Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanlar şeyleri anladıklarını düşünürler, çünkü onlara aşina olurlar. Bu yalnızca yüzeysel bilgidir. Bu yıldızların adlarını bilen astronomun bilgisidir, yaprakları ve çiçekleri sınıflandırmayı bilen botanikçinin, yeşil ve kırmızının estetiğini bilen sanatçının bilgisi dir. Astronom, botanikçi ve sanatçının her biri kendi zihninin men zili
Sayfa 158 - Kaos
Toprağında Sırılsıklam...
Sordu, nasılsın?? Fiziken; iyi, ruhen; "kül eviydi"... İç çekti, Derin bir son nefes daha çekti; içine... Tütün sarılır ya hani... Parmakları sararmıştı tütünden Tek nefeslik miydi bu cigaralar?
Reklam
Kimi insanların iç sesi durmak bilmez , sürekli konuşur. Kabahatler, kusurlar bulur kendine , durmaksızın hakaret eder , hakir ve zelil bulur kendi nefsini. Yeryüzünün en zelil insanı odur.İflah olur bir tarafı da yoktur bu durumun. Sanki yer yüzünde bir tek o hata yapmıştır, sanki Allah onu yeryüzüne hiç hata işlememek kaydıyla göndermiştir.
Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa Bir çiçek geliyorsun yer altı çevresinden Bir kartal gidiyorsun çıplağın ayaklarla Şimdi bir pembeyi kovuşturuyor Omzundan yukarıya üç polis Deli ediyor onları saçlarında Bir karanfil çok Bir karanfil azala azala.
Gök kubemizi 1923 te çaldılar… Harf İnkilabı isimiyle
Kendi Gökkubemiz Yahya Kemal Merhum'dan mülhem bir ifade. Biz Gökkubemizi nerede yitirdik, ne zaman yitirdik, nasıl yitirdik... …bunu buna başlayalım mı…? Bu soruyu sormak bile aslında, bu yolculuğun ilk adımlarından biri olmalı. Çünkü birçok insan Gökkubemizi kaybettiğimizin bile farkın da değil. Önce meseleyi doğru ortaya koymak lazım.
Ateşe uçan pervanenin, oltanın ucundaki ibrişime kanan balığın saflığını bul göğsünde. Ökseye vurulan kekliğin yanılgısını al, utancının önüne koy.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Utancın sinsice çeliyormuş bütün duyargalarını. Arzuların yasaklı, hayallerin hileliymiş. Hislerin şiddetini bastıran fantazi beşiğinde derin bir uykudaymışsın.
Sayfa 162Kitabı okudu
Ben can acısını iyi bilirim... Başkasının gözünden silindiğim halde, gözümle gördüğüm kendime acımayı da.
Sayfa 143Kitabı okudu
Gitmek başlı başına dokunaklı bir şey. Hele arkada kalıp gidişini izliyorsan birisinin, onunla ilgili son görüntü yalnızca belirgin sırt çizgileri oluyor.
Sayfa 130Kitabı okudu
Firavunların zulmüne, vebaya, insan kıyımlarına, ve köleliğe ve mayın tarlasında kolu kopmuş bir çocuğun ağlayışına... nasıl dayandın?
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Fantazi tehlikeli bir oyun. Hayal kurduğunda ne denli şiirselsen, fantazilere kapıldığında o denli yavanlaşıyorsun.
Sayfa 124Kitabı okudu
Ne sevgiliydik, ne tanış, ne de dost. Birbirine yaklaşan, kimsenin fark etmediği iki yabancıydık.
Sayfa 119Kitabı okudu
... dört dilek diledim Hızır'a. Yak beni, dedim, küllerimle tanınmaz olayım. Beni anlamamaya alıştır, illa ki bileceğim diye çırpınmayayım. Hamlıktan arandır beni, kavrula kavrula saflaşayım. Başkasının imanıyla sofu olmayayım.
Sayfa 118Kitabı okudu
Sen benim yaşama payım, dokunuşum, iştahımsın. O halde niçin bir yarayım, sessizlikte üreyen? Burnumda bir yanık kokusu, hangi ataşe baksam ben orada dağlanıyorum.
Sayfa 116Kitabı okudu
Hiç bir madde hiç bir maddeye temas etmiyormuş. Biz birbirimize deydiğimizi sandığımız maddelerin arasında bile. Yer yüzünde hiç bir madde birbirine değmiyor hiç bir insan bir diğerine dokunamıyor. Kimsenin kimseye dokunamadığı bir yerde insanlar birbirini nasıl anlasın bu mümkün değil.
Ahmet Altan
Ahmet Altan
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.