"Doğru söylüyor galiba."
Vara yoğa huysuzlanan ne nemrut kocalar var etrafımızda. Gelsin dayaklar, gitsin kadın cinayetleri!
Sayfa 89 - Doğan Kitap (e-kitap)Kitabı okudu
Yoga beden ve zihin arasında uyum gerektirir. Bu nedenle kişi dünyaya güç, haz ve dinginlikle göğüs gerebilir. Bu disiplinler gençlik iksiri gibi övülmekte ve bilim de bu iddiayı desteklemektedir.
Sayfa 130Kitabı okudu
Yaşayamadığımız hayatlanın yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmay dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok kolay.
Sayfa 271Kitabı okudu
“Vara yoğa incitme kalbini; mutlu olmaya bak
Çünkü her olgunluğun sonunda nasıl olsa
yokluk vardır.”
Hafız-ı Şirazi
"İyi düşün, iyi hisset"(!)
Birçok felsefe teorisinde, günümüzde sadece bireyin düşünme şekli mevcut zorlukların sorumlusu olarak görülür. Bu bakış açısı, ilişkilerdeki zorluklara da yansıtılır. İlişkilerde zorluklar yaşayan insanların aşırı karmaşık düşündükleri ve böylelikle güçlüklerini kendileri ürettikleri varsayılır. Tabii arada bazı bağlantılar var, ancak bu basitleştirme, mutluluk formülünü yalnızca bireysel düşünme şekline indirgemek, zorlukları kişinin kendisi tarafından üretilen şeyler olarak tanımlayarak travma yaşamış, çocukluktan gelen yükler taşıyan, SOSYAL OLARAK DEZAVANTAJLI ORTAMLARDAN GELEN İNSANLARI HOR GÖREN UTANMAZCA BİR BASİTLEŞTİRMEDİR. Pozitif düşünmenin görünüşte sınırsız imkanların önünü açtığı bir dünyada, zorluklar yaşayan bir insan beceriksiz ve başarısız olarak sınıflandırılır. Britanyalı internet blogçusu Laurie Pennie yeni bir wellness (zindelik) ideolojisinin varlığını tespit eder ve bunu şöyle dile getirir: "Pozitif düşün, sebze suları iç, yoga yap, gezegende yangın varmış aldırma. Kendini kötü hissedersen sorun sensin. Bu zindelik ideolojisi zararlı olabilir mi? EVET." (...) "HAYATIN FAKİRLİK VE ÖNYARGILARA KARŞI SÜREKLİ BİR MÜCADELE OLDUĞU İÇİN KENDİNİ BERBAT VEYA KIZGIN HİSSEDİYORSAN, O ZAMAN SORUN SENDEDİR. DELİ YA DA BOZUK OLAN TOPLUM DEĞİLDİR. SENSİN DELİ YA DA BOZUK OLAN!"
Sayfa 100
Ayrım yapan kişi, her şeyin değişiklik, korku, geçmiş
deneyimler ve var olan üç nitelikle zihnin beş değişikliği
arasında meydana gelen anlaşmazlıklar nedeniyle insanı
mutsuzluğa götürdüğünün farkına varır.
Gerçek olanın ispat edilmeye ihtiyacı yoktur. Gerçek olanın 'canlı' olamaya, olmaya ihtiyacı yoktur.
Sayfa 212Kitabı okudu
Ne yaparsan yap , yapmadan önce gözlerini kapat , sessiz kal ve içine gir. Tarafsız ol , bağlarından kop ; böylece bir seyirci gibi , önyargısız bakabilirsin - sanki olaya dahil değilmişsin , sadece bir tanıkmışsın gibi. Sonra harekete geç !
Sayfa 69Kitabı okudu
Atman, evreni kaplayan fakat kendisi kaplanmayan şeydir; her şeyin aydınlanmasına neden olan ama her şeyin kendisinin aydınlanmasına neden olamayacağı...
Tek Gerçekliğin doğası kişinin kendi berrak ruhsal algısıyla bilinmelidir; o bir pandit (bilge adam) aracılığıyla
anlaşılamaz. Benzer bir şekilde Ay’ın şekli ancak kişinin kendi gözleri
Sayfa 16Kitabı okudu
