Flaubert'ın Saf Bir Yürek adlı kısa öyküsünü yorumlamaya geldim. Biz yazarı Madame Bovary kitabıyla tanıyoruz. Ve hala Madame Bovary'i kitabını okumuş değilim.
Flaubert öykünün önsözünde; "Saf Bir Yürek öyküsü sıradan bir yaşamın bağlandığına, çoşkudan uzak bir biçimde bağlanan, taze, ekmek gibi yumuşak, dindar ve yoksul bir kadının öyküsüdür." diyerek giriş yapıyor.
Öykünün baş kahramanı Felicite, hayatı boyunca mutluluğu yakalayamayan, yalnız bir kadındır. Bir gün bir adama kaptırır kalbini. Ama adam askerlik yapmamak için yaşlı ve dul bir hanımefendiyle evlenir. Bunu öğrenen Felicite, bulunduğu yeri terk eder ve 2 çocuklu bir madamın yaşadığı evde hizmetçi olarak çalışmaya başlar. Kaybettiklerinin yerine hanımına hediye gelen, Loulou adında papağanı koyar. Ona çok bağlanır. Sevdiği adamdan sonra, Loulou'yu da kaybeder. Papağandan sonra da hanımını kaybeder.
Flaubert çok yalın bir dille yazmış bu kısacık öyküyü. Bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap. Felicite'nin hüzünlü öyküsü her kalbe dokunacak cinsten.
Kitaptaki amacını şu sözlerle dile getiren Flaubert; "Duyarlı ruhları acımaya yöneltmek, ağlatmak istiyorum, çünkü bende onlardanım." diyor ve kitabın sonunda da amacına ulaşmış oluyor.
Okuyun, okutturun arkadaşlar. Kendinize iyi bakın. Neşeyle...