Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi gördüm
Ben daha yirmi üç yaşındayım, tarih öğretmeni olacaktım, puanım yetmedi atanamadım. Zabıt katipliğine başvurdum. Bana da yazık değil mi?
Sayfa 84 - GünbayKitabı okudu
Yakın Tarihimizden Bir Kesit
Tarih 3 Mart 1924. Yer Türkiye Büyük Millet Meclisi... Kürsüye çıkan Rize Milletvekili Ekrem Bey, hilafetin kaldırılmasının gerekliliği konusunda şunları söylüyor (İkinci Meclis Zabit Ceridesi , cilt 7, s. 31'den özet olarak): “Efendiler, Millete hizmet etmiş, tarihimizde, birçok sadrazamlar gösterebilirsiniz. Fakat padişah göstermek için müşkülât çekersiniz. Bunların tahta bağlı olmalarının sebebi yalnız menfaat, ihtiras; bundan ibarettir... Türk milletinin bu kadar geri kalmasına sebep padişahlardır... Bu padişahlar bidayet-i saltanatlarında hiçbir şey yapmamışlardır... Bu tarihi (yani Osmanlı tarihini) yukardan aşağıya tetkik ederseniz, hep cinayet, şahsi ihtiras görürsünüz... Sultan Fatih'ten mi bahsedeceksiniz? Benim gözümün önüne, onun, sırf bir arzusu için, en kıymetli sadrazamımız olan Mahmud Paşa'yı katlettirmesi geliyor... Devri baştan ayağa cinayettir... Mazisi cinayetlerle dolu ve Türk milletine hizmet etmemiş bulunan bu aile...." Nutuk sövmelerle, kınamalarla, lânetlemelerle sürüyor... Bin yıllık geçmiş insafsızca karalanıyor... Arkasından, henüz bir yaşına bile basmamış cumhuriyet övüle övüle göklere çıkarılıyor. Peki bu sözler gerçekle bağdaştırılabilir mi? Elbette hayır! Ama bu sözler o günlerde TBMM çatısı altında söylendi ve çok da alkışlandı.
Reklam
"Zabıt tutacağım zabıııt!... Muhtar, imaaam, öğretmeeen!...
Sayfa 235Kitabı okudu
Dünyanın en havalı cevabı
-Bütün bu işler içinde sen ne olacaksın? -Ben mi? Ben de sizleri o makamlara koyabilen olacağım.
Osmanlı
Ne zaman ki ahlakımız bozularak fedakârlık ve mertlik damarlarımız gevşedi, fetih düşüncesi söndü, milletin şanını yükseltme amacı yerine kişisel yarar sağlama ve can derdi belasına düştük; işte bunun üzerine yenilgiden yenilgiye, felaketten felakete sürüklendik, çeşitli yoksulluk ve yoksunluklara mahkûm edildik.
Sayfa 44
Abdülhamidçi anlayış; insanlar okusunlar, mühendis olsunlar, zabit olsunlar, zanaatkâr olsunlar istiyor, fakat filozof olmaları zinhar hedef değil.
Reklam
Ne garip ruh halidir, vatan toprağını bağışlamak..
"Bir gün, işittim ki, vatanım Selanik ve orada anam, kardeşim, bütün akraba ve hısımlarım,-içyüzlerini anlattığım için vatanımdan kovulduğum kişiler tarafından- düşmana bağışlanmıştır."
Sayfa 8
Taarruz Ruhu
"Ordunun görevi, vatanı çiğnemek isteyen düşmana karşı ayağa kalkmaktır. Bu kalkış, elbette yerinde durmak için değil, düşmana atılmak için olursa kalkılmış olduğuna değer."
Sayfa 15
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.