Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Oysa tavuk.. o bir canlıdır. Doğar, büyür, gelişir ve ölür. Bir fıtratı, bir tabiatı vardır. Bugün tavuk endüstrisi, tavuğu yetiştirmek yerine üretmektedir. Doğması, büyümesi, gelişim şekli, ömrü, beden fonksiyonları.. hepsi asıl halinden çok farklıdır. Yüksek et ve yumurta verimi için mamülleştirilen hayatlar..
İçinde evrim kokan ve bir muamma gibi gösterilmeye çalışılan "Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?" sorusunu sormak manasız. "Gerçekten tavuklar iyi muameleyi, sağlıklı yemi ve düzgün beslenmeyi hak etmiyorlar mı?" sorusu bizim için daha değerli...
Reklam
•|Arının bir mutluluğu var : Bal yapma mutluluğu... "Bal yapmanın bir karşılığı ve ödülü olsun..." gibi bir beklentisi yok... Tabiattaki bütün canlılar böyle... Tavuk yumurta, inek süt vermekten mutlu... Onu vermekle bir şeref kazanıyor, bir ferahlık hissediyorlar...
Hadi bakalımmmm. Bu paradoksun sonucu nedir acaba??
Hangisi sebep, hangisi sonuçtu? Bu, çok tartışılan yumurta-tavuk sorusudur: Acaba insan topluluklarındaki nüfus artışı mı insanları yiyecek üretimine zorladı yoksa yiyecek üretimi mi insan topluluklarında nüfus artışına yol açtı?
Köylü milletinin ikramı, acıkana yumurta, müjdeciye tavuk, şimdi elin oğlu kurbana horoz adıyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
Yumurta canlıdır. (Yemeyip, kümeste bırakırsanız, bir süre sonra içinden civciv çıkıyor! Yumurtanın kabuğunda milyonlarca küçükler delik var.Bu deliklerden yumurtanın içinde­ ki hücreler nefes alıyor. Hücreler nefes aldıkça da yumurtanın içinde ki yapı değişiyor.Bu yapı değişmesini biz yumurtanın lez­setinin kaçması,yumurtanın bozulması olarak adlandırıyoruz.) Normal oda veya mutfak sıcaklığında kalan bir yumurtanın, kümesten çıktıktan sonra ortalama 5-6 gün özelliği bozulmu­ yor. Günümüzde, soğuk zincir içinde tüketiciye ulaştırıldığın­ da yumurtanın raf ömrü (kümesten başlayarak son tüketim gününe kadar süre) 28 güne kadar uzuyor! Nasıl ki tavuk-süt, tüketiciye soğuk zincir ile ulaştırılıyor ise, yumurta da marketlerde ve bakkallarda 5-12 derece soğukluğu sağlayacak soğuk havalı vitrinlerde satışa sunuluyor artık. Bilin­sin ki: o yumurta artık ölü'dür. Keza... Yumurta öldüren bir besine dönüştürüldü: 2017 yılında Avrupa'da yumurta krizi yaşandı. Fipronil maddesi hayvanlardaki pire, bit ve keneleri yok etmek için kullanılan böcek ilacı. Bu zehirli ürünün, kümes hayvanları gibi insanların tükettiği hayvanlarda da kullanımı yasak. Peki... Ne ortaya çıktı: Hollanda, Belçika, Alman­ya, İngiltere ve Fransa' da zehirli yumurtalar tespit edildi. Dernek tavuklarda kullanmıştı "medeniyet beşiği" Avrupa! Ya Türkiye? Olur mu hiç! Biz de hep helal gıda var!
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
Yumurta
Eğer ticarî sebzelerin doğadan geldiğini düşünüyorsanız, bü yük bir sürprize hazır olmalısınız. Bu sebzeler, tohumdan küçük bir yardım almış olan, sulandırılmış birer nitrojen, fosfor ve potasyum karışımıdırlar. Ve tatları da aynen böyledir. Ticarî tavuk yumurta ları da (isterseniz onlara yumurta diyebilirsiniz), yalnızca birer sen tetik yem, kimyasal madde ve hormon karışımıdır. Bu, doğanın bir ürünü değil, yumurta şeklinde insan yapımı sentetik bir şeydir.
Sayfa 107 - Kaos
TIME dergisi 2000 yılında kapağında şu başlıkla çıktı: "Bu pirinç bir yılda bir milyon çocuğun hayatını kurtaracak." Yuh! Paranın gücüydü bu! Hepsi yalandı. Aksine: "A vitamini"; karaciğer, yumurta sarısı, tavuk eti, süt ve tere­ yağından sağlanırdı. A vitamininin öncüsü olan "beta-karoten" ise, koyu yeşil yapraklı sebzelerden, ıspanaktan, havuçtan, ka­ baktan ve mangodan alınabilirdi. Bunları söylemiyorlardı. Sanki "A vitamini" sadece pirinçte vardı! GDO'lu pirince harcanan parayla, A vitamininden zengin pek çok gıda sürdürülebilir şekilde üretilebilirdi. Yapmadılar. Çünkü amaçları açları doyurmak değildi...
KÖLELEŞEN NESİLLER...!!!
Dört tavuk, bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çalarlar.Yumurtayı kümese getirdiklerinde, diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşünürler. Zaman geçer, yumurtayı getirenler de unuturlar, onlar da bu yumurtanın büyük bir tavuğa ait olduğuna inanırlar. Günün birinde kuluçkaya yatan bir tavuğun altındaki o
Erkek olsaydık da camiiye koşsaydık cuma günü..
“Cuma günü melekler camiinin kapısında dururlar, sırasıyla ilk geleni, ikinci geleni yazarlar. İlk gelene bir deve, ondan sonra gelene bir sığır, ondan sonra gelene bir koç kurban etmiş gibi sevap yazarlar. Ondan sonra gelene bir tavuk, daha sonra gelene bir yumurta sadaka vermiş gibi sevap yazarlar. İmam hutbeye çıkınca defterlerini kapatıp hutbeyi dinlerler.” (Buhari, 929; Müslim, 850; İbn Mâce, 1092. İbn Huzeyme de Sahihinde, 3/133 benzerini rivayet etmiştir.)
Sayfa 27 - 2. Cilt
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.