla kırdılar kalbimi ama ben onları yine de affettim. Onlar belki beni saflıkla yargıladılar.Belki de içten içe sinsice güldüler. Ama asıl unuttukları şuydu. Ben aldanmadım. Aldanan her zaman kendileri oldular ama bunu anlayamadılar. Bir insan kaybının ne olduğu bilemedikleri için... Kaybetmek onlar için bir alışkanlık haline geldiği için... Oysa ben hiç insan kaybetmedim. Sadece zamanı geldiğinde vazgeçmeyi bildim o kadar.
Can Yücel
Can Yücel
1- Turancı falan olmadım. Sâdece karşıma çıktı merak ettim, hattâ daha bu sabah sevdiğim bir sosyalist arkadaşıma “hem turancı hem sosyalist olunuyor mu ya :)” diye aynen bu cümleyle sordum, gülüştük falan. 2- Madem bu bir sorundu, çekip gidip arkamdan dedikodumu yapacağına bahsettiğin samimiyete dayanarak keşke vay sen niye bunları okuyorsun diye yüzüme söyleseydin, çok daha yakışırdı. 3- Daha önce de iznimi almadan paylaştığım bir şeyi yine başka yerde anlatmıştın, bu da dedikodu sayılır ve çok çirkin bir şeydir. Daha çok madde var da işte, senin canın sağ olsun. Uğurlar olsun.
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
·
122 günde okudu
Bu kitap bilhassa sosyal medyada tavsiye olarak o kadar sık çıktı ki karşıma, kişisel gelişim kitaplarına olan ön yargımı bir kenara bırakıp okumaya karar verdim en nihayetinde. "Bu Da Geçecek" denmesine en çok ihtiyaç duyduğum zamanlarda bu kitabın bana herhangi bir katkısı oldu mu, uzun vadede olacak mı bilmiyorum. Kitap bir terapistin
Bu da Geçecek
Bu da GeçecekJulia Samuel · Eksik Parça Yayınevi · 2022251 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
Beyaz zambaklar ülkesinde üzerine
Uzun zamandır fikir, düşünce, kişisel gelişim, tarih, siyaset gibi alanlarda yazılmış kitapları okumuyordum, zihnim bir karmaşa, aklım ve kalbim ise güvensizlik duygularıyla doluydu... Roman okuyor, hayali kahramanların, kurgulanmış hayatlarıyla dolduruyorum belleğimi... Hayal kuruyorum, arzu ediyorum, düşlüyorum... Kısa sürüyor ama böylesi daha
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Koridor Yayıncılık · 201799,4bin okunma
Yine karşıma çıktı diye düşündü Breuer, yine o "ifrit ama". Kendini yumruklayası geldi. Bütün hayatı boyunca "ama" pozisyonu almıştı, şimdi Freud'la, kısa bir süre önce de Nietzsche'yle aynı durumu yaşamıştı ve her ikisinde de içten içe onların haklı olduğunu düşünmüştü.
Sayfa 123Kitabı okudu
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Okurken aldığım notlar:
Clarke'ın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı okurken ara ara notlar almışım, onları paylaşacağım sizlerle. Bölüm bölüm notlarım: Birinci Kısım: Eski Çağlarda Bir Gece En beğendiğim bölümdü. İlk insanların zamanında geçen bir dizi olaydan bahsediyor ve bana "Adem'den Önce, Jack London" izlenimi verdi. İkinci Kısım: T.M.A.-1 Artık farklı bir gelecekteyiz. Birinci bölümle tek bağlantısı iki dönemde de aynı kristalin(bir çeşit makine) görülmüş olması. Olayı nasıl bağlayacaklarını merak ediyorum. Üçüncü Kısım: Gezegenler Arasında Bu bölümde de yeni karakterler çıktı karşıma. Her bölüm başka dünya gibi. Çok akıcı değildi. Dördüncü Kısım: Sonu Olmayan Boşluk Başta yine 3. bölümün sıkıcılığı hakimdi ama bölümün ortasından itibaren kitap çok akıcı bir hale büründü. Bölüm olayların birbirine bağlanmasıyla bitti. Bundan sonraki bölümde aksiyon olacağı açık. Bundan sonraki bölümler için not almamışım çünkü o kadar akıcıydı ki kendimi kaybedip sadece okumaya odaklandım. Kitabın sonu müthiş bitti. Gezegenlerle ilgili biraz bilgi edinebileceğiniz, güzel bir bilim kurgu. Benim çok sevdiklerimden. Kırdığım puan bazen sıkıldığımdan.
2001: Bir Uzay Destanı
2001: Bir Uzay DestanıArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20161,314 okunma
1.292 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.