Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayat hep bu kadar zor mu , yoksa sadece çocukken mi böyle ?
Başkaları nasıl delirmiyor?Ya da herkes delirmiş de bir tek ben mi hastaneye düşmüşüm? Yoksa sinir hastalığı bulaşıcı bir şey mi ?Hem öyle mikrop almakla değil bir insanın umutsuzluğunu derinden algılamakla geçen, hassas insanlara mahsus bir şey olabilir mi? Keşke mutluluk da bulaşıcı olsaydı.Öyle olduğunu söylüyorlar ama yalan! Mutlu insana tahammülü yok mutsuzların.
Reklam
Hastalık mı suçu doğuruyordu, yoksa suç mu kendi yapısına uygun, hastalığa benzer bir şeyleri geliştiriyordu?
Denetim odaklı korku kültürü ve gelişim odaklı değerler kültürü. ... Dış tanıklığa önem veren kültür korku temelli. Şayet kontrol eden korkulacak kimse yoksa kişi istediğini yapabileceğini düşünür. Kimse görmüyor ki! Mesela sınıfta başlarında bir öğretmen yoksa istediği gibi kopya çekebileceğini düşünür. İç tanıklığa önem veren kültür de ise bir işi yaparken kişi önce kendi özüne, vicdanına hesap verir. Sınavda öğrencinin başına gözetmen dikmeye gerek yoktur. En önemli denetimci içindeki vicdanıdır. İki kültür arasındaki en temel ayrım budur.
Hayır demek sizi özgürleştirir. Kendiniz için gerçekleşmesini istediğiniz her seçenek sizin kendinize layık gördüğünüz değerdir. Peki kendinize neyi layık görüyorsunuz? Çile, üzüntü, depresyon ve tutsaklığı mı yoksa özgürce yaşamayı, hayattan beklentilerinizi almayı ve mutlu olmayı mı? Kendi değerinize sahip çıkın ve onu koruyun Siz koruyamazsanız kimse bunu sizin için yapmayacaktır.
Sayfa 173Kitabı okudu
Umutsuzluğun kapımıza gelmesi için az mı bekledik Umutsuzluk mu, yoksa ince derin bir şikayet mi?
Reklam
Biri sana "yarın veya en geç ondan sonraki gün ölmüş olacaksın," dese, bunun yarın mı yoksa sonraki gün mü olacağını pek umursamazsın, en azından son derece korkak birisi değilsen. Gerçekten çok farkı var mı? Öyleyse yarın ölecek olmanın, uzun yıllar sonraki ölmekten çok farklı olmadığını kabullen.
Sayfa 39 - Türkiye iş bankasıKitabı okudu
Hem neresi bizim asıl evimiz? Geçici bir zaman için bulunduğumuz burası mı? Yoksa sonsuz bir hayatın beklediği orası mı?
Evlenmek istersen hiç kimse sana, buna hazır mısın yoksa bu sadece geçici bir heves mi, sadece kadının burnundan hoşlandığın için mi diye sormaz. Ne aptallık! Kişi sadece güzel bir burunla yaşayamaz. İki gün sonra burun unutulmuş olacak; kim kendi karısının burnuna bakar ki? Karın asla güzel gözükmez, kocan asla güzel gözükmez; bir kez alıştın mı güzellik kaybolur.
Acaba sinüsü mü yoksa kosinüsü mü daha çok seviyorum diye öyle bir açmaza düştüm ki...
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.