Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
77 syf.
·
Puan vermedi
Gözümüz bizden bağımsız kendimizi gözetler olsa ansızın neler olurdu? Net hatırlamıyorum ama yazın başıma böyle bir şey gelmişti ;) ilki bir baygınlık-sersemlik anında. Kapı çalıyor, düşmek üzere ayağa kalkıyor, üçüncü bakışla kendimi başka bir boyuta sürüklenmiş buluyorum. Kapıya yaslanan ben değilim, biliyorum. Düşündüklerimin benle bile
Göz
GözVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2018368 okunma
"Uzun zaman seslendim, uzun zaman aradım. Bu çok güç bir şey. Belki de beni anlamıyorlar."
Reklam
"şefkat ve sevginin sadece bizim olduğunu düşündüm, ama işte... yanılmışım. Ve işte yeryüzünün son hayalperesti olarak, çukurun kıyısında, yaralı bir yarasa gibi dolanıyorum..."
Alıntı
Günaydın. İnsanı yok etmeyi beceremedi insan. Belki de bu yüzden büyük savaşlar çıkarmak yerine yeni yöntemler deniyor artık. Kimse kimseye güvenmiyor kimse kimseye acımıyor. Vicdanlar kör: Herkese şüpheyle yaklaşıyoruz ve her geçen gün yüreklerimiz kararıyor. Yuri Oleşa bir başka kitabında, "...bana göre bir dizi insani duygu imha ediliyor." diyor. O zamandan bu zamana değişen bir şey yok sevgili okur. Biz duyguları yaşatan taraftayız. Var olun.
176 syf.
·
Puan vermedi
Sovyet edebiyatının önemli eserlerinden biri olarak görülen Yuri Oleşa'nın  Kıskançlık'ı 1927 yılında " Krasnaya Nov" dergisinde yayımlanır. Yuri Oleşa, devrim sonrası yaratılmak istenen " yeni insan modelinin" geçmişle olan bağlar koparılmadan hayata geçirilmesi gerektiğini savunur. Yuri Oleşa; Kıskançlık'ta eski ve yeni düzen çatışmasını merkezine alır. Nikolay Kavalyerov ve İvan Babiçev; eski düzen temsilcisi, Andrey Babiçev ve Volodya Makarov;  yeni düzenin temsilcisi olarak sunulur. Bu karakterler üzerinden yaratıcı insan ile parazit insan arasındaki karşıtlıklar da işlenir. Kıskançlık, çok kısa ama okuması zor bir kitap oldu benim için.Olay örgüsünden koptum, zaman zaman.
Kıskançlık
KıskançlıkYuri Oleşa · Kırmızı Kedi Yayınları · 201581 okunma
Reklam
176 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yuri Oleşa 20. yüzyılın en büyük Rus romancılarından biri kabul edilmektedir. Yazdığı dönemin katı sansürcülüğüne rağmen sanatsal değeri zamanının ötesine geçmiş eserler yazdığı söylenmektedir. Hatta 'Kıskançlık' adlı bu romanı Nabokov ve Bulgakov'un yapıtlarıyla karşılaştırılmıştır. 'Kıskançlık' çoğunun anlayamayacağı bir üslupla yazılmış, ancak ustaca bir ironiye sahip, insan psikolojisinin derinlerine inerken toplumsal taşlamaya da yer veren bir eser. Okurken sıkılsam da kısa olduğu için sonuna kadar dayandım. Sonuçta dayatılan sistemlere karşı bir başkaldırı unsuru işlendiği için dikkate değerdi. Zaten yazarımız Oleşa, Stalin tarafından örnek bir Rus yazarı olarak ilan edilmiş olsa da kitap sonraki yıllarda sistem karşıtı damgasını yemiş. Ahh ahh! İnsanlık tam manasıyla 'düşüncelerini ifade özgürlüğü' ne ne zaman sahip olabilecek.
Kıskançlık
KıskançlıkYuri Oleşa · Kırmızı Kedi Yayınları · 201581 okunma
"... Biz duygular hakkında çok şey söyledik.. Ama dostum en önemlisini unuttuk.. Haksız mıyım? Aynı şekilde adamsendeciliğin insan aklının en iyi hallerinden biri olduğunu düşünüyorum. Adamsendeci olalım Kavolyerov!"
Sayfa 171Kitabı okudu
Eşya beni sevmez. Mobilya bana çelme takmaya çalışır. Cilalı bir köşe bir gün beni tam anlamıyla ısırmıştı. Yorganla hep karmaşık bir ilişkim olmuştur. Bana verilen çorba hiç soğumaz. Eğer herhangi bir çer çöp- bozuk para ya da düğme masadan düşecek olsa, yerinden oynatılması zor bir mobilyanın altına yuvarlanır.
Reklam
"Neden böyle mutsuzum?.. Benim yeryüzünde yaşamam ne zor!"
Yetenekli insan
Yetenekli insan ya sönüp gidecek ya da büyük bir skandal koparıp parmaklığı devirmenin yolunu bulacak.
Sayfa 29 - Kırmızı kediKitabı okudu
...sarsmak istiyorum... ...sönen çağın kalbini sarsmak istiyorum. Kırık yerler temas etsin diye kalp lambasını sarsmak... ...ve bir anlık muhteşem bir ışıltı yaratmak...
Sayfa 106Kitabı okudu
Neden Ofelya?
"Geleceğin insanlarının bu tanrısına, makineye güldüm. Ve ona aşk ve umutsuzluktan aklını kaybetmiş bir kızın adını verdim, yani Ofelya'nın adını... En insani, en duygulandırıcı ismi..."
Sayfa 130 - Ivan PetroviçKitabı okudu
kahramanları bulmakta zorlanıyorum... ...kahramanlar yok... ...başkalarının pencerelerine bakıyor, başkalarının merdivenlerini tırmanıyorum. ara sıra yabancı gülüşlerin peşinden, bir kelebeğin peşinden koşan doğa bilimci gibi hoplaya zıplaya koşuyorum! haykırmak istiyorum: "durun! o fundalık nasıl renkleniyor, gülüşünüzün dayanıksız ve düşüncesiz pervanesi nereden uçup geldi? bu fundalık hangi duygudan? hüznünüzün pembe yabangülü mü yoksa sığ hırsınızın frenküzümü mü? durun! bana lazımsınız..."
92 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.