Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
1/10 puan verdi
Basit kurgu, basit anlatım. 478 sayfa boyunca aynı seyı tekrar tekrar anlatan, çözüme giden yol çok kısa tutulurken finalde kendi etrafında 10 tur atarak illaki ters köşe yapmaya çalışılmış bunu yaparken de türü olan gerilimden uzaklaşarak aile dramına bağlayan kötü bir kitap. Tavsiye eder miyim ? Etmem
Sırlar Uçurumu
Sırlar UçurumuAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 20191,448 okunma
565 syf.
·
Puan vermedi
Özgürlüğe giden uzun yol...bir kürek mahkumun anlatısı ve yaşadıkları...güzeldir konusu fakat biraz daha kısa anlatılabilirdi yer yer sıkıcı olabiliyor
Kelebek
KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 20195,3bin okunma
Reklam
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu komada sevenlerine duyurulur Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu bakım evinde son gün taburcu edilmeden bir gün önce beslenme tüpünün içindeki gıdaların akciğerlerine dolması ve zannerdersek geç farkedilmesi üzerine komaya girdi. Solunum cihazına bağlı yaşatılıyor. elini ayağını oynatabiliyor, söylediklerimizi de anladığını
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Hayat kısa, yol uzun; takâtın sonundayız Ömür dediğin ağacın, kuruyan dalındayız... İnsanoğlu hayatta, sarhoş yaşıyor sarhoş! Varamazsın menzile, istersen dört nala koş Artık iş işten geçti, ne yapsan ne etsen boş... (Kamil Alkan)
Reklam
İki yol vardır; uzun olanı kitaplardan geçer, kısa olanı sevgiden.
Yalvarış Ya Rab, bu hasrete can dayanmıyor; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Her adımda bir engel var, salmıyor.. Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Mümkün mü bu yolda maksuda ermek? Mümkün mü sılada dost yüzü görmek? Âşıka ar gelir geriye dönmek; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Çekilmez bir şelek vurdun arkama; Şaşırdım yollarda, kaldım akşama.. Umudum her zaman bakidir amma, Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Sevip sevilmemek varsa kaderde, Hangi doktor ilaç verir bu derde? Hastayım, susuzum gurbet illerde; Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun... Ey hanlar hanını halkeden Hancı! Bir yudum aşkınla doğdu bu sancı. Ey fakir ekmeği, Mü'min inancı! Zaman kısa, ben yorgunum, yol uzun...
Alper Canıgüz
Karlar Kraliçesi, işi gücü hainlik ve fesatlık olan Laponyalı bir cadıymış. Sözü geçen pis karı öyle bir ayna yaptırmış ki, bu aynaya yansıyan tüm görüntüler güzelliklerini yitirir, iğrenç ve kötücül şeylere dönüşürmüş; dünyayı bir kez oradan görenler anında taş kalpli, berbat insanlar oluverirlermiş. Karlar Kraliçesi’nin çömezleri, dalgayı
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.